Bugun...



Dünyayı Tehdit Eden ve Tarihin Seyrini Değiştiren Salgın Hastalıklar

İnsanlık tarihinin seyrini değiştiren belli başlı salgın hastalıkları kısaca hatırlatmak gerekirse; bilinen en eski salgın hastalık Jüstinyen vebası olup, 30 ile 50 milyon insanın ölümüne yol açmıştır. Roma İmparatorluğunu derinden etkileyen bu salgın, imparatorluğun Doğu ve Batı olarak ikiye bölünmesiyle sonuçlanmıştır. İkinci veba salgını 1347 yılında Asya’da özellikle Çin’de başlamış, Avrupa’ya yayılmış, dört yıl boyunca etkisini hissettirerek, 25 milyonun üzerinde insan kaybedilmiştir...

facebook-paylas
Güncelleme: 10-04-2020 18:01:16 Tarih: 10-04-2020 17:46

Dünyayı Tehdit Eden ve Tarihin Seyrini Değiştiren Salgın Hastalıklar

Ahmed Ünal BOZYER(*)

SALGINLARIN TARİHÇESİ

İnsanlık tarihi boyunca bulaşıcı veya salgın hastalıkların, insanların kâbusu haline gelerek kitlesel ölümlere yol açtığı bilinmektedir. Salgın hastalıklara neden olan mikro organizmaların canlı olarak insan neslinden önce var olduğu kabul edilmektedir. Bu organizmalar, veba, çiçek, tifüs, sıtma, kolera, tifo gibi hastalıklara yol açmış, bireysel olduğu kadar sosyal, siyasi, ekonomik, toplumsal etkilere de yol açmıştır. Bilimsel gelişmelerin sağlık alanına yansımasıyla çoğu salgın hastalıkların insanlık için tehdit oluşturmasının önüne geçilmiştir. Ancak mikroplar, virüsler, mikro organizmalar gibi isimlerle adlandırılan bu varlıklar şekil, biçim değiştirerek yani mutasyona uğrayarak yine insanlığı tehdit etmeye devam etmektedirler. Çok sayıda insanın ölümüyle sonuçlanan büyük salgınlar aynı zamanda tarihin seyrini de değiştirmiş, toplumsal değişmeye de yol açmıştır.

İnsanlık tarihinin seyrini değiştiren belli başlı salgın hastalıkları kısaca hatırlatmak gerekirse; bilinen en eski salgın hastalık Jüstinyen vebası olup, 30 ile 50 milyon insanın ölümüne yol açmıştır. Roma İmparatorluğunu derinden etkileyen bu salgın, imparatorluğun Doğu ve Batı olarak ikiye bölünmesiyle sonuçlanmıştır. İkinci veba salgını 1347 yılında Asya’da özellikle Çin’de başlamış, Avrupa’ya yayılmış, dört yıl boyunca etkisini hissettirerek, 25 milyonun üzerinde insan kaybedilmiştir. 15. ve 17. yüzyıllarda çiçek hastalığı önce Avrupa’da sonra Amerika’da 20 milyonun üzerinde insanın ölümüyle sonuçlanmış, etkileriyle tarihin seyrini değiştirmiştir.

Bilinen ilk kolera salgını 1817’de Hindistan’da başlamış, dönem dönem etkili olmuş, 1961’de çıkan yedinci büyük salgınla beraber yine milyonlarca insan vefat etmiştir. 20. yüzyılın başlarında I. Dünya Savaşının sona ermesini takiben İspanyol gribi ortaya çıkmış 50 milyonun üstünde insanın ölümüyle sonuçlanmıştır. 1968-1970’li yıllarda Hong Kong gribi, 1981 den günümüze HİV-AIDS, 2002-2003 SARS, 2009-2010 Domuz Gribi, 2014-2016 Ebola ve son olarak Covid 19 veya Korona Virüsü Dünya sağlığını tehdit eden salgın hastalıklar olarak öne çıkmıştır.

Diğer taraftan salgın hastalıkların binlerce, milyonlarca insanın ölümüyle sonuçlanması, kimi yönetimlerin değişmesini, ticaretin ve üretimin el değiştirmesini sağlamıştır. Örneğin, 14. Yüzyılda Avrupa’yı sarsan veba salgını feodal sistemin çöküşünü hızlandırmıştır. Amerika’da görülen çiçek hastalığı, yeni göçlere yol açarak toplumsal yapıyı yeniden şekillendirmiştir. 19. Yüzyılın başlarında Haiti’de başlayan sarı humma salgını, Fransa’nın Kuzey Amerika’dan çekilmesini ve Amerika’nın kıtada topraklarını genişletmesini sağlamıştır. 19 yüzyılın sonlarında Afrika’da görülen sığır vebası Avrupalıların Afrika’yı sömürgeleştirmesini hızlandırmıştır. Kimi zaman iklime ve coğrafyaya yabancı istilacıları öldüren, kimi zaman geniş ölçüde evcil hayvanların ölümüne yol açan, kimi zaman da yoksulları, yaşlıları, hastaları öldüren salgınlar, toplumların değişmesine önemli etkilerde bulunarak bir nevi tarihin seyrini değiştirmiştir.

Son olarak Aralık ayında Çin’de başlayarak dünyanın tamamına yayılan yeni virüsün şimdiden yeni bir döneme geçişi hızlandıracağı tahmin ediliyor. Darbe ve olağanüstü dönemlerde yaşadığımız sokağa çıkma yasağını bu kez halkın talebi ve gönüllü katılımıyla yaşamaya başlamamız bile yeni döneme ilişkin ilk emare olarak değerlendirilebiliriz. (Devam edecek)

(*) Dr. Öğr. Üyesi

     Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi

     Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü

     

 




Bu haber 3864 defa okunmuştur.


Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KONUK YAZAR Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI