Günler ilerledikçe, tanı konulan ve yaşamını yitiren yurttaşlarımızın sayısının arttığına üzülerek tanıklık ediyoruz. Bu dönemin sağlıklı şekilde ve en az mağduriyetle geçirilmesi için özenle faaliyetlerimizi sürdürmekteyiz. Sendikamız, bu dönemde üzerimize düşen önemli görevler olduğunu düşünmektedir. Eğitim ve Bilim Emekçilerini, öğrencilerimizi ve kamuoyunu bilgilendirme, karar alıcıları ve yöneticileri uyarma ve yaşananları kayıt altına alma bu dönemde öncelikle yapılması gerekenler olarak sıralanabilir. Dayanışma ve salgın tehdidine karşı birlikte mücadele ise ortak sorumluluğumuz ve görevimiz olarak önümüzde durmaktadır. Bugünün gündemi:

Uzaktan Eğitimin Sorunları

1- Uzaktan eğitimin başlamasıyla beraber, yeni olmayan bir tartışma biçim değiştirerek karşımıza geldi. Eğitim alanında yaşanan gerici ve piyasacı dönüşüm, varlığını bu olağanüstü dönemde dahi sürdürmeye çalışmaktadır. Merkez Yürütme Kurulumuz, uzaktan eğitimle ilgili yaşanan sorunları iki başlık altında değerlendirmektedir;

a) İçerik, görseller ve kullanılan materyallerle bir siyasal yaklaşımın öğrenciler tarafından içselleştirilmesi hedeflenmektedir. Bunun için öğrencilerin ruh sağlığını bile önemsemeden, idam videoların izlettirilmesi, gelinen aşamanın ciddiyetini bizlere göstermektedir.

b)Uzaktan eğitimde kullanılan videoların teknik altyapısı, ders içerikleri, derslerin anlatım şekli, ders anlatım hızı, yapılan maddi hatalar gibi pek çok başlık altında toplanabilecek eksiklikler mevcuttur.

Dünkü açıklamamızda, ilk gün ile ilgili eleştirilerimizi kamuoyu ile paylaşmış ve bu konunun sorumluları ile ilgili inceleme başlatılması gerektiğini ifade etmiştik. Milli Eğitim Bakanı’nın yapılanı doğru bulmadığını açıklamasını, ardından da sorumlularla ilgili inceleme başlatıldığını öğrenmiş bulunmaktayız. Benzeri sorunların yaşanmaması için, Eğitim-Sen uzaktan eğitimin her aşamasını, hem genel merkez hem de şubelerimiz olarak yakından izleyeceğini kamuoyu ile paylaşır.

Eğitim-Sen, uzaktan eğitimin her aşamasını takip edecek

3- Uzaktan eğitimle ilgili tartışmaların başlamasının ardından, sosyal medya aracılığıyla bir tartışma başlatılmıştır. Kuşkusuz, her yurttaş düşüncelerini ifade etmek ve yaygınlaştırmak özgürlüğüne sahiptir. Ancak bulunduğu makam ve sahip olduğu yetkileri kullanarak, çalışanları bir düşünceyi desteklediğini açıklamaya zorlamak, hem hukuken suçtur hem de etik bir sorundur. İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlerinin, okul yöneticilerinin öğretmenleri sosyal medyada süren kampanyalara destek olmaya zorladıklarına dair çok sayıda bilgi Genel Merkezimize ulaşmış durumdadır. Bunu kabul etmemiz mümkün değildir. Öğretmenler, kamu adına faaliyet sürdüren emekçilerdir. Doğal olarak öncelikle halkımıza karşı sorumlulardır. Eğitim Sen öğretmenleri emirle mesaj atmaya zorlayan bu yaklaşımı kınamakta ve bu durumu kabullenmeyeceğini kamuoyuna açıklamaktadır. Bu emirleri verenlerle ilgili yasal haklarımızı kullanacağımızın bilinmesini isteriz.

Öğretmenlerin 'Vefa Grupları'nda görevlendirilmesi sorunu

4- 65 yaş üstü yurttaşlarımızın gereksinimlerini karşılamak için yayınlanan İçişleri Bakanlığı genelgesine dayanılarak kurulan “Vefa Gruplarında” öğretmenlerin görevlendirilmesi ile ilgili görüşlerimizi ve kaygılarımızı kamuoyu ile paylaşmıştık. Ancak, yaptığımız uyarılara rağmen öğretmen arkadaşlarımızın bu gruplarda görevlendirilmesi yapılmakta, meslekleri, aldıkları eğitimle uygun olmayan görevleri yapmaları istenmektedir. Öğretmenlerden iletişim sorumluluğu veya mutemetlik gibi görevlerin yerine getirilmesinin istenmesinin doğru olmadığını belirtmek isteriz. Dayanışma kuşkusuz ve tartışmasız önceliğimizdir. Ancak, işbölümü akılcı ve mesleki formasyona uygun yapmadığında, istenen sonuca ulaşmakta mümkün olmayacaktır. Üstelik bu durumun yaratabileceği sağlık sorunlarının varlığı da, bizlere bir adım atarken iki kez düşünmeye itmelidir. MYK’mız bu konunun yeniden düşünülmesi gerektiğinin altını çizmektedir.

Ücretli öğretmenler ve Usta Öğreticilerin mağduriyeti

5- Yaşanan olağanüstü dönemde tüm etkinlikler, toplantılar Bakanlıkların genelgeleri ile ertelenmekte, olağanüstü bir dönemden geçtiğimiz her an hissedilmektedir. Ancak, MEB içerisinde bir genel müdürlük, sanki salgın tehdidi yokmuş, sanki her şey olması gereken şekliyle devam ediyor gibi ihale yapmayı düşünmektedir. Üstelik bu genel müdürlük, uzaktan eğitimde yaşanan skandallardan dolayı şu an en fazla tartışılan genel müdürlüktür. Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü, 17 Nisan 2020 tarihinde 18.000 etkileşimli tahta ihalesi yapacağını duyurdu. Bu durumda, salgın tehdidi ihale yapanlar için geçerli değil anlamı çıkmaktadır. Eğer MEB bu ihaleyi yapacak kadar kaynağa sahipse, bu kaynağı şu an ciddi ekonomik sorun yaşayan ücretli öğretmenler, usta öğreticiler ve rehabilitasyon merkezleri çalışanları için kullanmalıdır. Bu dönemde böylesi bir ihalenin yapılması doğru olmadığı için, Merkez Yürütme Kurulumuz söz konusu ihalenin iptal edilmesi gerektiğini kamuoyu ile paylaşır.

Adaylık kaldırma ve Bursluluk sınavları

6- MEB, öğretmen kadrolarında görev yapan aday öğretmenlerin 25 Nisan 2020 tarihinde yapılması planlanan “Adaylık Kaldırma Sınavını” 05 Temmuz 2020 tarihine erteledi. Kuşkusuz, salgın tehdidinden dolayı sınavların ertelenmesi MEB’in görevidir. Aynı tarihte (25.04.2020) yapılacak olan “Bursluluk” sınavının daha yakın bir tarihe (06.06.2020) ertelenmiş olmasının sorun yaratabileceğine daha önce dikkat çekmiştik. MEB’e önerimiz, şimdiden sınavların erteleneceği tarihleri belirlemek yerine, süreci izlemesi, konunun tarafları ile bir araya gelerek, oluşacak yeni duruma göre karar vermesidir.

Kamuoyuna saygıyla duyururuz.

EĞİTİM SEN MUĞLA ŞUBE KURULU