Bugun...



İnsan Olma Davası...

"Osmanlı" "Osmanlı" diyorsun ama Osmanlıyı bilmiyorsun! Osmanlı'nın son 200 senesi yenilgiyle, yokluklarla, savaşlarla geçmiş. Anadolu halkı savaşlarda kırılmış. Okul yok yol yok! Işığın olmadığı yerleri karanlık kaplar. İşte her yer karanlık. Balkan Savaşı darmadağın etmiş her yanı... Yüzbinlerce insan gerisin geriye sürülmüş. Aç perişan!

facebook-paylas
Güncelleme: 17-04-2023 13:15:59 Tarih: 17-04-2023 13:11

İnsan Olma Davası...

ERDAL ATICI / Köy Enstitüleri ve Çağdaş Eğitim Vakfı Başkanı 

Bak kardeşim!

Bu fotoğraftaki çocuk Anadolu'nun en ücra köylerinden birinden Köy Enstitülerine gelmiş. Parasız ve yatılı okuyacak! Cumhuriyet okutacak yani! 

Atatürk'ün çabasıyla o da... 

Bu çocuklardan milyonlarca var o zamanlar. Ama olanaklar sınırlı...

Anadolu ilkel bir hayat sürüyor Cumhuriyet kurulduğunda... 

"Osmanlı" "Osmanlı" diyorsun ama Osmanlıyı bilmiyorsun! Osmanlı'nın son 200 senesi yenilgiyle, yokluklarla, savaşlarla geçmiş. Anadolu halkı savaşlarda kırılmış. Okul yok yol yok! Işığın olmadığı yerleri karanlık kaplar. İşte her yer karanlık. Balkan Savaşı darmadağın etmiş her yanı... Yüzbinlerce insan gerisin geriye sürülmüş. Aç perişan! 

Borçlar, boğaza gelmiş. Osmanlı iflas etmiş, Duyun u Umumiye kurulmuş! Yeraltı ve yerüstü kaynaklarına el konulmuş. Dünya Savaşı'nı kaybetmiş. Kanatları kırılmış, ayaklarına prangalar vurulmuş. Mondros Ateşkesi incele Sevr Antlaşmasını incele yüzün kızarır. Utanırsın bunları imzalayanlardan. 

Cumhuriyet buralardan geliyor işte!

Okuryazarlık: 1000 kadının yalnız 5'i okuyor yazıyor. 

100 erkekten 7'si... Cehalet diz boyu... Doktor yok insanlar hocaya şeyhe gidiyor tedavi olmak için...

Bak kardeşim!

Cumhuriyet kurulduğunda tarım karasabanla yapılıyor. Karasaban Frigyalılardan kalan bir üretim aracı...  2000 yıl öncesinden yani...

Daha ne anlatayım? 

Ya da sen sor ben anlatayım!

Ne yaptı Cumhuriyeti kuranlar biliyor musun? Şu yanda görülen çocuğu aydınlatmak için gece gündüz, yağmur çamur, yaz kış demeden çalıştılar. Yalnızca şu Köy Enstitülerini kuran İsmail Hakkı Tonguç, 10.000 köyünü dolaştı Anadolu'nun. At sırtında, Jeeple, yaya olarak. Hiç yakınmadı, umutsuzluğa kapılmadı... Ne para ne pul ne de şöhret umurundaydı. 

Onu görevden alırlarken ve sürüm sürüm süründürdüklerini zannederlerken, o bildiği yolda hala dimdik korkmadan yürüyordu. Öğrencilerine ışık olmaya devam ediyordu. İşte bugün İsviçre Pedagoji Ansiklopedisinde giren tek Türk  eğitimci bu yüzden o oldu. 

Canım kardeşim. 

Kan ağladığını; acı çektiğini; söylediklerinden ve yazdıklarından anlıyorum.

Her şey bitti falan diye yakınıyorsun! 

Umutsuzluk aşılıyorsun çevrendekilere. Yorgunluk! Bezginlik! 

Anlattığım olayları düşünürsen ne dediğimi anlarsın! Ağıt yakmak dönemi değil bu dönem. Çalışma dönemi! Nerede olursan ol, nasıl olursan ol! Senin gibi düşünen milyonlarca insanı düşün! Senin gibi aydınlıktan yana olan milyonları...

İlla kederlenecek bir şey arıyorsan kendini iyi yetiştiremediğini  düşün! Eksiklerini gör!

Bugün geldiğimiz noktada kaybeden yok! Kaybolanlar var! Sen olduğun yerde kal!

Her umudunu yitirdiğinde Mustafa Kemal'i düşün!  Mustafa Kemal gibi düşün! 

İki kitap oku en azından! Yakınmayla geçireceğin ömrünü; düşünenlere, mücadele edenlere destek olarak geçir...

Rıfat Ilgaz'ın şiirinde olduğu gibi örneğin... Hiçbir şey olamıyorsan "aç kollarını korkuluk ol!"

Darılma sözlerime, alınma. Seni önemsediğimin kanıtıdır bu yazım...

Selam, saygı ve dostlukla, dostça...

 

 




Bu haber 1959 defa okunmuştur.


FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER EĞİTİM Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI