Tweet |
CAN PULAK
Son y?llarda ülkeyi yönetenler, çok zararl? bir inatç?l??? ?srarla sürdürüyorlar. Anayasay? ve yasalar? ihlal, hazine arazilerini ve ormanlar? madencilere tahsis, milli e?itimi dini e?itim haline çevirmek, do?ay? mahveden kararlar ile ?stanbul kanal? ve Bodrum külliyesi, bunun çarp?c? örneklerinden birkaç?d?r.
?stanbul kanal? ile ilgili yaz?lmayan, söylenmeyen kalmad?. Param?z yok ama kanal ?srar ve inad?m?z sürüyor halâ. Peki, Bodrum’a ?slam külliyesinden vazgeçmeme ve mahkeme karar?na ra?men in?aata ba?lama inad?na ne demeli? Müslümanlar olarak, bu güzel ve antik turizm kentimizde camii s?k?nt?s? çekmiyoruz. Yeterli miktarda hatta fazla camiimiz var. Baz?lar?nda ciddi bir cemaat s?k?nt?s? ya?an?yor. Buna ra?men 100 milyon lira sarf ederek, çok meyilli bir arazide camii ve ?slam külliyesi yap?yoruz. Plana göz atan mimarlar, mesleki ve imar yasalar?na ayk?r? pek çok mahzur gösteriyorlar ama kulak asan yok. ?nad? a?abilmek mümkün de?il.
Amac?na bak?yoruz, gelen turistlere dinimizi anlatma ve tan?tma gibi komik bir gerekçeye rastl?yoruz. Tatile gelen hangi turist, denize girip güne?lenmek yerine, dinimizle tan??mak için yaz günü külliyeye gider? Kargalar? bile güldürecek gerekçelerle külliyeyi, Bodrum’un en manzaral? yerine yapmak, bir dayatmay? ve gereksiz bir inad? göstermiyor mu? Hay?r, halk?n böyle bir ihtiyac? olsa, bu projeyi tüm gücümüzle destekler, engel olmak isteyenlere kar?? ç?kar?z ama böyle bir dinsel yat?r?ma ihtiyac? yok Bodrum’un. Bodrum’un ciddi bir plana, altyap?lara, yollara, hastaneye, yeterli suya ve enerjiye ihtiyac? var. Bunlar dururken külliyede ?srar etmek, Diyanet Vakf?ndan hele ?u s?ra 100 milyon lira harcamak, ak?l kar? bir i? de?ildir.
Diyanet Te?kilat? ve vakf?, böyle turizm bölgelerine gereksiz projeler yerine, yanl?? ve dayat?c? politikalarla dininden so?utmaya ba?lad???m?z halk?m?za yararl?, inand?r?c? ve yobazlarla tarikatlar?n dinimize verdikleri büyük zararlar? telafi edici i?ler yapsalar, daha do?ru olmaz m?? Müslümanl?k mükemmel bir din, kutsal kitab?m?z muhte?em bir yol göstericidir. Kitab?m?z? tefsirler ve hurafelerle oraya buraya çekerek, sahte din alimleri ve profesör etiketli yobaz din ö?reticileri marifetiyle tan?nmaz hale getiriyorlar. Bu da, dinden so?uman?n yoluna temel ta?lar? dö?emenin h?z?n? artt?r?yor. Ayr?ca televizyonlardaki dikkatsiz din programlar?, cüppeli cüppesiz bir sürü din tüccar?, özenle korumam?z gereken kutsal dinimize büyük zararlar veriyor.
Diyanet Te?kilat ve Vakf?, bundan sonraki çal??malar?na çuvald?z? kendine bat?rarak ba?lamal?d?r. Öyle yay?nlar? var ki,öyle yorumlar? var ki,öyle devlet memuru statüsünde görevli memurlar? var ki,bunlara günlük politika penceresinden de?il de,dinimizin ve kutsal kitab?m?z?n gerçek içeriklerinden baksalar,mutlaka bir reform gere?ine ihtiyaç duyarlar.Dikkat edin,son Diyanet ??leri Ba?kanlar? iyice siyasalla?arak,gerçek müminlerin gözlerindeki tüm itibarlar?n? kaybettiler.Bizde Diyaneti,yanl?? yolda yürümekte ?srar eden din adamlar?n? ve çarp?k din politikalar?n? ele?tirmek büyük suç,hatta dine ihanet haline getirildi.Öyle ki,aleyhte yazan,çizen ve dü?ünen insanlar?n cenaze namazlar?n?n k?l?nmamas?na kadar götürdüler i?i. Asl?nda tüm müminleri kucaklayan dinimize ihanet budur i?te…
Allah’tan ba?ka kimseden korkmayan insanlar, mükemmel dinimizi tan?nmaz hale getirenleri elbette ele?tirecekler ve ele?tirmelidirler de.. Bu ele?tirilerden korkmak, sahiplerini hain ilan etmek yerine, do?rular? kabullenip yanl??lar? düzeltmek daha faydal? ve ak?ll?ca bir davran?? olmaz m?? Diyanet Te?kilat?, ba??ndaki zattan en alttaki görevlilerine kadar dinimizi do?ru anlamak, anlatmak, hurafeleri ve yobazlar? engellemek, böylece dinimizi her türlü tehlikelerden korumak zorundad?rlar. Kuran-? Kerim’i Türkçe okumak, dualar? Türkçe yapmak dinimize zarar vermez. Dinimize as?l zarar verecek ?ey, Arapçada ?srar ederek milletin bir k?sm?n?, ezbere okudu?unu anlamamak gibi bir duruma mahkûm etmektir. B?rak?n isteyen Arapça, dileyen Türkçe okusun ve dua etsin. Bunun kime ne zarar? olabilir?
Yeri gelmi?ken ve sözü Bodrum’daki bir inattan buraya kadar getirmi?ken, ?u tesettür otellerinden de bir nebze bahsetmek istiyorum. Ülkemize çok miktarda Müslüman turist de gelmeye ba?lad?. Onun için böyle otellerin yap?lmas?n? yad?rgam?yor, hatta gerekli görenleri hakl? buluyorum ama adresi yanl?? seçmemek, bunu da politikaya ve dayatmaya alet etmemek ?art?yla… Bodrum’a gelirken Oba adl? bir turistik tesis var. Merhum ?aban Alt?nel’in sahibi oldu?u bu oteli, aylar önce Melih Gökçek’in çok yak?n? olan Sö?üt ?n?aat’?n patronu Mustafa Akan alm??. Giri?teki ve yolun kar??s?ndaki orman arazisini de otele katan Akan, bununla yetinmeyerek tesisin tüm çevresini alüminyum ve yüksek duvarlarla çevirerek, yoldan tüm görüntüyü çirkin bir ?ekilde kesmi?. Hani Milas’tan Bodrum’a gelirken zevkle seyretti?iniz deniz manzaras?n? feci ?ekilde kapatm??.
Yasalara ayk?r? bu kapamay? sadece tesettür oteli Oba de?il, y?llar önce yoldaki tüm tatil köyleri de yapt?lar. Örne?in Rixos ve ?imdi Digor’lu ayakkab? boyac?s?n?n ald??? Bodrum Paramount da deniz manzaras?n? yüksek duvarlarla kapatm??t?. ?imdi yasalara ayk?r? bu kapatmalar, Ankara’dan gelen izinlerle yap?l?yor. Ciddi ve yasalar? uygulayan bir yönetime sahip olsak, bu rezaletlerin hiçbiri yap?lamazd?. Hatta yap?lamazd? de?il, te?ebbüs bile edilemezdi ama günümüzde her ?ey olabiliyor art?k. Yaz?k oluyor güzel ve de?erli bölgelerimize, yaz?k oluyor do?al ve görsel güzelliklerimize…