Bugun...


YÜKSEL IŞIK

facebook-paylas
Biz Buna Laiklik Diyoruz
Tarih: 14-08-2022 15:09:00 Güncelleme: 14-08-2022 15:09:00


Önümüz seçim; her şey normal seyrederse genel seçimin en geç Haziran 2023’de ve hatta 2022
bitmeden yapılması bekleniyor.
Ülkenin seçim sathı mailine girmesiyle iktidarın Alevileri keşfetmesi paralellik oluşturuyor. Şöyle de
denebilir iktidar durup dururken Aleviperver bir tutum takınmışsa anlamak gerekiyor ki seçimler
kapıda.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, önceden belirlenen davetliler ile birlikte Hüseyin Gazi Dergahını ziyaret
etmesine de böyle bakmak gerekiyor.
Bu ülkenin eşit yurttaşı olmak için çırpınıp duran Alevilerin, yalnızca yerel yahut genel seçimlerin
arifesinde hatırlanıyor olması, size de hem tuhaf hem de incitici gelmiyor mu?
Her yurttaşına karşı eşit refleksler göstermesi gereken kamu yönetiminin yurttaşlarının bir bölümünü
ötekileştirmesinin yol açtığı ayrımcılık ve görmezden gelme hali içimizi acıtıyor ama önce sürecin
neden tuhaf olduğuna değinelim.
AKIL VE EDEP KİMDEYSE…
Alt başlığı, “Arap Kültüründe Siyasi Stratejiler” olan ve Menekşe Tokyay’ın dilimize kazandırdığı Hileler
Kitabında, “Aklın nitelikleri”nin irdelendiği birinci bölümde şöyle bir ibare bulunuyor:
"Akıllı olmak, diğer insanların varlığını göz önünde bulundurmakla başlar."
Aynı kitapta, bu görüşü tahkim eden bir de rivayet anlatılıyor.
Rivayete göre Cebrail, Âdem Peygamberin kapısını çalıp, ona şöyle demiş:
"Ey Âdem, sana bahşedilmek üzere gönderilen akıl, edep ve dindarlıktan birini seçme hakkın var.
Hangisini seçersen, diğer ikisinden vazgeçmek zorunda olduğunu bilmelisin."
Adem de tercihini akıldan yana yapmış
Bunun üzerine Cebrail, edep ve dindarlığa demiş ki, “Âdem aklı seçtiğine göre siz gidebilirsiniz”.
Rivayet o ki edep ve dindarlık, Cebrail’e, “bize akıl neredeyse siz de orada olacaksınız denildi”
karşılığını verip aklın ayrılmaz parçaları olduğunu göstermişler.
Dindarlık, doğrudan inanç alanıyla ilgilidir ve her bir yurttaşın neye inanıp inanmadığını sorgulamak,
devlet dahil hiçbir kurumun görev alanına girmez. Devlet, yurttaşlarına karşı eşit hizmet üretmekle
mükelleftir ve bu mükellefiyeti kamu görevlileri aracılığıyla yerine getirir.
Kamu yöneticisinde bulunması gereken iki temel özellik ise akıl ve edeptir. Adını andığım kitapta dile
getirildiği üzere “Akıl ve edep, birbirinden hiç ayrılmayan iki kız kardeş gibidir. İçlerinden birisi ortadan
kaybolduğunda, diğerinin de izine rastlanmaz."
Malum, yası matem günlerinden geçiyoruz.
Böyle zamanlarda, hele hele önümüz seçimse muktedirlerin en sık başvurdukları yöntemlerin baında
Alevi dergahlarını ziyaret etmek ve "Alevilik, Ali'yi sevmekse en büyük Alevi benim" demek geliyor.

Alevilik, “Ali’yi sevmektir” ama bu “sevgi”, “kuru kuruya kurbanın olayım” anlamına gelmez. Alevilik,
bir yoldur. Yolun kuralları vardır
“ADEM MANAYA DERLER”
Neden mi?
Bakın Aleviler açısından yedi ulu ozandan biri kabul edilen Kaygusuz Abdal ne demiş:
“Bu Adem dedikleri 
El ayakla baş değil 
Adem manaya derler 
Surat ile kaş değil.”
Yani Alevilik bir manadır. O manayı anlamak için insanın önce eline, diline, beline hakim olması
gerekir. Bu üç sözcük birden Alevi erkanının, edebinin ve aklının özetidir.
Demek ki Hz. Ali’yi sevmek, Ali’yi anlamakla doğrudan ilintili bir duygudur. Üstelik mesele, zahirde
gördüğümüz Ali’yi sevip sevmemekle sınırlı da değil; Ali ile bütünleşen batını da kapsar.
Bunun aksi, böbürlenmektir ve Anadolu kültüründe bu tarz böbürlenmenin adı "hamlık"tır.
Yası Matem atfedilen, Hüseyin bir simgedir.
Haksızlığa, hukuksuzluğa karşı insan olmanın, insan kalmanın ve insana dair ne varsa yaşatmanın
simgesi!
Kötülüğü, bencilliği, ihtirası ve iktidar düşkünlüğünü temsil eden Yezid de bir simgedir.
Zamana ve zemine bağlı olarak isimler değişebilir ama dünya iyi ile kötünün, güzel ile çirkinin,
diğerkamlıkla bencilliğin arasındaki bitmez tükenmez mücadelenin etrafında döner.
Hatayi, bu durumu şöyle özetler:
“Müminlik bahsin edenin,
Hırs-u nefsi ölü gerek.
Hak sıfatın gözleyenin,
Kıldan ince yolu gerek.”
Katledildiği 680 yılından beri, Müslümanların yaşadığı pek çok coğrafyada Hüseyin anıldığını biliyoruz;
bu anılma, Anadolu'da matem halini alır; biz buna “Yası Matem” deriz.
Matem zamanı, kendi içine kapanır Aleviler; zira Yası Matem, aynı zamanda bir iç hesaplaşmanın
yaşandığı zamandır.
Bu süre boyunca Aleviler, bir yandan Hüseyin’e yapılan haksızlığa karşı iç isyanlarını dile getirirken;
diğer yandan Yezid üzerinden dünya malına olan tamahı, iktidara olan düşkünlüğü sorgular ve
lanetlerler.
Matem, haksızlığa, hukuksuzluğa karşı bir duruş olduğu gibi insanlığın kardeşçe yaşamasının mümkün
olduğunu hatırlatmaktır.
Türkiye'de öyle mi?
DERGAHLAR HERKESE AÇIK AMA…

Ne yazık ki mevcut iktidar, Yası Matem dahil her şeyi Alevilerin zihnini bulandırmak için kullanıyor. 20
yıllık pratikleri gösteriyor ki matem bittiği gün eski kodlarına geri döndükleri gibi Alevileri, kamusal
alanda görünmez kılmak için her yola başvurduklarını da biliyoruz.
Bu yöntemin Alevileri incittiği açıktır.
Aleviler, ayrıcalık istemiyor; herkesin kamusal hizmetler karşısında eşit olmasını istiyor.
Talepleri var.
O taleplerin başında da Cemevlerinin statüsünün tanınması geliyor.
Kamusal yönetim, inanç alanını belirleyemez ama her inancın kendisini ifade edebilmesinin zeminini
oluşturabilir; bu zemini sağlamlaştırmanın güvencesi olur..
Bu çerçevede söylemek gerekir ki Alevilerin Cemevi ve diğer talepleri, tartışmasız kabul edilmelidir.
Daha da önemlisi, Sünni- Alevi herkese, her inanca eşit mesafede durabilen bir kamu yönetimi
oluşturulmalıdır.
Biz buna laiklik diyoruz.
Laikliği ilkesel olarak kabul eden bir kamu yönetimi gerçekleştikten sonra bütün dergahlar ziyaret
edilebilir. Herhangi bir dergahın kapısının, hiç kimse için kapatılması kabul edilemez ama hepimiz
biliriz ki ziyaret edilecek yerin iradesini oluşturan toplumun rızası da şarttır.



Bu yazı 2762 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI