Bugun...


GÜLDEN SÖKELİOĞLU

facebook-paylas
PKK'nın Fesih Bildirisi!
Tarih: 16-05-2025 14:14:00 Güncelleme: 16-05-2025 14:14:00


       PKK terör örgütü, kurucusu Abdullah Öcalan'ın çağrısıyla, 

12 Mayıs 2025'te yaptığı açıklama ile kendini fesh ettiğini ve silahlı mücadeleye son verme kararı aldığını duyurdu. 
          *
       Tarihçe
       Apocular Dönemi(1974-78) 
       Abdullah Öcalan'ın örgütsel geçmişi,1974'de  Marksist bir yapı olan Ankara Demokratik Yüksek Öğrenim Derneği(ADYÖD)ile başlamaktadır. Solcu Türk ve Kürt öğrencilerden oluşan dernek, 1975 yılında kapatıldı. 27Kasım 1978 tarihli kuruluş bildirgesine( Diyarbakır- Lice ilçesi, Fis Köyü) kadar olan dönem "Apocular" olarak adlandırılmaktadır. (1) 
       Osmanlı ve Cumhuriyet döneminde yaşanan Kürt isyanlarının devamı olarak kabul edilen PKK, Türkiye'nin doğu ve güneydoğusunu, Irak'ın kuzeyini, Suriye'nin kuzeydoğusu ve İran'ın kuzeybatısını kapsayan bölgede özyönetim kurmayı amaçlayan ve bu amaçla söz konusu topraklara sahip olabilmek için askeri hedeflere, köy korucularına ve sivillere karşı saldırılar düzenleyen yasadışı, ayrılıkçı silahlı örgüt. 
       15 Ağustos 1984 tarihinde, Şemdinli ve Eruh ilçelerindeki askeri birliklere yapılan saldırılarla silahlı mücadeleyi başlattılar. 
       Adını çok duyduğumuz PYD, (Demokratik Birlik Partisi) 2003'te Suriye'de kuruldu. Kuruluş tüzüğü, Abdullah Öcalan'ın
"Demokratik uygarlık ve demokratik toplum" felsefesinden ilham alarak hazırlandı.
Salih Müslim'in 2010'da  Eş Başkanı olduğu PYD, Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi'nin oluşmasında etkili bir siyasi parti oldu. 
       2011 yılında kurulan YPG(Halk Savunma Birlikleri) ise Mazlum Abdi'nin liderliğini yaptığı SDG'nin(Suriye Demokratik Güçleri) bir parçası olarak varlığını sürdürüyor. SDG'nin komutanı Mazlum Abdi ile Suriye'nin yeni başkanı Ahmet Şara  yakın zamanda ABD'nin isteğiyle anlaşma yaptılar.(2) 
          *
       Öğretmen olarak ilk defa Hakkari'de, 1982 Yılı'nın, 26 Şubat günü göreve başladım. 1,5 yıllık görevden sonra stajyerlik kalkınca yapılan dağıtımla Şemdinli'ye atandım. 1984 yılı yaz tatili için Milas'a gitmiştim. Tatil sırasında 15 Ağustos'ta PKK'nın silahlı  eylemi olmuştu. Dönüş yolculuğunda Van'dan Şemdinli'ye kadar pek çok noktada askerlerin araması olmuştu. Şemdinli Lisesi'nde çalıştığım son 3 yıl çok zorlu geçti. Dağlardaki silah sesleri hepimizi çok tedirgin ediyordu. Korku, öğretmenleri ve ilçe halkını esir almıştı. Öğretmenlikten 2003 yılında emekli oldum ama PKK terörü 41 yıldan beri devam ediyordu. 
       PKK, ara ara yapılan çözüm sürecinde silah bıraksa da eylemlerine devam etti ve bugüne kadar 40 binden fazla insanın öldüğü belirtiliyor. Binlerce güvenlik görevlisinin, köy korucusunun ve öğretmenlerin şehit olmasına, masum insanların ölümüne sebep olan terör örgütü sonunda silah bırakacağını yani örgütünü sonlandıracağını açıkladı. Ama fesih bildirisinde, Lozan Antlaşması ve 1924 Anayasası'nın vurgulanarak; Kürtlere karşı uygulanan inkar ve imha siyaseti, asimilasyon(Bir devletin veya toplumun gelenek ve göreneklerini kaybederek başka bir topluma ayak uydurması) uygulandığı ortamda PKK'nın şekillendiği açıklamaları çok büyük bir talihsizliktir. 
       Türkleri Anadolu'dan atmak, Anadolu'nun batısını ve Trakya'yı Yunanlılara veren, İngilizler, Fransızlar ve İtalyanlar arasında paylaştıran, doğusunda bir Ermeni devleti, güneydoğusunda Kürt devleti kurduran, Türklere sadece Ankara ve çevresini bırakan, padişahı ve Türk Milleti'ni köle haline getiren Sevr Antlaşması'nı kabul etmeyen Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Türk Milleti, işgalcilere karşı Kurtuluş Savaşı'nı yapmıştır. 
Kazanılan zaferin sonunda ilan edilen Cumhuriyet yönetimini,  Cumhuriyet Dönemi'nin ilk Anayasa'sı olan 1924 Anayasası'nı ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin siyasi ve ekonomik bağımsızlığını sağlayan ve tapusu olan Lozan Antlaşması'nı kabul etmemek, işgalcilerle işbirliği anlamına gelir. 
       1924 Anyasası'na karşı olmak; Cumhuriyet devrimlerine, değişmez maddelerine, laikliğe, kadın haklarına karşı olmaktır. 
       Trablusgarp- Balkan Savaşları, 1.Dünya Savaşları ve Kurtuluş Savaşı'nın cephelerinde vatanını savunmak için canını veren şehitlerimizin, 41 yıldan beri PKK terörüne kurban giden vatan evlatlarının ruhlarının huzur bulması, kardeşlik bağının bozulmaması için söylemlere dikkat edilmelidir. 
       Asimile söz konusu olsaydı, şimdiye kadar Kürtlerden başbakan, bakan, milletvekili ve meclis başkanı olmazdı.
       Ayrıca imha ve soykırım sözleri çok tehlikeli. Eğer bu sözler, uluslararası alanda kabul görürse Türk Devleti yargılanır; hem para cezası hem de toprak talebi ile karşı karşıya kalır. 
       Bu vatan, hepimizin. 

Kaynak:
(1) -wikipedia.org
(2) bbc.com- Hatice Kamer'in yazısı



Bu yazı 7288 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI