Bugun...



Bodrum Jeotermal Sondajına, Bölge Flora ve Faunası Zarar Göreceği İçin İtiraz Edildi

Kızılağaç’ta jeotermal sondaj projesinin tamamen iptali için, yöre halkı ve Muğla Çevre Platformu Bodrum Meclisi üyeleri ile Kızılağaç Koruma ve Güzelleştirme Derneği üyelerinden oluşan bir grup Kaymakamlığa itiraz dilekçeleri ile başvurdular.

facebook-paylas
Güncelleme: 14-11-2020 12:25:53 Tarih: 14-11-2020 12:13

Bodrum Jeotermal Sondajına, Bölge Flora ve Faunası Zarar Göreceği İçin İtiraz Edildi

Bodrum ilçesi, Kızılağaç mah. Kışladağ mevkii jeotermal arama PTD dosyasının reddini, ÇED sürecinin durdurulmasını, nihayetinde çevreye telafisi mümkün olmayacak zararlar verecek Jeotermal sondaj projesinin tamamen iptalini ve sonucun kendilerine bildirilmelerini isteyen bir grup, itirazlarını Kaymakamlık yoluyla valiliğe ve çevre ve şehircilik bakanlığı il müdürlüğüne ilettiler. MUÇEP eş sözcüleri Umay Karabaş ve Güney Şirin ise durumu şöyle özetledi:

“Tamamı 1. derece doğal sit olan bölge, aynı zamanda arkeolojik sit alanına da sadece birkaç yüz metre mesafede.  İncelenen proje tanıtım dosyasında ruhsat tarihinin de Mayıs 2020'de bitmesine rağmen nasıl bir ÇED sürecinin başlayabildiği büyük bir soru işareti oldu. 2017'de aynı bölge için yapılan aynı başvuruda çevre şehircilik il müdürlüğü'nün hidrojeoloji raporu isteğinin, bu proje dosyasında da yerine getirilmediği ve bir hidrojeoloji raporu olmadığı görülmüştür. Dosyadaki eksik belgeler dışında, proje ekolojik tahribat anlamında da ciddi sakıncalar içermektedir ve bunların büyük bölümü itiraz dilekçesinde sunulmuştur. Eksiklikler, sakıncalar ve koruma önceliği gözetilerek bu projenin iptal edileceği beklenmektedir. 400 hektarlık alanda, 1000 metre derinliğe iki sondaj izni talep edilmektedir ve buralarda aranan kaynak bulunamazsa tüm alanda arama yapılabilecek ve alan delik deşik edilecektir. Bunun yaratacağı doğa tahribatı çok açıktır.”

Muğla Çevre Platformu gönüllü avukatlarının hazırladığı dilekçeden, itiraz gerekçelerinin bazıları şöyle:

1- Dosyada sondajların 1000 m. derinliğe yapılacağı yazılı olduğu halde, dosyanın 29. sayfasında ‘’işletmede yer altı suyu kullanımı olmayacağından yer altı suları ile ilişkilenmeyeceği, ayrıca alanda büyük bir akifer bulunmadığı” yazılarak bölgenin hidrolojik ve hidrojeolojik özellikleri sunulmuştur denmektedir. Ancak bakıldığında dosyayı hazırlayanlar arasında bir hidrojeolog bulunmadığı, bu nedenle de akiferin ne olduğu, akiferin özellikleri, projenin akifere vereceği zararların bahis konusu edilmediği görülmektedir. Bir hidrojeoloji raporu yoktur. Oysa Muğla Valiliği Çevre Şehircilik İl md. 19.10.2017 tarihli, dosyanın eklerinde de bulunan görüşünde bu raporu talep etmiştir. 

2- Alanda ilk belirlenen 2 sondaj noktasında yeterli kaynak bulunmazsa, başka noktalarda sondaja devam edileceği belirtilmektedir, bunun da tüm bölgede geri dönüşü olmayacak ekolojik yıkıma yol açacağı açıktır.

3- SONDAJ ALANI 1.DERECE DOĞAL SİT ALANIDIR, ALANIN 240 M. UZAĞINDA 1.DERECE ARKEOLOJİK SİT ALANI VARDIR,100 M.ÖTEDE MESKEN MAHAL OLAN KUMBAHÇE MAH. VARDIR, ALAN 1.DERECE DEPREM BÖLGESİDİR

4- BÖLGENİN FLORA VE FAUNASI BÜYÜK ZARAR GÖRECEKTİR

Dosyada bölgenin bitki örtüsü değerlendirmesi eksik ve çelişkili maddeler içermektedir. Örn. 29. sayfada sahanın endemik türlerin yaşam alanı dışında olduğu yazılmışken, 68. sayfada endemik türlerin bulunduğu ancak projenin bunlar için az tehdit oluşturduğu yazılmıştır. Bu açıklamanın kabul edilebilir bir tarafı olamaz.

Yine örn.79. sy.’da Kızılçamların Orman idaresince kesileceği, maki örtüsünün sıyrılacağı 26.sy.’da ise alanın kıraç, taşlık, kayalık olduğu ve tarıma elverişli bulunmadığı iddia edilmiştir. Oysaki AKDENİZİN TİPİK BİTKİ ÖRTÜSÜ OLAN MAKİLİKLER VE KIZILÇAM ORMANLARI BİYOÇEŞİTLİLİĞİN EN ZENGİN HABİTATLARIDIR.

Bulunup bulunmayacağı, ihtiyaç olup olmadığı belirsiz olan jeotermal bir kaynak için böyle değerli bir habitatın sıyrılacağından söz etmek oldukça vahimdir.

Öte yandan tarıma elverişli olmama sadece endüstriyel tarım için sözkonusu olup, bölge tüm Anadolu da olduğu gibi şifalı otlar ve mantarların zengin olduğu bir bölgedir ki bunların çok çeşitli kullanım alanları vardır.

Anılan yer Gökova körfezinin kuzeybatı başlangıç noktasıdır. Tam bu alandan başlayarak Muğla’nın derinliklerine, hatta makro ölçekte Toroslara bağlanan bütüncül ve bölünmemiş bir habitat vardır. Yapılaşma baskısı, avcılık, endüstriyel tarım ve kullanılan kimyasallar nedeniyle yaşam alanları tahrip edilmiş ve son derece daraltılmış Karakulak, Vaşak, kurt vb. karasal memelilere de ev sahipliği yapan bu habitat bu vb. projeler uygulanırsa parçalanacaktır.

Dosyada diğer fauna türleri için de yanıltıcı bilgiler yer almaktadır. Örn. oklu kirpi, cüce yarasa dışındaki bütün yarasalar (dosyada bu sınıfa giren 6 tür yarasa vardır), ağaç kurbağası, gece kurbağası, sincap gibi türler tarafı olduğumuz Bern Sözleşmesi Ek 2’de kesin koruma altına alınmıştır ve dosyada bu türlerin alanda yaşadıkları kabul edilmiştir. Dosyanın 78. sy.’da da Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi’ne uyulacağı taahhüt edilmiştir, ancak eldeki proje ile bu faunanın zarar göreceği, uymayı taahhüt ettikleri sözleşme ihlal edilmeden projenin gerçekleşemeyeceği açıktır ve dosyada yer alan en çarpıcı çelişkilerden biridir.

5- PTD dosyası 33.sy.’da ‘’Testlerin olumsuz olması halinde Log ağzı betonla kapatılacak denmekte, yani 120 günlük çalışma,1000 m.lik en az iki sondaj, foseptik hafriyat, sondaj çamuru ve depolanması, su tüketimi, gürültü ve atık kirliliği, kamyon vs. araç yoğunluğu, geçici de olsa konteynır yerleşimi, yangın tehlikesi gibi çevreye büyük zarar ve rahatsızlık veren ve nihayetinde 1 kişinin ticareti için yapılan faaliyet sonunda gelinen nokta ‘’betonla kapatılmak” ile sonuçlanabilecektir.

6- Jeotermal sondajın turistik bir tesiste kullanılmak amacıyla yapılacağı anlaşılıyor, ancak herkesin bildiği gibi Bodrum’da ziyadesiyle turistik tesis vardır ve en yoğun sezonda bile bunlar dolmamaktadır. Kaldı ki Yarımadanın ne alt yapısı, ne trafiği ne doğası tek bir yeni yapıyı ve tesisi kaldıracak durumda değildir. Mevcudun rehabilite edilerek kullanımı ile zaten buna ihtiyaç da yoktur.

 Bozulan ekosistemin geri dönüşü yok, hepimizin geleceği ve hayatı salt günlük ticari kazançlar uğruna hiç de ihtiyaç olmayan bu tarz yatırımlara feda edilemez.

 




Bu haber 595 defa okunmuştur.


Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER ÇEVRE Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI