HABER-YORUM / Nevzat Çağlar Tüfekçi

Milas Pazaryerinde Zabıtaya Yapılan Saldırı ve Düşündürdükleri

26 Şubat(Cuma) günü Milas Salıpazarında, saat 17,15 sıralarında Nazmi Türkoğlu isimli Milas Belediyesi Zabıta memuru, Alper Gök isimli pazarcı esnafı tarafından saldırıya uğradı. Zabıta memuru Nazmi Türkoğlu yüzüne aldığı darbeler sonucu yüzü kan içinde kaldı.

Sonradan öğrendiğime göre, Zabıta Nazmi Türkoğlu, daha önce hızlı motosiklet kullandığı için Alper Gök’ü uyarıyor. O sırada Alper, “sana ne” diyerek bir karşı çıkış sergiliyor. Zabıta memuru Nazmi Türkoğlu, pazaryerinde, bu olayla ilgili Alper’in yakınlarıyla konuşurken, pazarcı esnafı Alper tarafından saldırıya uğruyor. Önceki bir tartışma, pazaryerindeki bu darpla sonuçlanıyor. Pek çok Milaslı, bu saldırgan tutumu, eleştirdi ve kınadı.

Meydana gelen bu olay, üzücü. Böyle bir saldırının Zabıta görevlisine yapılması kadar, herhangi bir vatandaşa da yapılması yanlış. Herkes, kendi hukukunu yaratarak, şiddet kullanarak sorun çözmeye kalkmamalı. Herkes kendi yöntemiyle sorun çözmeye ve en basit bir konuda bile saldırgan bir tutum sergilerse, daha kötü sonuçları da olabilir bu davranışın.

Salı Pazarında Ölümlü Vaka

Nitekim Milas’ta, 27 Ekim 2020 tarihinde, Salıpazarında, Halil Sarıyıldız isimli vatandaş; alışveriş için gittiği tezgâhın önünde, bir esnaf tarafından yumruklanarak darp edildi. Sarıyıldız yumruk darbesi sonrası düşerek başını yere çarptı, beyin kanaması geçirdi, uzun süre yoğun bakımda kaldı ve hayatını kaybederek yakınlarını üzüntüye boğdu…

26 Şubat Cuma günü Zabıta memuruna yapılan saldırı sonrası bazı pazarcı esnafıyla yaptığım görüşmelerde; Zabıtanın, pazar bitinceye kadar pazar alanı içinde gezmesinin ve tur atmasının; pazar içinde güvenli bir ortam yaratacağını, zabıtanın varlığının hissedilmesinin, bu tür saldırgan tutumlu davranışları meydana gelmeden önleyebileceğini dile getirdiler.

Öfke Kontrolü

Sonuç olarak şunu söyleyebiliriz:  ekonomik bunalımın ve koronavirüs’ün yarattığı sıkıntılı ve stresli durum vatandaşı gerilim içinde bırakıyor. Bazı vatandaşlar, kendisini eleştireni ve uyaranı sanki saldırmaya hazır gibi tetikte bekliyor. Hiçkimse, en basit bir nedenden dolayı saldırgan bir tutum sergilememeli. Belediye görevlisinin bir yanlışı varsa, amirlerine bildirilmeli; toplumsal yaşamda kişilerin herhangi bir olumsuz tavrı varsa bunu ilgili güvenlik birimlerine iletmeli. Herkes kendi sorununu şiddet yöntemiyle çözmeye kalkarsa, toplumsal huzur ve güven kalmaz, orası yaşanılmaz bir yer haline gelir. Herkes kendi öfke kontrolünü sağlamalı; öfkeli kişinin öfkesinden hem kendisi hem başkası zarar görmemeli…