Bugun...



Erdo?an'a Niye Oy Veriyorlar?

Vatanda?lar?n bir partiye veya adaya verdi?i destek, daha çok rakip partiye ve adaya yönelik öfke ve nefretinden kaynaklan?yorsa, bu durumda siyasal tercihlerini bir mant?ksal zemine oturtmas?na gerek kalm?yor. Bu nedenle de objektif kriterlere göre ba?ar?s?z say?lacak bir iktidar, hak etti?inin ötesinde seçmen deste?ine sahip olabiliyor. ?ktidar?n bu stratejisi sayesinde seçmen erozyonu yava? gerçekle?iyor ama öte yandan yeni seçmen bulma olas?l???n? tamamen yok etmi? durumda.

facebook-paylas
Tarih: 06-08-2022 16:18

Erdo?an'a Niye Oy Veriyorlar?

Dr. ?brahim Uslu / Kamuoyu Ara?t?rmac?s?

Seçmen e?ilimleri ile ilgili çal??malar yapan ara?t?rmac?lar?n en s?k kar??la?t?klar? sorular partilerin oy oranlar? ve cumhurba?kanl??? yar???nda muhtemel adaylara yönelik kamuoyu deste?inin hangi seviyede oldu?udur.

Y?llard?r sürekli bir seçim atmosferinin ya?and??? ülkemizde insanlar?n siyasetle ilgili baz? hususlar? merak etmesi tabii ki çok normal. Ama özellikle muhalefet seçmenlerinin büyük ço?unlu?u AK Parti’nin oy oran?n?n yüzde 30, Cumhurba?kan? Erdo?an’a yönelik seçmen deste?inin ise yüzde 35 civar?nda oldu?unu duyunca mutlaka ikinci bir soru daha yöneltiyorlar: Nas?l hâlâ bu kadar çok oy alabiliyorlar?

Bu soruyu yöneltenlerin hakl? gerekçeleri var. Çünkü hem siyasetçiler hem de siyasetle ilgili yorum yapan uzmanlar, ekonominin içinde bulundu?u durum ile iktidar?n oy oran? aras?nda güçlü bir ili?ki oldu?u bilgisini y?llard?r topluma ö?rettiler.

Süleyman Demirel’in "Bo? tencerenin y?kamayaca?? iktidar yoktur" özdeyi?i asl?nda siyaset biliminin seçmen davran??lar?n? aç?klayan en temel teorilerinden biri olan “rasyonel tercih” kuram?na göndermede bulunmaktad?r. Bu teoriye göre ekonominin iyi oldu?u dönemlerde seçmenler iktidarlar? ödüllendirmekte, ekonominin s?k?nt?ya girdi?i zamanlarda ise hükümetleri cezaland?rmaktad?r. Dünyan?n demokrasi ile yönetilen birçok ülkesinde ve çok say?da seçimin verisi incelenerek yap?lan ara?t?rmalar ekonomi ile seçmen davran??? aras?ndaki ili?kiyi net bir biçimde ortaya koymaktad?r.

Dolay?s?yla AK Parti ve Cumhurba?kan? Erdo?an’?n oy oranlar?na inanmak istemeyen seçmenler asl?nda ülkede ekonomi bu kadar kötü durumdayken ve seçmenlerin çok büyük ço?unlu?u ekonomik sorunlardan ?ikayetçiyken, bu kadar çok seçmenin iktidara yeniden oy verecek olmas?na ?a??r?yor. Bunun nas?l olabilece?ini anlamakta do?al olarak zorlan?yorlar.

??in do?rusu bu soruyu yan?tlamak siyaset konusunda uzman ki?iler için bile o kadar kolay de?il. Bunun için söz konusu problemati?i çe?itli boyutlar?yla inceleyen çok say?da çal??maya ihtiyaç var. Ancak halihaz?rda da elimizde yorum yapmam?za olanak sa?layan baz? veriler mevcut. Bu verilerin bir k?sm?n? uluslararas? literatürden, bir k?sm?n? ise çe?itli dönemlerde ülkemizde gerçekle?tirilen ara?t?rmalardan elde ediyoruz.

O halde, seçmenlerin AK Parti’ye ve Cumhurba?kan? Erdo?an’a niye oy vermeye devam ettiklerini aç?klamaya çal??al?m.

1- L?DER FAKTÖRÜ

Sadece bizimki gibi paternalist kültürün aileden ?irketlere ve devlet yönetimine kadar toplumsal hayat?n her alan?na hâkim oldu?u toplumlarda de?il, bireyselcili?in çok geli?mi? oldu?u Bat? ülkelerinde de parti liderinin popülaritesinin, ço?u siyasi sistemdeki oy verme davran??? üzerinde oldukça önemli bir etkiye sahip oldu?u bilimsel ara?t?rmalarda tespit ediliyor. Üstelik zaman içinde bu etkinin günden güne güçlendi?i de gözlemleniyor.

Özellikle popülist partilere oy verilmesinde liderlerin etkisi daha belirginle?iyor. Bir ba?ka de?i?le, di?er partilere oy veren seçmenlere k?yasla popülist/a??r? sa?c? partilere oy veren seçmenler liderden daha fazla etkileniyorlar. Partiye de?il, lidere sadakat duyuyorlar.

Bu durum kuruldu?u dönemden bu yana AK Parti için de geçerlidir. Gerek seçimler öncesi gerekse de seçimlerden hemen sonra bir ara?t?rmac? olarak gerçekle?tirdi?im bütün kamuoyu ara?t?rmalar?nda lideri nedeniyle en fazla oy verilen parti her zaman AK Parti olmu?tur. Bilhassa 2013 y?l?nda ya?anan Gezi Protestolar? ve 17-25 Aral?k giri?imlerinden sonra ortaya ç?kan “yedirmeyiz!” tepkisi ile lider kültü daha da güçlenmi?tir. Dolay?s?yla uzun y?llard?r AK Parti seçmeninin ço?unlu?u iktidar?n performans?ndan ba??ms?z olarak, lidere sadakat gerekçesi ile oy kullanmaktad?r.

2- NEGAT?F PART?ZANLIK

Partizanl?k, ki?inin kendi partisinin söylem, dü?ünce ve politikalar?n? ço?unlukla da körü körüne desteklemesi anlam?na geliyor. Negatif partizanl?k ise ki?inin kendi politik konumlanmas?n? sevilmeyen bir partiye göre ?ekillendirmesi demektir. Bir di?er ifadeyle, negatif partizanl?k baz? seçmenlerin siyasi görü?lerini öncelikle sevmedikleri siyasi partilere kar??tl?k üzerinden olu?turma tutumudur.

Ba?ta ABD olmak üzere dünyan?n çe?itli ülkelerinde yap?lan ara?t?rmalar, negatif partizanl???n köklü demokrasi kültürüne sahip siyasal sistemlerde dahi seçmen davran??? üzerinde güçlü bir rol oynad???n? göstermektedir. Öte yandan, negatif partizanl?k demokratik istikrar? tehdit edecek kadar halk?n demokrasiden memnuniyetini de a??nd?rmaktad?r.

Son birkaç on y?lda siyasetteki en önemli e?ilimlerden biri, seçmenlerde negatif partizanl???n yükseli?i olmu?tur. Örne?in; 2012 y?l?nda, Demokratlar?n yüzde 33'ü ve Cumhuriyetçilerin yüzde 43'ü kendilerini kar?? partinin ba?kan aday?na "ço?u zaman" veya "hemen hemen her zaman" k?zg?n olarak tan?mlam??t?r. 2016 y?l?na gelindi?inde, Trump'a oldukça k?zg?n oldu?unu söyleyen Demokrat seçmenlerin oran? yüzde 73'e yükselmi?tir. Hillary Clinton'a kar?? bu düzeyde dü?manl??? olan Cumhuriyetçilerin oran? ise yüzde 66’ya ula?m??t?r.[1]

Art?k, muhalefet partisine/adaylar?na yönelik dü?manl?k ve nefretin seçmenleri sadakatten daha fazla motive etti?i bir dönemden geçiyoruz. Daha aç?k bir ifadeyle, dü?manl?k ve nefret seçmenleri motive eden birincil araç haline geldi.

Abramowitz ve Webster'a göre, 2016'da asl?nda kendi partilerinin ba?kan adaylar?n? da be?enmemekle birlikte, Demokratlar?n ve Cumhuriyetçilerin büyük ço?unlu?u, kar?? partinin aday?n? gerçekten küçümsedi ve kendi partilerinin aday?n? desteklemekten çok muhalefetin aday?na kar?? oy kullanmak için sand?k ba??na gittiler.

Vatanda?lar?n bir partiye veya adaya verdi?i destek, daha çok rakip partiye ve adaya yönelik öfke ve nefretinden kaynaklan?yorsa, bu durumda siyasal tercihlerini bir mant?ksal zemine oturtmas?na gerek kalm?yor. Bu tür seçmenler rakibi yenmekle veya a?a??lamakla psikolojik tatmin sa?lad?klar? için, destekledikleri partinin herhangi bir ba?ar?l? performans?yla veya faydal? politikas?yla pek ilgilenmiyorlar. Öncelikli duygu "onlara kar?? biz" olunca, negatif partizanlar, muhalefeti ne pahas?na olursa olsun yenmeye ve hatta küçük dü?ürmeye odaklan?yorlar.[2] Bu nedenle de objektif kriterlere göre ba?ar?s?z say?lacak bir iktidar, hak etti?inin ötesinde seçmen deste?ine sahip olabiliyor.

AK Parti’nin uzun zamand?r ?srarla sürdürdü?ü ve ço?unlukla muhalefeti ?eytanla?t?ran siyasi dilinin önemli ölçüde etkili oldu?unu kabul etmek gerekiyor. Sokak röportajlar?nda s?kça rastlad???m?z, ?ikayetleri oldu?u halde Erdo?an’dan vaz geçmeyece?ini söyleyen ve muhalefeti suçlayan seçmen profili kendili?inden ortaya ç?kmad?. Demokrasilerde görmeye al??k?n olmad???m?z çapta bir propaganda mekanizmas?na (gazeteler, televizyonlar, radyolar, ileti?imle ilgili resmî kurumlar, sosyal medya örgütlenmeleri vs.) sahip olan iktidar yeni seçmen kazanma konusunda arzu etti?i ba?ar?y? elde edemedi. Ama seçmenlerinin en az?ndan bir k?sm?n? “öteki”nden duygusal olarak koparabildi.

3- YEN? B?R TAR?H VE D?N ANLAYI?INA DAYALI ENDOKTR?NASYON

AK Parti’yi kuran kadrolar büyük ölçüde Millî Görü? gelene?inden geliyorlard?. Ama o gelene?i devam ettirmeye hiç de niyetleri yoktu. Daha kurulu? a?amas?nda Millî Görü? gömle?i ç?kar?ld? ve özü itibariyle neoliberal de?erler üzerinden bir siyasal kimlik olu?turulmaya çal???ld?.

Cumhurba?kan? Erdo?an bu yeni kimli?in uzun zaman iktidarda kalmay? garanti edemeyece?ini “one minute” olay?ndan iki ay sonra gerçekle?en 2009 yerel seçimlerinde tüm dünyay? etkileyen küresel krizin ekonomimiz üzerinde yaratt??? olumsuz geli?meler nedeniyle dokuz puan kaybedince anlad?.

O günden sonra “dindar nesil” yeti?tirme vizyonu aç?kça ifade edildi ve bir yandan birçok yorumcu taraf?ndan “Yeni Osmanl?c?l?k” olarak nitelendirilen söylem ve politikalara yönelirken, öte yandan da ?mam Hatipler, vak?flar, dernekler, tarikatler, TV dizileri ve kamusal figürler haline gelen din adamlar? eliyle yeni bir din ve dindarl?k anlay??? in?a edilmeye ba?land?.

Bu politikalar belli ölçüde ba?ar?l? da oldu. Kurulu? döneminde AK Parti seçmeni kozmopolit bir yap?ya sahipken bugün sadece ?slamc?, muhafazakâr ve milliyetçilerden olu?an bir seçmen profiline sahip. Dolay?s?yla yukar?daki iki faktörle de birle?ti?inde, bu endoktrinasyondan etkilenen seçmenlerin rasyonel siyasal tercihlerde bulunmas? zorla??yor.

MUHALEFET?N ??? ZOR MU?

Buraya kadar anlat?lanlardan muhalefetin i?inin zor oldu?u sonucu ç?kar?lmamal?d?r. AK Parti’nin stratejisi sald?rgan gibi görünse de asl?nda daha çok defansif davran?yor. ?üphesiz ki Erdo?an’?n hedefi mümkün oldu?unca çok insan? dindarl?k üzerinden sad?k seçmen haline getirmekti. Ancak her siyasal mühendislik çal??mas? gibi bunun da komplikasyonlar? ortaya ç?kt?. ?ehirlile?en ve dünyaya entegre olan çok say?da seçmen bu sürece tepki duyarak AK Parti’yi terk etti. Öte yandan uygulanan sert kutupla?ma politikas? muhalefet seçmenlerini olabildi?ince iktidardan uzakla?t?rd?.

Neticede yüzde 50+1 gereken bir seçim sisteminde iktidar ittifak?n?n ve Erdo?an’?n deste?i yüzde 35 civar?na kadar geriledi. Evet, bu stratejisi sayesinde seçmen erozyonu yava? gerçekle?iyor ama öte yandan yeni seçmen bulma olas?l???n? tamamen yok etmi? durumda. Dolay?s?yla Cumhurba?kan? Erdo?an’?n mevcut stratejisi ile oylar?n? anayasal limite yükseltmesi mümkün görünmüyor.

Muhalefet aç?s?ndan bak?ld???nda ise, çok parçal? olmas? nedeniyle konforlu bir seçim süreci geçirmeyece?i a?ikâr. Ancak muhalefet aday?n?n yüzde 60’lar? a?an bir havuzdan yüzde 50+1 almas? gerekirken, Erdo?an ise oyunu 15 puan civar?nda art?rmak zorunda.

 [1] Alan I. Abramowitz,Steven W. Webster; “Negative Partisanship: Why Americans Dislike Parties But Behave Like Rabid Partisans” Advances in Political Psychology, Vol. 39, Issue S1, February 2018

[2] Shanto Iyengar,Masha Krupenkin; “The Strengthening of Partisan Affect” Advances in Political Psychology, Volume39, Issue S1,February 2018

Kaynak: GazeteDuvar, 2.8.2022

Yaz? linki: https://www.gazeteduvar.com.tr/erdogana-niye-oy-veriyorlar-makale-1575684




Bu haber 631 defa okunmuÅŸtur.


FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER S?YASET Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÃœN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ

Web sitemize nas?l ula?t?n?z?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI