Bugun...



Turan Erol: Kasabadan Öteye

Turan Erol, Türkiye’de resmin – sanat?n tarihine ad?n? yazd?r?rken ayn? zamanda kendi tarihini de yaratm??t?r. Tersi belki daha do?ru: Kendi tarihini kurabildi?i için sanat?n ve u?ra? verdi?i alan?n tarihinde bir yere, kar??l??a sahip olabilmi?tir. Turan Erol dedi?imizde, her ?eyden önce Tarih ç?kar kar??m?za.

facebook-paylas
Tarih: 16-02-2023 22:38

Turan Erol: Kasabadan Öteye

ZEK? CO?KUN / GAZETE DUVAR

Turan Erol, Türkiye’de resmin – sanat?n tarihine ad?n? yazd?r?rken ayn? zamanda kendi tarihini de yaratm??t?r. Tersi belki daha do?ru: Kendi tarihini kurabildi?i için sanat?n ve u?ra? verdi?i alan?n tarihinde bir yere, kar??l??a sahip olabilmi?tir.

Turan Erol dedi?imizde, her ?eyden önce Tarih ç?kar kar??m?za.

20. yüzy?l?n ilk yar?s?ndan günümüze hayli uzun dönemi kapsayan sanat ya?am?, evet, "niceliksel" olarak tarihsel bir birikimi ifade ediyor. Benim üzerinde durmak istedi?im ise söz konusu zamana dahil olu?, zaman?n-mekan?n içinde varolu? biçiminden kaynaklanan niteliksel tarih.

Turan Erol, Türkiye’de resmin – sanat?n tarihine ad?n? yazd?r?rken ayn? zamanda kendi tarihini de yaratm??t?r. Tersi belki daha do?ru: Kendi tarihini kurabildi?i için sanat?n ve u?ra? verdi?i alan?n tarihinde bir yere, kar??l??a sahip olabilmi?tir.

Kendi tarihini yaratmak, kendi ba??na tarih olmakt?r.

Resim sanat?n?n yan? s?ra kültürel ve toplumsal tarihle de kesi?en süreci dört temel olgu üzerinden izleyebilir, inceleyebiliriz: Mekân, Zaman, Kimlik  ve U?ra?.

?nsan? ku?atan ve var eden bu dört olgu, Turan Erol’un ya?am? boyunca kat etti?i süreçte son derece büyük dönü?ümlere u?ram??t?r. Sanatç? aç?s?ndan ise aray??, ke?fedi? - kendine dönü?, kendi olu? serüvenidir süreç ve onu biçimlendiren kavramlar, olgular.

***

Turan Erol gerçekli?ini olu?turan bile?enler aras?nda onun dünyaya ad?m att??? yerin, co?rafyan?n belirleyici rol oynad??? görülür. Kasaba, co?rafi anlamda oldu?u kadar, “sosyal mekan” olarak da belirleyicidir. Kasaba – kent; geleneksel – modern geriliminin mekan düzlemindeki kar??l???d?r. Türkiye’nin son iki yüzy?ldaki toplumsal, kültürel, siyasal iklimi tam da bu gerilimle; kasaba – kent ikili?i üzerinden okunabilir.

Geleneksel – modern kavramlar?, sanat tarihinin de temel ayr?m?n? olu?turur. Modernite ve modern sanat, kelimenin gerçek anlam?yla "kent kültürü"dür. Günlük ya?amda, dü?üncede ve bunlar?n ifade biçiminde, her tür "üretim"de de?i?imi, yenile?meyi hedef alan modernizmin 20. yüzy?l sonlar?nda ula?t??? yer “küresel köy”dür!

Avrupa merkezli olarak ba?layan ve dünyay? biçimlendiren modernle?me -uzant?s?nda küreselle?me- birçok dü?ünür taraf?ndan “yersiz-yurtsuzla?ma” olarak nitelendirilmektedir.

Turan Erol’un serüveni ise modern-öncesi, hatta “modern-d???” bir dünyada; kasabada ba?lar.

Türkçe’de arada kalm??l??? ifade etmek için kullan?lan “ne köy olur ne kasaba” sözünü burada ne ?ehir – ne köy olarak yeniden kurmak gerekiyor. Kasaba, ikisinden de izler ta??r ama ikisi de de?ildir, olamaz da.

Köyün adeta do?al düzeniyle kar??la?t?r?ld???nda kasaba, “yabanc?”l?kt?r: Köyde olmayan çar??, esnaf, para, devlet-iktidar gibi kurumlar vard?r orada. Kaymakam, jandarma, polis gibi “profesyonel” ve “d??ar?”dan gelen; akraba-kom?u d??? kimliklerle muhatap olunur. Köylü için bunlar, ?ehrin bir parças?d?r. O nedenle de köye göre “de?i?ik” durur kasaba. Ama ?ehre göre de yine de?i?iktir; köy irisi.

Yerlilik, yerellik bask?nd?r kasabada. Bir yandan de?i?im zorunlulu?u dayat?rken bir yandan kendi kalma çabas?n?n yaratt??? gerilim söz konusudur.

Genel çerçeveyi somutla?t?rmak için co?rafyayla zaman?n kesi?imine bakmak yararl? olacakt?r.

?zmir’in yan?nda Mu?la, Bodrum’un yan?nda Milas, hep bir ölçek fark? olu?turur. Toplumsal-kültürel-ekonomik düzlemlerde kar??n?za ç?kan bu ölçek farklar?, Turan Erol kimli?inin olu?tu?u tarihsel dilimde; 1930’lu – 40’l? y?llarda Türkiye’yle modern dünya aras?nda da geçerlidir.

?mparatorluk -ve sava?- sonras? yerel co?rafyaya s?k??an, kendini yeniden in?a etmeye çal??an Türkiye, modern dünya kar??s?nda “ta?ra”d?r, kasaba konumundad?r.

***

Modernite, zamana hakim oldu?u 19. yüzy?ldan itibaren kendi co?rafyas?n?n –Bat? Avrupa’n?n- d???n? da etkileyip, biçimlendirir. Bu olgu ya?ad???m?z toplum için, bizler için fazlas?yla geçerlidir. Osmanl?’da Tanzimat’la –1839- ba?layan Cumhuriyet’e –1923- uzanan, tüm 20. yüzy?l boyunca devam eden serüven, “Bat?l?la?ma – modernle?me” olarak an?l?r.

Yeni bir toplum, yeni bir kültür, yeni bir kimlik aray??? olarak da bak?labilir tüm bu serüvene. Kasaba ba?lam?nda i?aret etti?imiz de?i?im zorunlulu?u/arzusuyla muhafaza kayg?s?n?n yaratt??? gerilim, 19. yüzy?ldan 21. yüzy?la tüm toplumsal ya?ant?ya egemendir.

Resim sanat?, burada özel bir yere sahip.

Ülkemizde kurumsal boyutta güzel sanatlar e?itiminin 1883’te ba?lad??? dü?ünülürse, 1940’lar?n dünyas?nda, üstelik ta?rada; kasabada, resim sanat?n?n “izleyici” bulmas?, s?ra –d???, dikkat çekici bir durum. Ayn? dönemde dünyada, hemen yan? ba??n?zda –örne?in kar?? k?y?da; Yunanistan’da- sava? ya?and??? dü?ünülürse, ta?ral?-kasabal? bir gencin ilgisi, daha da ilginçlik kazan?r.

Yukar?da i?aret edilen toplumsal-kültürel kimlik aray???n?n, in?a çabas?n?n, bireysel ve yerel düzlemde kar??l?k bulmas? olarak de?erlendirilebilir bu.[1] Ba?ka bir yönüyle bak?ld???nda, Erol’un ilgisi – aray???, içine do?du?u, varoldu?u dünyadan; kasabadan ç?kma çabas?d?r. Haz?r buldu?u, co?rafi/toplumsal/kültürel mekân?n kendisine sundu?u “dil”i yeterli bulamamaktan do?an bir aray??...

Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’ne -özellikle de Bedri Rahmi Eyübo?lu atölyesine- kabul edilmesi, modern sanatla yerellik ili?kisinin kurulmas? yönünden onun ?ans? olacakt?r.

SÖZCÜKLER? RENKLERE, RENKLER? SÖZE ÇEV?REN RESSAM - ?A?R         

Turan Erol örne?inden bak?ld???nda, resim sanat?yla tan??ma, akademi, “modern dünya”ya ve zamana dahil olmakt?r. Ayn? zamanda kendisini ve ait oldu?u dünyay? – co?rafyay? yeniden ke?fetmektir. Ba?ka bir dil, ba?ka bir göz, ba?ka bir ifadeyle. D?? dünyay? yorumlarken kendini ifade etme – in?a etme serüvenidir bu.

Çocukluk y?llar?nda mevcut dili –konu?ma dilini- yeniden üretmenin bir yolu olarak edebiyata merak sarmas?, rastlant? olmasa gerek. Resimde de benzer bir yol izledi?i görülür. Anlat?/m/c? bir tekni?i vard?r. Betimlemeden öte, yoruma, i?leme ve dönü?türmeye dayanan bir anlat?m.[2]

Resim, dünyan?n estetik olarak yeniden yorumlanmas?, ki?isel ifade biçimi oldu?u kadar, bu u?ra? di?er ku?akda?lar? gibi Turan Erol için de bir “yükümlülük”tür ayn? zamanda. ?lk profesyonel mesaisinin 1950’li y?llarda ve sekiz y?l gibi uzun bir süre Diyarbak?r’da resim ö?retmenli?i oldu?u unutulmamal?. Kald? ki, bu dönem bir yandan ilk verimlerini ortaya ç?kart?rken öte yandan kendisi gibi kente d??ar?dan gelen meslekta?lar?yla –örne?in Cavit Orhan Tütengil-, ö?rencileriyle dergiler yay?nlar. Yine ö?rencileriyle dekor ve kostüm haz?rlamak dahil, tiyatro çal??malar? yürütür.

Diyarbak?r sonras?, 1960’lardan ba?layarak bürokrat/yönetici, e?itimci olarak 30 y?l? bulan Ankara dönemi gelir. Tüm bunlar?n yan?nda edebiyatla, edebiyatç?larla hep içli d??l?. En do?ru anlat?m bir ?airden, Metin Alt?ok’tan geliyor:

Asl?na bakarsan?z / Türkçe bilmez / Lüksemburg Park? / Bu bir gerçektir / Ama Turan Erol / Anadili gibi bilir / Do?an?n ve e?yan?n / Gizemli dilini / Ve çok iyi çevirir / Türkçeye bu dili / ?yi ressam, iyi ?air / Ve bir çevirmendir o / Sözcükleri renklere / Renkleri de / Sözcüklere çevirir. 

Evet, bir çevirmen; her ?eyden önce de ressam!

Bilge Karasu, K?smet Büfesi’nde (1982) onun portresini yaz?da yeniden kurar: Turan Erol’un Bir Gençlik Resmi Üzerine Akdeniz’i A(r/n)ar Bir Metin. Tam bir deneysel metin, özgün, özel bir portre.

?lhan Berk hiç geri kalmaz:

BEYAZ 

Milas’ta bir Turan Erol beyaz?
Bir çocu?un yüzünde

Uzatmayal?m, Ya?ar Kemal’in Demirciler Çar??s? Cinayeti, Yusufçuk Yusuf romanlar? onun tualinde yeniden üretilir. Ya da o, hiç görmedi?i A?r? Da??’n?, Ara Güler’in objektifinden al?p tuvale ta??r. Evet, Metin Alt?ok’un dedi?i üzere, bir çevirmendir o.

Sonuçta bak?ld???nda Turan Erol, yola ç?kt??? yere, kendi gerçekli?ine ait olmu?tur daima. Denizin k?y?s?ndad?r. Denizden çok k?y?d?r, k?y?ya çekilmi? çekekteki ya da yap?m? sürmekte olan teknedir, tekne iskeletidir, bal?k a?lar?d?r onun bakt???. Bozk?rd?r her yan?yla, k???ndan kavurucu s?ca??na... Ve tabii ki da?lar: Milas’ta Akda?’dan Sodra Da??’na, Hasan Da??’ndan Erciyes’e, hayalen de olsa –?iirden esinle, örne?in- A?r? Da??...

Kentte de bunlar?n bile?kesi ç?kar kar??n?za. Hacettepe’den Mamak Yolu’nda Gecekondular’a Alt?nda?’a, Kömür Da??t?m Yeri’ne... Sanki, Diyarbak?r dönemi ürünlerinden Köyden Ç?k??’?n izini sürmektedir.

Unutulmas?n; bütün bunlar? yorumlarken, çizerken, boyarken bir eli, bir gözü de Lüksemburg Park?’ndad?r.

***

Kasaban?n halleri diyebilir miyiz? Belki.

Küresel köy’de, yersiz – yurtsuzla?ma boyunca aya??n? yere basma u?ra??, hep bir “s?la sevdas?”; yer/yurt tutkusu. 

Notlar

[1] Turan Erol, o dönem düzenlenen “yurt gezileri” ürünleriyle Halkevleri dergilerinde kar??la?mas?n?n resim sanat?na yönelmesinde önemli rol oynad???n? belirtir. 
[2] Anlat?/m/c?l?k, resimle s?n?rl? de?il Turan Erol’da. Öyküler kaleme ald??? ve yay?mlad??? biliniyor. Dergi ve gazetelerde resim ve ressam de?erlenirmeleri, incelemelerin yan? s?ra güncel kültür-sanat konular?na ili?kin  de?iniler yay?ml?yor. Cahit Külebi, ?lhan Berk, Metin Alt?ok, Bilge Karasu yak?n oldu?u edebiyatç?lar aras?nda. Arkada?lar?ndan ald??? mektuplar bu yönde fikir verebilir: Gözlerinden Öperim – Turan Erol’a Mektuplar, 2011.

Kaynak: Gazete Duvar, 16.02.2023

Link: https://www.gazeteduvar.com.tr/turan-erol-kasabadan-oteye-makale-1604062

 




Bu haber 1228 defa okunmuÅŸtur.


FACEBOOK YORUM
Yorum

Ä°LGÄ°NÄ°ZÄ° ÇEKEBÄ°LECEK DÄ°ÄžER KÜLTÜR-SANAT Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÃœN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ

Web sitemize nas?l ula?t?n?z?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI