Mümkün mü?

Yak?n tarihimizin izledi?i rota gözümüzü korkutsa da mümkün.

Yak?n tarihimizin yürek kanatan günlerinden 2 Temmuz, Mad?mak Katliam?n?n y?ldönümü, önceki gündü; yar?n 5 Temmuz, Ba?ba?lar Katliam?n?n y?ldönümü.

?lki, bütün ülkenin gözü önünde gerçekle?mi?; dönemin ba?bakan?n?n “çok ?ükür otel d???ndaki vatanda??m?za bir ?ey olmam??t?r” dedi?i bir katliam; di?eri, güya ilkinin öcünü almak amac?yla hiçbir ?eyden haberi olmayan masum insanlar?n katledildi?i bir sald?r?.

Üzerlerinden 28 y?l geçmi? olmas?na kar??n hala as?l taraflar? karanl?kta kalan bu katliamlar? yapanlar?n nas?l bir kültürel iklimden beslendi?ini hiç merak ettiniz mi?

Her iki katliam?n da birer senaryosu var ve hatta her iki katliam da ayn? senaryonun farkl? veçheleri gibi görünüyor. Birini uygulatan, di?erini de uygulatm??.

Her ikisinde de katledilenlerin say?s?, neredeyse e?it; anla??lan bir çe?it “kana kan, intikam” havas? olu?turulmak istenmi?.

CEHALET ?KL?M?NDE NEFES ALMAK!

Neden?

Çünkü cehalet iklimi içinde nefes al?p vermekle me?gul olan bizleri, “bölüp, parçalay?p, yönetmek” için.

Cehalet iklimi nedir peki?

Dayat?lan dü?man varsay?m?n? gerçek kabul edip, ona kar?? “yal?n k?l?ç” soka?a ç?kmakt?r.

Cehalet iklimi, “öfkeyi baldan tatl? görür”.

Mad?mak’ta yap?lan da budur; Ba?ba?lar’da yap?lan da…

Mad?mak’? herkesin gözünün önünde yak?p katliam yapanlar, Ba?ba?lar’? katledenler, cehalet ikliminden beslenenlerdir; bu do?ru ama esas mesele, cehalet ikliminin nas?l ve kim taraf?ndan ba?at hale getirildi?idir.

Aziz Nesin’in, R?fat Ilgaz’?n, Ya?ar Kemal’in ve adlar?n? burada sayamad???m onlarca yurtsever yazar?n “uç ki?ilikler” olarak öykü ve romanlar?nda betimledi?i cahillerin nas?l ço?ald?klar?n? merak etmiyor musunuz?

Ölümünün 21. Y?ldönümü olan 3 Temmuz’da and???m?z Kemal Sunal’?n ba?rol oynad??? filmlerde çok iyi betimledi?i bu “cahil ki?ilikler”in bizi ku?atm?? olmas? size de tuhaf gelmiyor mu?

Kemal Sunal’?n filmleriyle kar??m?za ç?kan ve güldürürken dü?ündürtmek amaçl? olan bu tiplerin nas?l olup da toplumda ço?unlu?u ele geçirdi?ini hiç dü?ündünüz mü?

Kemal Sunal’lar?n b?rakt??? bo?luktan nas?l oluyor da tosuncuk ya da SBK gibiler girebilmi?ler?

Nas?l oluyor da “ça?da? uygarl?k düzeyi”ni yakalamak hedefiyle kurulan Türkiye’de evrensel hukukun yerini mafyan?n kurallar? al?yor ve yasal-anayasal düzen, mafya hukuku kar??s?nda çaresizlik sendromu içinde debeleniyor?

K?M BU GEM?S?N? KURTARANLAR?

Bir ad?m daha atal?m ve bizi meselenin özüne götürecek ?u soruyu da soral?m; insanl???n evrensel birikimi aç?s?ndan utan?lacak i?ler kategorisinde say?lan i? ve eylemler, nas?l oluyor da bizim ülkemizde, “gemisini kurtaran kaptan” muamelesi görüyor ve kim bunlar?

Biz ne zaman “bo?ulan insanlar”? bo? verip de, kurtar?lan geminin kaptan?n? alk??lar olduk?

Bütün bu sorular?n nedeni ya?anan ahlaki ve hukuki erozyondur.

Ahlaki ve hukuki erozyonun besledi?i tahammülsüzlük, ho?görüsüzlük, kin ve nefret, bu ülkenin kanayan yaras?na dönü?en Mad?mak katliam?n? planlam?? ve mevcut kin ve nefreti tahkim etmek için de ard?ndan Ba?ba?lar’? gerçekle?tirmi?ti.

Siyasi aktörlerin canl? yay?n yahut twit alemi arac?l???yla görü? ve dü?üncelerini serdetmenin ötesine geçemedi?i bu günlerde gündemi, bir süredir “mafya sava?lar?”n?n belirlemesinden de görüyoruz ki ahlaki ve hukuki erozyon ba?at hale gelmi?.

Anla??lan o ki önce “cehalet iklimi”, toplumu fethetmi?; ard?ndan da o iklimin önemsedi?i tipler, “kahraman” edas?yla “içeriye s?zm??lar”.

Oluk oluk kan ak?t?laca??n?n bas bas ba??r?ld??? günlerde kenarda, kö?ede k?s k?s gülenlerin, ?imdi “cehaletin kahramanlar?”n?n hedef tahtas? haline gelmi? olmas? bir ironi olabilir ama gözden kaç?rmamak gerekir ki “cehaletin kahramanlar?” da her zaman oldu?u gibi bugün de kendilerine verilen rolleri oynaman?n ötesine geçemiyorlar. Anla??lan o ki bütün çabalar?, cehalet ikliminin ihtiyaç duydu?u nefesi ald?rmaktan ibaret…

B?RB?RLER?N? YEMELER? YETMEZ!

Bununla birlikte mafya ile iç içe geçmi? kamusal gücü elinde bulunduranlar için “yesinler birbirlerini” diyece?im ama her zaman “fillerin tepi?mesi, çimenlerin ezilmesine yol açar”.

Ezilmemek için ne mi yapal?m?

Mücadele edelim!

Do?rudur; cehaletin hüküm sürdü?ü ortamlarda mücadele etmek, t?pk?  “karanl?k bir odada, olmayan siyah bir kediyi” aramaya benzer;  ne yaparsan?z yap?n, beyhude bir çaba içindeymi?siniz hissi verir.

O his yan?lt?c?d?r.

Gerçe?i yaln?zca gerçe?i göstermek için o karanl?k odan?n ayd?nlat?lmas? yeterlidir.

Ba?a dönelim;  pe? pe?e günlerde, yüre?imizi kanatan üst üste iki katliam? kimlerin planland???n? aç??a ç?karmak, boyun borcumuzdur. Bununla birlikte bu iki katliam, bir büyük “puzzle”?n iki önemli parças?ndan ibarettir. O katliamlardan önce de, onlardan sonra da gerçekle?en pek çok katliamla bütünlüklü dü?ünerek, buna neden olan “o iklim”in kimin taraf?ndan olu?turuldu?una odaklanmakt?r, as?l olan.

As?l mesele, ülkenin hangi güç taraf?ndan “cehalet iklimi”ne çekildi?ini bilmek ve “o gücü” de?ifre ederek, Türkiye’de yeniden insanl???n evrensel etik ve hukuki birikimini egemen hale getirmektir.

Getirebiliriz; yeter ki mücadele edelim.

Zira kazananlar, ?srarla mücadele edenlerdir.