Bugun...


GÜLDEN SÖKELİOĞLU

facebook-paylas
3 Devrim Yasası!
Tarih: 03-03-2023 10:55:00 Güncelleme: 03-03-2023 10:55:00


       Günümüzden 99 yıl önce, 3 Mart 1924'de, TBMM'de kabul edilen 3 Devrim Yasası şunlardır:

       - 3 Mart 1924 tarihinde kabul edilen 429 sayılı birinci yasa ile din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılmasını sağlamak için Şeriyye- Evkâf( Din ve Vakıf) ve Erkan- ı Harbiye-i Umumiye (Genel Savaş)  Vekâletleri(bakanlıkları) kaldırılmış, yerine Diyanet İşleri Başkanlığı, Vakıflar Genel Müdürlüğü ve Genel Kurmay Başkanlığı kurulmuştur.

       3 Mart 1924 tarihinde kabul edilen, 430 sayılı ikinci kanun, Tevhid- i Tedrisat (Öğretimin Birliği) Kanunu'dur.

Bu ilke ile ülkedeki bütün okullar (Devlet okulları, tarikatların eğitim yaptığı medreseler-479 tane-ülkemizdeki Hristiyanların eğitim gördüğü, Avrupa Devletleri'nin destek verdiği yüzlerce Misyoner okulları) hepsi yeni kurulan Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlandı. Böylece eğitimde çok başlılığa son vermek, çağdaş, bilimsel ve laik bir eğitimle, 'Fikri hür, irfanı hür nesillerin yetişmesi' amaçlanıyordu. Daha sonra medreseler kapatıldı.

       Bu yasanın uygulamasına geçildiğinde bir yurt gezisinde, Rize'de kendisinin önüne çıkarak medreselerin yeniden açılmasını isteyen iki hocaya Atatürk, şu yanıtı verdi:" Şimdiye kadar geri kalmamıza en büyük etkenin ne olduğunu biliniz... Hayır, medreseler artık açılmayacaktır." (1)

       3 Mart 1924 tarihinde 431 sayılı 3. Kanun ile Hilafetin Kaldırılması kabul edilmiştir.

       1517 yılında Osmanlı padişahı Yavuz Sultan Selim'in Mısır'a alarak Memlûk Devleti'ne son vermesi ile Osmanlılara geçen Halifelik makamı, Cumhuriyet rejimi ile uyuşmadığı için 400 yıl sonra kaldırılmış ve yönetimde iki başlılığa son verilmiştir.

       3 Mart tarihli,

3 Devrim Yasası,

'Türkiye'yi laikleştiren yasalar' olarak anılmaktadır.

       Bu üç yasa, Laik Cumhuriyet'in ve Atatürk Aydınlanma Devrimleri'nin temelini oluşturur.

          *

       Peki, 3 Devrim Yasası'nın kabulünden 99 yıl sonra durum nasıl?

- Devlet işlerinin şeriata uygun olup olmadığına karar veren 'Şeriye Vekâleti' kaldırılarak yerine kurulan 'Diyanet İşleri Başkanlığı', sürekli yayınladığı fetvalarla toplumumuzu geriye doğru dönüştürmek istiyor.

       En son yayınlanan fetva ile depremde sahipsiz kalan çocukları evlat edinen kişilerle evlatlığın evlenebileceğini söyledi. Oysa Medeni Kanuna göre bu durum yasak ve suç teşkil ediyor.

       - Evkaf Vekâleti kaldırılarak yerine Vakıflar Genel Müdürlüğü kuruldu.  Son yıllarda kurulan çeşitli dini vakıflar, Laik Türkiye Cumhuriyeti'ne zarar veren faaliyetler yapmaktadır.

       Bu vakıflarla MEB'nın yaptığı anlaşmalarla 'Değerler Eğitimi' adı altında Arap örf ve gelenekleri verilmektedir.

       - 15 Temmuz darbesine sebep olan Fetöcüler, Asya Hun Hükümdarı Mete zamanında kurulan binlerce yıllık Türk ordusunun emir komuta zincirinin bozulmasına sebep oldu. Bu darbe girişimi sonunda Genelkurmay Başkanı, TSK'nın komutanı olmasına rağmen,

Kara, Deniz, Hava Kuvvetleri Komutanlarının Milli Savunma Bakanlığı'na bağlanmasıyla komuta edecek kuvveti olmayan sembolik bir makama dönüştürüldü.

       - Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile eğitimde birlik sağlamıştı. Ama günümüzde tarikat ve cemaatlerin medrese eğitimleri, denetlenmeyen Kur'an Kursları, dini eğitimin anaokulları olan 'Sıbyan Mektepleri' çoğalmaktadır. Atatürk'e ve kurduğu Cumhuriyet'e düşman nesiller yetişmektedir.

       -Halifelik makamı emperyalist devletlerin desteğiyle özendirilmeye ve yeniden canlandırılmaya çalışılıyor.

       Atatürk'e, yaptığı devrimlere yapılan saldırılarla Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti özellikleri değiştirilmek isteniyor.

       Bu ilkeler ve Atatürk devrimleri, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni ayakta tutan kolonlardır. 

       Kolonları kesilen bir binanın yıkıldığını ve insanların enkaz altında kaldığını son depremde gördük.

       Anadolu Medeniyetlerinden biri olan İyonya Felsefesinin sonuncu filozofu olan, hayatı Efes'de geçen Herakleitos'a göre (M.Ö 540-480) evren "boyuna akan bir süreç, hiç durmadan akıp giden bir ırmak gibidir." (2)

       Irmaklar geriye değil, hep ileriye doğru akarsa;

Atatürk ilkeleri, devrimleri, 3 Devrim Yasası ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti de sonsuza dek devam edecektir.

Kaynak:

(1) Fikrimizin Rehberi Kitabı- Erol Mütercimler

(2) İlkçağ Felsefesi Kitabı- Anadolu Üniversitesi Yayını



Bu yazı 3163 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI