İki ay önce gittiğim Muğla'dan dolmuşla Milas'a dönerken, bir anne ve küçük oğlunun tanıdıkları olan şoförle konuşmalarına şahit oldum:

Oğlan,  Paramız, yabancı paralar karşısında çok değersiz kaldı. Bayramda kazandığım paraları anneme verdim, Dolar aldırdım ve 30 Dolar'ım oldu" dedi.

Okula giden ilkokul çocuklarının arasında giderken, kendi aralarında, "yabancı paralar TL karşısında çok değerli" diye konuştuklarını duydum.

Bir profesör, küçük bir kız çocuğunun yaptığı resmi paylaşmış; dondurma resmi çizen çocuk, 'bu kornetto, benim hayalim, ama yiyemiyorum' demiştir.

Komşunun küçük kızı, arkadaşlarına, "babam, 50 lira olan haftalığımı 25 liraya düşürdü" diye yakınıyordu.

*

'Derin Yoksulluk Ağı'nın kurucusu, uzun yıllar yoksulluk üzerine çalışmalar yapan, gazeteci, yazar, aktivist Hacer Foggo, " Sağlıksız bir nesil geliyor, yetişkin olduklarında bütün hayatlarını etkileyecek. Bir nesil kaybediliyor.  Ayrıca, Türkiye'nin yoksulluktan açlıkla mücadele seviyesine geçtiğine dikkat çeken araştırmacı, 'çocuklarda gelişim bozuklukları görüldüğünü ve bir kuşağın kaybolma riskiyle karşı karşıya olduğunu' söylüyor.

CHP Yoksulluk Dayanışma Ofisi Koordinatörü Hacer Foggo, yapılan çalışmalarda, çocukların yeterli beslenemediği için kilo kaybı, kansızlık, boy kısalığı olduğunu belirtiyor.

Foggo, "Sağlıksız bir nesil geliyor,  yetişkin olduklarında bütün hayatlarını etkileyecek. Kronik yetersiz beslenme, fiziksel büyümeyi, sosyal ve duygusal gelişimi engeller, travmayı arttırır, çocukların hayata güvensiz ve gelecek kaygısıyla başlamasına neden olur. Çok geç olmadan acil önlemler almak için çalışmalıyız" demiştir.*

*

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu’nun araştırmasına göre Ağustos ayında dört kişilik bir ailenin açlık sınırını 7282 TL,

yoksulluk sınırını ise 21.784 TL olarak açıklıyor.

Acaba, kaç aile bu gelire sahip?

Türk halkının çoğu açlık sınırının altında yaşamaya çalışıyor, gelirinin çoğu kira ve faturalara gidiyor...

Yaşanan derin yoksulluğun etkisiyle;

Anneler, bebeklerine mama ve süt alamıyor, şekerli su ve çorba ile besliyor...

Bazı anneler, çocuk bezi pahalı olduğu için naylon poşetin içine koyduğu çaputu kullanıyor...

Aile bütçesine katkı sağlamak için okullarından ayrılarak güvencesiz işlerde, ucuz işgücü olarak çalışan çocuklar...

Elektrik pahalı olduğu için karanlıkta ve soğukta oturan çocuklar...

Kredi kartı borcunu ödemeyen ailelerin evlerine haciz gelince çok üzülen çocuklar...

Televizyonda reklamlarda gördüğü yiyeceklere imrenen ve boğazı düğümlenen çocuklar...

Et, süt, yumurta, peynir, yoğurt yiyemeyen, yeterli protein alamayan ve gelişemeyen çocuklar...

Sebze, meyve ve bakliyat ürünlerini yeterli tüketemeyen çocuklar...

Yaşama, barınma, eğitim ve beslenme haklarından mahrum kalan çocuklar...

Oyun çağındaki ama akılları ekonomide olan çocuklar...

Geleceğimizin güvencesi olan gül yüzlü çocuklar...

Açlıktan karnı zil çaldığı için dikkatini derslere veremeyen çocuklar...

Aile içindeki ekonomik travmayı en fazla yaşayan, aç karnına uyuyamayan çocuklar...

İzlenecek doğru ekonomi politikalarla mutlu çocuklar olarak, Avrupalı çocuklar gibi geleceğe umutla ve güvenle bakacaksınız...

Güneşli günler görecek, motorları maviliklere süreceksiniz.

Kaynak:

* Diken.com.tr