Resmi açıklamalara göre bugün(13 Aralık 2020) itibarıyla ülke genelinde koronadan ölenler 16.199 kişi...

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Mezarlıklar Müdürlüğünün açıklamasına göre; salgının ortaya çıktığı Mart'tan, 11 Aralık Cuma gününe kadar bulaşıcı hastalıktan(koronadan) ölen sayısı ise 15 bin...

İstanbul'da koronadan ölenlerden 5 bin kişiyi, açıklanan resmi vefat sayılarının içinde kabul etsek bile; salt İstanbul'da resmi açıklamaların dışında 10 bin fazladan ölüm olduğu görülüyor. Bunu, 16.199'un üzerine eklediğimizde bu sayı 26.199 oluyor.

Diğer illerdeki kayda girmeyen bulaşıcı hastalıktan ölenleri de eklediğimizde ise sayı, 30 bini geçiyor. Neredeyse açıklananın iki katı oranında bir koronalı ölüm sayısıyla karşı karşıya bulunuyoruz.

Hafta sonu yasaklarının, salgının hızını kes(e)mediği, ölüm sayılarının her gün daha da artmasından belli...

Ellialtı saatlik hafta sonu yasaklarıyla bu salgının önüne geçilemeyeceğini; başta uzmanlar, Türk Tabipler Birliği, Siyasiler olmak üzere herkes söylüyor...

Aklın yolu bir ve doğrusu da bu…

Ölenler; bir eşya, bir nesne, bir şey değil; 'insan'… Onlar; anne, baba, kardeş, hala, amca, dayı, komşumuz Ayşe Teyze, Hakkı Amca, arkadaşımız Ayla, Fatma, Ali, Cemal...

Tam kapanma olmadığı sürece, ailemizden ve çevremizden insanlar, sevdiklerimiz 2'şer, 3'er eksiliyor. Her eksilen kişi hanelerimize ateş düşürüyor, canımızı yakıyor, yüreklerimizi dağlıyor...

Sayın iktidar yetkilileri, bir vatandaş olarak size sesleniyorum. Alacağınız kalıcı ve kesin önlemlerle bu acıları dindirin, artık daha fazla insan ölmesin. İnsanlarımız yaşasın ve yaşatılabilsin…

Öncelikle 14 günlük tam kapanmayı sağlayınız ve bu salgının yayılma hızı kesilsin. Avrupa bunu yapıyor, siz neden yapamıyorsunuz?

Zamansız ve ecelsiz ölümler, bizi üzüyor, kahroluyoruz.

Lütfen bu yakarışları duyun ve ilgisiz kalmayınız bu çağrılara...