![]() |
Tweet |
MEHMET ERDAL
BALÇIKHİSAR, GÜZEL BİR SOKAKTIR
Bugün sabah 08.00'de başlayan ve öğle sonuna kadar devam eden boyama faaliyetinin sonlarında yanlarına vardığım gruptan bazı gençler son bölüme doğaçlama resim yaparken, Meriç Bora ile sokağın boyanan bölümünü dolaştık. “Sokağın, Rüstem amcanın kahvesi ile ganyan bayi arasındaki bölümünün boya işini yaptık.” dedi. Gençlerden oluşan 7 kişilik grubun içerisinden birisi yardım etmiş, 6'sı bilfiil çalışmış. “Bu sokak, çok güzel bir sokak. Bu sokak, aynı zamanda yürüyüş yolumuzdur. Böyle bir sokağa o duvarlar (Eski Hükümet Konağı yıkıldıktan sonra otopark olarak kullanılan alan ile Balçıkhisar sokak arasındaki duvarları kast ediyor) yakışmıyor, işin açıkçası. Bu duvarlar, yanılıyorsam ilk yapıldığı zaman boyanmıştı. Önümüz sezon. Yerli yabancı turistler gelecekler. Sokaktaki esnafımızın 5-6 kez bu konuda talebi de olmuştu. Esnaflarımız aslında bu duvarların yıkılmasını istiyorlardı, bu konuda belediyemizden talepleri de olmuş, 2-3 ay önce. Belediyemiz 'yıkacağız' demiş ama görüldüğü gibi yıkılmadı. Datça'mızda çok eksiklikler olduğu ve belediyemizin de o eksiklikleri gidermeye çalışması nedeniyle bu yıkım işleminin sezona yetişmeyeceğini düşünerek, sezona tertemiz girilmesi adına bugün bu boya işini yaptık. Şimdi belediyemiz yıkım işlemini yapsa bile duvarları komple boyadığımız için yıkılmayan kısımlar boyanmış olarak kalır.”
Mahalle muhtarı Meriç Bora, “Esnafımıza şöyle bir fikir de sundum” diyerek konuşmaya devam etti: “ Datça bir turizm kentidir; ne kadar şenlendirebilirsek o kadar iyidir. Tanıdıklarımızda Datça arşivi mevcut. Bu duvarlar yıkılmaz ise Datça'nın 1960'dan, 1970'den bu zamana kadarki fotoğraflarını dijital baskıyla çoğaltarak, her esnaf aralarında imece yaparak 3'er- 4'er tane karşısına gelen yere assın. Böylece bu caddenin, turist açısından da gezinti açısından da hareketleneceğini düşünüyorum. Duvara, kalıcı anlamda bir şey yapılmayacağından, o resimler gerektiğinde çıkarılır ve bir sıkıntı oluşturmaz. Belediyeye böyle bir teklif ile gidilirse, reddedilmeyeceğini ve sonuç alınabileceğini de düşünüyorum.”
Muhtar Meriç Bora, bugünkü faaliyet için yakın arkadaş çevresine çağrı yapmış. Sokaktaki esnaflar da çay, kahve vererek bu imeceye destek olmuşlar. Kimseden herhangi bir talepte bulunmamışlar. Bir esnaf boyada kullanılacak boyalar için gönüllü sponsor olmuş. “Memleketin ekmeğini yiyoruz, suyunu içiyoruz. Boyalar benden olsun.” demiş. Boya işinde, su bazlı dış cephe boyası kullanmışlar.
Sokağı dolaşırken gördüm: boyanan duvarlar bembeyaz olmuş; görünümü çok güzel. Gençler iyi bir iş çıkarmışlar.
GENÇLER, İYİ BİR İŞ YAPIYORLAR
Gençler ile konuşurken tanıdığım Datçalı bir esnaf yaklaştı. “Ne diyorsun, gençlerin yaptığı bu işe?” diye sordum. “Helal olsun muhtarımıza. Teşekkür ederiz. Bu belediyenin yapacağı bir işti.” dedi.
Boya işinde yer alan gençlerden birisi, “Güzel ve topluma fayda getiren bir iş oldu. Muhtarımızı destekliyorum. Belediyenin öncülük etmesi gerekiyor ama bu tür kişisel inisiyatifler de önemli tabii.” dedi.
Boyama yapılan yerin tam karşısındaki iş yerinin önünde oturan ve gençleri izleyen iki beyefendiye yaklaşıyorum. İsmini sormadığım beyefendi “Süper. Harika. Başka ne diyebilirim? Datça güzel, gençler daha da güzelleştiriyor.”, derken, diğer beyefendi “Aynen. Datça'mız güzelleşiyor. Temizleniyor. Gençler iyi bir iş yapıyorlar. Ne varsa gençlerimizde var. Öncesinde olduğu gibi kapkara olsa daha mı iyi? Muhtarımız hem çalışkan, hem güzel, hem de yakışıklı.” dedi. “Ben, 'genç ve çalışkan' diyordum, bu 'yakışıklı' sıfatını da ekleyeceğim diyorum.” Beyefendi, “Hepsi bir arada. Muhtarımız işinin başında. Sahada çalışıyor.” diyor. Muhtara sesleniyor, “Meriç bey, tebrikler, sahadasınız. Kolay gelsin.”
Son olarak boyama faaliyetinin içerisinde yer alan bir gence soruyorum. “Bu iş, aslında daha önce belediyemize söylenmiş ama gereği yapılmamış. Sezon öncesi biz de memleketimiz için bir güzellik yaparak, inisiyatif aldık. Bu inisiyatifi almamız, büyük bir şans oldu. Devamı gelir. 'Halkçılık' ilkesini de bu şekilde gerekli kurumlara hatırlatmak istedik; ne anlama geldiğini, gerçekte nasıl bir işlevi olduğunu, bazılarına hatırlatmak istedik.”
Gençler, her yerde ve her konuda bir adım öne çıksalar, her yer ve her şey gerçekten çok daha güzel olacak!