Bugun...



Tarımda Tekellere Karşı Yerel Yönetim-Kooperatif Dayanışması

Ülkemizde ise AKP, iktidarı boyunca her alanda olduğu gibi tarımsal üretim ve tarımla geçinen nüfusu ilgilendiren politikalarda yaptıkları ile üreticinin nefes almasına bile fırsat vermedi. AKP, iktidara geliş koşullarını yaratan ve kolaylaştıranlara olan diyet borcunu ödeyebilmek adına 12 Eylül’ün mirası neoliberal politikalara sadık kalarak üretimi desteklemek yerine ithalat politikaları ile uluslararası sermayeli tekellerin hizmetinde olduğunu gösterdi.

facebook-paylas
Tarih: 21-07-2020 20:58

Tarımda Tekellere Karşı Yerel Yönetim-Kooperatif Dayanışması

 

Eşber KAYA

1970’li yıllarda tohumları dünyada atılmayı başlayıp ülkemiz özelinde 1980’li yıllardan itibaren ekonominin içine girdiği neoliberal ekonomik uygulamaların sonucunda, doğa, çevre ve yaşamı doğrudan etkileyen olumsuzluklar ortaya çıktı. Ortaya çıkan bu olumsuz tablo sadece patronun daha da zenginleşmesine yol açarken, üretimin her aşamasında doğaya ve çevreye verilen zarar bilançolar içerisinde bile yer almayıp gereksiz maliyetler olarak değerlendirildi. Hal böyle olunca genelde çevre ve doğanın tahribatı özelde ise tarımsal faaliyet alanlarının talan edilmesi sermaye sahipleri için (elbette ki hükümetlerin desteği ile) görmezden gelinirken, küçük üreticiler kendi tarlalarını ve bahçelerini terk etmek zorunda kaldı.

Ülkemizde ise AKP, iktidarı boyunca her alanda olduğu gibi tarımsal üretim ve tarımla geçinen nüfusu ilgilendiren politikalarda yaptıkları ile üreticinin nefes almasına bile fırsat vermedi. AKP, iktidara geliş koşullarını yaratan ve kolaylaştıranlara olan diyet borcunu ödeyebilmek adına 12 Eylül’ün mirası neoliberal politikalara sadık kalarak üretimi desteklemek yerine ithalat politikaları ile uluslararası sermayeli tekellerin hizmetinde olduğunu gösterdi.

Türkiye, AKP iktidarı süresince tarım sektörünün uluslararası piyasalara entegrasyonunu sağlamak adına ilk olarak tarımsal üretimi destekleyen/fonlayan KİT’leri özelleştirdi. Çoğu kurum ve kooperatif yok paraya adeta peşkeş çekilirken, mali disiplinin sağlanması ve denk bütçe bahaneleri ile tarımsal desteklemelerin azaltıldı. Bütçeye oranı ilgili kanuna göre en az %1 olması gereken tarımsal destekler, kanunun yürürlüğe konduğu tarihten bu yana belirlenen rakamın yarısını geçmedi.

Ülkede tarımının tekellerin ihtiyaç ve talepleri doğrultusunda yeniden organize edilmesinin bir diğer sonucu da ürün bazlı değil alan bazlı olan Doğrudan Gelir Desteği oldu. DGD ise küçük üreticinin ekili arazisinin zaten az olması ve ülkede uygulanan tarımsal politikalara bağlı olarak üretimin tamamen ranta dayalı olması sonucu ekilebilir tarım arazilerinin talan edilerek azalması sonucu kırsaldan kente göç etmesi sebebi ile bir destek olmaktan ziyade özünde tarımsal üretimden keskin bir kopuşa sebep oldu.  2003 yılında Çiftçi Kayıt Sisteminde kayıtlı olarak görünen çiftçi sayısı 2,8 milyon iken bu sayı günümüzde yaklaşık 2 milyona geriledi.

Tarımda sermayeyi elinde tutanların belirleyiciliği nedeniyle üretimin mahiyetinin değişerek yeniden şekillenmesinin bir başka sonucu da verimi artırmak adına tarımsal üretimde daha fazla kimyasalın kullanılması oldu. Beklendiği gibi bu kimyasalları üretenler de tarımdaki piyasa belirleyici olan tekeller. Bu hali ile üretici bu çemberin içerisine hapsedilerek girdi maliyetleri ile başa çıkamaz hale geldi. Bu durumun farklı bir sonucu olarak da artık endüstriyelleşmiş olan tarımsal üretimde kullanılan kimyasallar, doğayı da zehirlemeye devam ediyor.

Uygulanan neoliberal politikaların farklı bir sonucu da bazı ürünlerin desteklemelerden çıkarılıp bazılarının ise kotalı üretime sevk edilmesi oldu. Bu uygulamalara bağlı olarak devlet aygıtı kendi çiftçisi ile rekabet eder hale geldi, piyasa ve fiyat belirleyiciliğinde üreticinin bir nebze de elinde var olan insiyatif tamamen kayboldu. Hali ile tarımsal üretimdeki çeşitlilik ortadan kalkarken, çiftçi ise tarımsal politikaların ve üretim rejiminin belli bir planlama çerçevesinde örgütlenememiş olmasından dolayı önünü göremez hale geldi.

Kooperatif ve Yerel Yönetimlerin İşbirliği

AKP iktidarının hayatın her alanında olduğu gibi tarımsal üretim ve çiftçilere dönük bu yok etmeye dayalı politikalar karşısında ise üreticiler, özellikle son yıllarda kooperatifler yolu ile örgütlenmeye başladılar. Tekellere karşı tek başına olduğu zaman zayıf kalan küçük üreticilerin kooperatifler ve birlikler etrafında örgütlenmesi ise; üretimin devamı, gıda güvenliğinin sağlanması, ürünün hak ettiği değerine kavuşması, üretimin planlanması ve ürünün pazara ulaştırılması süreçlerinde hayati bir öneme sahip.

Üretimin planlanması, üreticinin güç birliğinin sağlanması için öncel olan kooperatiflerin daha işlevsel olabilmesi ve gerçek anlamda yerel demokrasinin sağlanması için kilit aktörlerden biri olabilmeleri için bu korporasyonun yereldeki bir diğer ayağı da yerel yönetimler olmak zorunda. AKP idaresindeki merkezi hükümetin; tarımsal üretimde üretici ve tüketiciyi görmezden gelip sermayeye hizmet eden anlayışı, ancak yerel yönetimler ve kooperatiflerin demokratik işlevsellik içerisindeki işbirliği ile yenilgiye uğratılabilir.

AKP iktidarının önceliğinin sorun çözmek olmayıp toplumu kutuplaştırmak ve halkı adeta sadakaya muhtaç bırakmak olduğunu yaşayarak tecrübe ediyoruz. Durum böyle olunca merkezi hükümet için özellikle kırsalda yürütülen tarımsal faaliyetlerin sürdürülebilir bir çerçevede devam ettirilebilmesi herhangi bir öncelik taşımıyor. Kırsal nüfusu tarlasından uzaklaştırıp göçe zorlayan bu mantalite yüzünden tarımsal üretimin devamı için üretici örgütlenmeleri ve belediyelerin işbirliği farklı bir alanda da öneme sahip olmuş oluyor. Köyden kente göçün önlenememesi tarımsal üretimin ve tarımsal istihdamın azalması sonucunu doğurduğu gibi köyden kente göçle beraber oluşan varoşlara sunulması gereken hizmetler, yerel yönetimlerin zaten sınırlı olan bütçelerini daha da zorluyor. Kırsal alanlarda, yerel yönetimler ile kooperatifler arasında yapılacak işbirliği sayesinde mevcut kaynakların etkin bir şekilde kullanılması, yeni iş ve gelir imkanlarının yaratılarak ekonominin canlandırılması mümkün olacak ve katılımcı, demokratik, şeffaf bir kır-kent ilişkisinin kurulması sağlanabilecektir.

Son yıllarda tarım sektöründe işçilerin sosyal güvencesiz ve çok düşük ücretlerle çalıştırılması bir istisna olmaktan çok genel geçer bir kural haline geldi. Yerel yönetimlerin çalışma ilkeleri ve bağlı oldukları mevzuat dolayısı ile ve kooperatiflerle yapacakları işbirliği ile tarımsal istihdamdaki mevcut sorunların çözülmesi ve tarımsal üretimde iyileştirmeler yapılması mümkün olacaktır.

Ayrıca yerel yönetimler ve kooperatiflerin işbirliği ile tarımsal alanların imara ve ranta açılması, tarımsal alanların betona gömülmesi de önlenecek, tarımsal üretimin doğaya, çevreye, insana ve tüm canlıların hayatına bir tehdit olmayacak şekilde sürdürülebilir kılınması sağlanabilecektir. Tarımsal faaliyetlerin belirli bir program ve planlama içerisinde yürütülmesi ile üreticinin hem gelecek sene ne ekeceğim sorunu ortadan kalkacak hem de planlama çalışmaları neticesinde kırsaldaki tarımsal istihdamda görülen gerilemenin önüne geçebilmek mümkün olabilecektir.

Yaklaşmakta olan iklim krizi için çözüm üretilmesi, üretimde yerel tohumların kullanılması, gıda güvencesi ve gıda güvenliğinin temini, küçük aile çiftçiliğinin devamı, tarımsal üretimde deneyim aktarımının sürdürülmesi, üretilen ürünlerin depolanması ve pazarlara ulaştırılması, üretimin bilimsel bir çerçevede ve teknolojik imkanlarla yapılabilmesi gibi bir çok sorun, AKP iktidarının tekelleri destekleyen politikalarına karşı kooperatifler ve yerel yönetimlerin işbirliğinin sağlanması ile aşılıp çözüme kavuşturulabilecektir.

Her şeyden önce yerel yönetimlerin ve kooperatiflerin işbirliğinin sağlanabilmesi ile uluslararası ve yerel tekellerin işgalci tarımsal yaklaşımlarına karşı topyekün bir karşı koyuş ve alternatif bir üretim modelinin hayata geçirilmesi mümkündür. Sermayenin örgütlü yapısını yıkacak ve tarımı dönüştürecek olan güç; üreticilerin, tüketicilerin, yerel yönetimlerin birlikteliği ve tarımsal üretimin ortak bir dayanışma çerçevesinde örgütlenmesiyle sağlanabilecektir.




Bu haber 460 defa okunmuştur.


Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KONUK YAZAR Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI