Cosmos(Kozmos) kelimesinin TDK'na(Türk Dil Kurumu) göre anlamları:

İlk anlamı-Düzen, tertip, sistem. 
İkinci anlamı-Evren
Üçüncü anlamı-Uyma, ahenk, birlik. 
       Antik Çağ'da Yunan filozofları evreni "Cosmos" olarak tanımlamıştır. Evrenin ezeli olduğunu ve kainattaki düzenin atomlardan kaynaklandığını düşünen filozoflara "Atomcu" denirdi. Kozmostaki uyumun, Tanrı tarafından  yaratıldığına inanan düşünürler ise Platon'cu olarak nitelendirilirdi. Panteizm'e(Çok Tanrıcılık)göre kozmostaki her şey Tanrı'dır. Atomcular ile Panteistler evrenin ezeli(sonsuz) olduğu konusunda aynı görüştedirler. 
       Ancak son bilimsel çalışmalarda, kozmosun ezeli olmadığı, evrenin  "Big Bang"
(Büyük Patlama) ile başladığı ve en sonunda yok olacağı ispat edilmiştir. 
       Entrop Yasası'na göre evren ya içine çökecek ya da çok fazla ısı kaybettiği için donacaktır. 
İslam filozoflarına göre kozmos ezeli olamaz. Çünkü yaratılan her şeyin bir yaratıcısı vardır. (1) 
       
       Kaos(Chaos) Evrenin düzenden önceki karmaşık, şekilsiz, ayrışmamış, anlaşılmayan ve kontrol edilemeyen hali. 
       Kozmos(Cosmos)
Düzen, tamlık, ve güzellik fikirlerini birleştirir ve aynı zamanda evren anlamına gelir. (2) 

          *
       Eski toplumlar, anlamını çözemedikleri doğa varlıklarını ve olaylarını Tanrı olarak görmüşler ve ibadet etmişlerdir. Güneş, ay, yıldızlar, gezegenler, ağaçlar, hayvanlar, ırmaklar, denizler, tabiat, Tanrı ya da Tanrıça olarak nitelendirilmiş ve ibadet edilmiştir. 
       Tek tanrılı dinlere(Musevilik, Hristiyanlık, Müslümanlık) inanan toplumlarda evrenin oluşumu ve tabiat olayları hep Tanrı ile açıklanmıştır. 
       Orta Çağ'dan bugüne geçen binlerce yılda, 
Batı dünyası ve doğuda bazı ülkeler bilim alanında çok ilerledi ama Türkiye Cumhuriyeti dışında diğer İslam ülkeleri çok geride.
Hâlâ, "Dünya, düz bir tepsi gibidir ve dönmüyor" diyenler; bilimi inkar edenler var. 
       Evrenin(Kozmos) oluşumundan önce
İlk Çağ filozoflarına göre Kaos(karmaşa) yaşanıyordu. 
       Kaos ortamından Kozmos ortamına(evren, uyum, düzen) geçişin nasıl olduğunu Antik Çağ filozofları ve bilginleri çeşitli şekillerde açıkladılar. 
       Ancak Antik Çağ'dan bugüne kadar geçen binlerce yıldan beri kurulan devletlerin ve günümüz sömürgeci devletlerin, daha çok toprak ve güç kazanmak adına yaptığı savaşlar, evreni ve içinde yer alan dünyanın düzenini, uyumunu yok ediyor. 
       Günümüzde çoğu zaman haksız yere çıkarılan savaşlarda yüzbinlerce, milyonlarca insan ölüyor, sakat kalıyor ya da göçmen durumuna düşüyor, denizlerde boğularak ölüyor. Sonunda da açlık ve sefalet kol geziyor. 
       Savaşlar, askerleri ölüm makinesine dönüştürüyor, insanlıktan çıkarıyor. Afrika ülkeleri'nde, Suriye'de, Gazze'de yaşanan savaşlar tam bir trajedi. Güçlü devletler, kendi çıkarları uğruna masum insanlara zulüm ediyor, katlediyor. İsrail, binlerce masum Filistinli kadın ve çocukları katletti. Kurtulanlara da yardım adı altında yine zulüm yapıyor. Gazeteci Hüsnü Mahalli'nin TV'de yaptığı açıklamaya göre, "1000 noktada olan yardım yeri 4'e indirilmiş". 
Zalim devletlerin ve yöneticilerin yaptıkları savaşların, zulmünün bedelini masum insanlar ölüm ve açlık olarak ödüyor. Nedir bu zulüm?.. Anlamıyorum. 
       Ayrıca sömürgeci devletlerin ve yerli işadamlarının dünyamızın zenginliklerini, yeraltı kaynaklarını yağmalamak için doğayı, ormanı talan etmesi, insanlara ve diğer canlılara yaşam hakkı tanımaması; Termik santrallar için köylerin, tarım alanlarının yok edilmesi; derelerin, ırmakların, göllerin, kaynak sularının kurutulması; orman yangınları sonunda ormanların ve canlıların yok olması, dünyanın sonunu hazırlıyor ve kaosu getiriyor. 
       Ortalama ömrü 60-70  yıl olan insanlar doğal ömrünü yaşasınlar... 
       En yüce varlık olan insanlar, evrenin uyumunu yok eden kaos ortamında değil, huzur ve mutluluk içinde yaşasınlar. 
       Makedonya Kralı Büyük İskender, Antik Çağ filozoflarından Sinoplu Dyojen'i ziyaret eder, " Benden dileğin nedir? "diye sorar.
Fıçı içinde yaşayan Dyojen, güneşine engel olduğu için, Büyük İskender'e " Gölge etme, başka ihsan istemem" der.
       Dünyanın sömürgeci liderleri, dünya halklarını rahat ve huzur içinde yaşatsınlar ki; kendi halklarının gözünde yücelsinler.

Kaynak:
(1) -cnnturk.com
(2) -indigodergisi.com