Biri iyi, biri kötü; iki tarihsel sürecin y?ldönümü günlerinden geçiyoruz.

?yisi, yüzy?ll?k geçmi?ine ve kurtulu? ve kurulu? süreçlerinde üstlendi?i bask?n role sahip Cumhuriyet Halk Partisi’nin hala siyasi hayat?m?zda aktif bir konumda olmas?d?r.

Bir devrin kapan?p ba?ka bir devrin ba?lamas?na neden olan kaç parti halen var yeryüzünde? Üstelik bahsetti?imiz iki tarihsel süreçten kötü olan?, bir di?er ifadeyle tarihimizin en karanl?k günleri olarak bilinen 12 Eylül darbesi gibi tümüyle “uzaktan planl?” bir darbe ile kapat?lm?? olmas?na ra?men fiilen varl???n? koruyabileni yok gibi.

Yüzy?ld?r siyasal ve toplumsal hayat?m?z?n ayr?lmaz parças? olan CHP, son y?llarda, muhalif çevre ve partileri bir araya getirmek için de önderlik etti. Bu özelli?i nedeniyle “muhalefetin amiral gemisi” tan?mlamas? yap?ld?. 14 May?s seçimlerine de böyle gidilmi?ti.

Sonuçta Cumhuriyet’in yüzüncü y?l?nda yap?lan seçimde Cumhuriyet konseptine kar?? olan siyasal ?slamc?lar galip geldi. Oy oranlar?na bak?ld???nda, yüzde 7 gibi en anlaml? kay?p iktidar partisinde ya?and?. Buna ra?men Cumhurba?kanl??? seçimini Erdo?an kazand? ve muhalefetin kazanaca??na olan genel kanaat nedeniyle herkesin öfkesinin oda??, CHP, daha çok da Genel Ba?kan? Kemal K?l?çdaro?lu oldu.

MÜCADELE SÜRÜYOR

Tepkilerin hakl? bir taraf? olmakla birlikte bir gerçe?in de alt?n? çizelim ki “yenilgi” hayat?n bir gerçe?idir ve e?er ders ç?kart?lmas? mümkünse her ?eyin sonu de?ildir. Bu nedenle art?k “ah-vah etmeyi b?rakmak” zaman?d?r. Çünkü as?l yenilgi, mücadeleden vazgeçmekle gerçekle?ir.

T?pk? 12 Eylül darbesiyle devrimci gelene?in aras?nda ya?ananlar gibi.

An itibariyle 12 Eylül Darbesi olal?, 43 y?l olmu?.

Öyle bir darbe ki Türkiye’nin yüzy?l? a?k?n demokrasi birikimini i?di? etmi?; muhalefeti fiziksel oldu?u kadar ideolojik olarak da yerle bir etmi? bir kar?? devrimdi.

Herkes bu süreçten pay?na dü?en zahmeti ald? ama as?l önemli olan önceleri “ye?il ku?ak” olarak tan?mlanan siyasal ?slam’? beslemi? ve söz konusu 43 y?l?n son 23 y?l?n?, ?slam co?rafyas?nda “Müslüman Karde?ler” olarak bilinen politik ak?m?n Türkiye versiyonunun iktidar? almas? için ta?lar? dö?emi?ti.

Söylem üstünlü?ü ve ideolojik hegemonya, küresel güçlerin deste?iyle siyasal ?slamc?lar?n elinde oldu?u için hiçbir vaat, özellikle ta?ra seçmeni aç?s?ndan ciddiye al?nmad? ve giderek, 12 Eylül’ün yaratt??? karabasan, mevcut iktidar?n tahkimat?yla neredeyse “divan”a kalacakm?? gibi görünüyor.

HERKES?N BA?KANI OLMAK

“Divan” kavram?, manevi bir hat?rlatmad?r ve e?er davan?n divana kalaca?? kanaati hakimse yenilgi kabullenilmi? demektir.  Yenilebiliriz. Yenilgilerin üstesinden gelebilmenin yolu, her seferinde, “dü?tü?ümüz yerden kalkmas?n? bilmekten geçer”. Yani mücadele süreklilik ister.

Önümüzde yerel seçim var ve görünen o ki bilindik ad?yla “Millet ?ttifak?” da??lm?? görünüyor. Bununla birlikte muhalefetin, özellikle de CHP’nin ba?ta Ankara ve ?stanbul olmak üzere 11 büyük ?ehir belediyesi bulunuyor ve kamuoyu ara?t?rmalar? bu belediyelerin ve bununla birlikte baz? ba?ka büyük?ehir belediyelerinin muhalefetin kazanaca??n? gösteriyor.

?Y? Parti’nin seçimlere tek ba??na girece?ini aç?klamas?, süreci akamete u?ratma riskini bar?nd?r?yor. Bununla birlikte ba?ta Ankara ve ?stanbul olmak üzere 11 belediye ba?kan?n?n pandemi ve deprem s?ras?nda ortaya koyduklar? performans?n halkta bir kar??l??? oldu?u da biliniyor. ?Y? Parti’nin “aray???” ise kendileri aç?s?ndan hüsranla sonuçlanabilir.

Dü?ünün ki Cumhurba?kanl??? seçimlerinden önce “kazanacak aday” olarak isimlerini zikrettikleri ve her seferinde kamuoyu ara?t?rmalar?nda adlar?n?n önde ç?kt???n? belirttikleri Mansur Yava? ve Ekrem ?mamo?lu’na oy vermeyeceklerini söyleyecek kadar gözleri kararm?? durumda. Evrensel kurald?r; siyaset tutarl?l?k ister ve seçmen güven sars?c? hiçbir siyasetin pe?inden gitmez.

Öte yandan 31 Mart 2024, belediye ba?kanlar? aç?s?ndan saç?n kesilip öne dü?ece?i bir tarihsel and?r. O ana kadar dengeleri koruyarak bugüne gelmi? belediye ba?kanlar?, elbette bir partinin aday? olarak seçime gireceklerdir. Parti aidiyetiyle seçimlere giriyor olmak, uygulamada “herkesin ba?kan?” olma titizli?ini korumay? da gerektirir.

Hat?rlanaca?? üzere 31 Mart 2019 seçimlerinden sonra K?l?çdaro?lu, ba?kanlar?n uymas? gereken yedi kural?n? aç?klam??t?.

K?l?çdaro?lu’nun üstünde durdu?u kurallar ?öyleydi:

“Bütün kimlikleri kucaklamak,

Hizmeti, zümre ki?i akraba yanda? için de?il halk için yapmak,

Yoksul mahallelere pozitif ayr?mc?l?k yapmak, dezavantajl? guruplara öncelik vermek,

Sosyal yard?mlar yap?l?rken te?hircilikten uzak durmak,

Harcanan her kuru?un hesab?n? vermek,

Bürokratik atamalarda liyakata uymak ve

Belediyeyi adaletle yönetmek.”

DÜ?LER?N?N PE??NDEN G?TMEK

Önümüzdeki seçimlere gidilirken ba?ar?n?n ölçütü, bu kurallara uyulup uyulmad???n? test etmektir.

Yüzy?ll?k bir gelene?e sahip olan Cumhuriyet Halk Partisi’nin tarihinin derinliklerinde ba?ar?lara imza atm?? pek çok belediyecilik modelinin ?????nda son be? y?lda yap?lanlar halk?n gönlüne taht kurmu?sa ittifakl? da-ittifaks?z da sonuç al?naca?? aç?kt?r.

Benim için sonuç almak, gündelik hayatlar? kolayla?t?r?lm?? kentlilerle birlikte gelece?i güvence alt?na al?nm?? kentler in?a etmek ve o kentte insana dair ne varsa sahiplenmektir.

Birlikte!

Yaz?n?n ba??nda da de?inmi?tim; 12 Eylül’ün 43. Y?ldönümü. Darbe oldu?unda henüz 19’unda biri olarak, Naz?m’?n, ?u dizelerinin bizleri ve hayallerimizi anlatt???na kim itiraz edebilir.

“Ya??m altm??

on dokuzumdan beri bir dü? görürüm

ya?mur çamur yaz k??

uykuda uyan?k

tak?lm?? dü?ümün pe?ine yürürüm.”