Bugun...


Erdal KARA

facebook-paylas
Ehven-i ?er
Tarih: 03-05-2020 00:07:00 Güncelleme: 08-05-2020 04:18:00


‘haberveinsan.com’daki ilk “Ehven-i ?er” yaz? kö?emi haz?rlamadan önce, “ehven-i ?er” sözcü?ünün ilk defa Kurtulu? Sava?? y?llar?na tan?kl?k yapm?? ve romanlar?n?n konular?n? bu dönemlerden ele alan Halide Edip Ad?var’?n kulland???na tan?k oluyorum. Sene 1918… 1. Dünya Sava?? sonras? Anadolu’nun bekas?n?n tart???ld??? y?llar… Halide Edip Ad?var’?n önerisi “ehven-i ?er” olur. Yani, “kötünün en iyisini seçmek”… O gün bugündür Halide Edip’in bu talihsiz karar? tart???ladursun, biz gelelim kendi ehven-i ?erimize..

Hayat? kas?p kavuran ve aral?k ay?ndan bugüne ya?amlar?n (ekolojik ya?am hariç) kendi kabu?una çekilmesi ile sonuçlanan nanometrik bir virüsün yayd???, tehlikeli olmaktan öte can yakan, i? kapatan, bütün aleme “bir mola veriyoruz” düdü?ünü öttüren, küresel at?n? ko?turan, can s?kan, ölümün e?i?inden pike yapt?ran, ya da ya?am? sonland?ran… A?as?, pa?as? olmayan nanometrik bir kabaday?! Üstelik bütün otoritelere ve mahalle kabaday?lar?na bile kök söktüren, el ense çekip nakavt eden türden… Mikroskobik matador!

Her ulus, Corana ile kendi me?rebince bir kurtulu? sava?? verme debelenme tela??nda. Keza ?bn-i Haldun’un deyimiyle “co?rafya kaderimiz” ya da kurtulu?umuz ve çaremiz oluyor, bu minvalde refleksler geli?tirmeye çal???yoruz. “Sürü” ba??ml?l???, “iman gücü” vesaire…

Tüm mitolojik zamanlardan Lokman Hekim’e, Lokman Hekimden ?bn-i Sina’ya, ?bn-i Sina’dan günümüzün T?p bilimine kadar… Neredeyse tüm bilinenler gözden geçirildi bir bir, ancak nafile…

 Yaz?m? merak edip okuyanlar ?imdi edebiyat m?, t?p m? sosyoloji mi yazaca??m konusunda merak ededursun…  Ne edebiyat?n ne tarihin, ne t?bb?n ne ekonominin ne de psikolojinin tek ba??na otoritesiyle analiz edebilece?i bir vakaya benzemiyor. Kendi mikroskobik, ancak Çin gribine, domuz gribine, vebaya, Sars’a, Aids’e ta? ç?kartacak cinsten bir virüsle kar?? kar??ya kald? yerküremiz…

“?eytan bunun neresinde?” der gibisiniz. “Ehven-i ?er” bunun neresinde?” der gibisiniz.

Ehven-i ?er bunun neresinde?

Ben, Halide Edip gibi kötünün iyisini seçmek kehanetinde bulunmay?p “kötünün içerisinde iyilikler” ç?karmay? sal?k verece?im.

“Virüs, Corana, sosyal mesafe, karantina, soka?a ç?kma yasa??, maske, yo?un bak?m, ba????kl?k sistemi, ölümler vb. varken, nas?l olur da iyilikler arars?n be yazar?m?” dedi?inizi duyar gibiyim.

“Oturup masa ba??nda yazmaya m? benzer, virüsle bo?u?mak?” diye sitem etti?inizi bile duyar gibiyim.

O zaman ba?layal?m m? yava? yava?, kötünün içinden (virüs belas?ndan da diyebilirsiniz) iyilik ç?karmaya… Ne dersiniz?

1- ?nsanl?k yepyeni, çok bilinmeyenli bir denklemle kar??la?m??ças?na bir virüsle (belâyla) kar??la?t?. Ancak, EKOLOJ?K S?STEM, DER?N B?R NEFES ALDI. Siz bunu, ekolojik sistem ancak derin bir nefes ald?, diye de okuyabilirsiniz.

?sterseniz, ilk hay?rl? sonucu tart??al?m:

18.yüzy?l?n ba?lar?nda,  modern üretim araçlar?n?n icad?, modern kentlerin, modern teknololik üretimin ba?lang?c?ndan günümüze kadar olan süreçte küresel ekonomik, kürel teknoloji, küresel ula??m, küresel üretim ve tüketim ça?? öylesine ba? döndürücü (iki anlamda okuyabilirsiniz:1. Seri üretim 2.Ba?tan ç?kar?c?, k??k?rt?c? ) bir ?ekilde yeryüzünü ku?att? ki; baz? sosyologlar bu ça?a “h?z ça??” ad?n? verdiler. Do?ru bir isim koymu?lar ki ku?lar?n kanatlar?n?, bal?klar?n gümü?î par?lt?s?n?, topra??n bereketini, suyun musikisini, orman?n enstrüman?n? unutturan, küçümseyen, az?msayan hazzetmeyen bir acelecilik peydah oldu...

Suyu kuruttuk, ruhumuz depresifle?ti; bal??? zehirledik, ya?am?m?z?n amberi silindi. Toprak anay?, çorak ya?ant?m?z?n sofalar?na arma?an ettik.

 “Su çürüdü!.”

 “Pandora’n?n kutusu” aç?ld?! ?sterseniz biz de aç?lm?? Pandora’n?n kutusundan saç?lan belalar?n hikâyesini bir dinleyelim…

 Hesiodos’un hem “Theogonia” hem de “??ler ve Günler”  adl? eserinde uzun uzad?ya anlatt??? Pandora, bugün ya?ad?klar?m?z ya?amsal y?k?mlara simgesel ???k tutmaktad?r. ?sterseniz ben efsaneden söz edeyim, sizler de simgeler ve iletilen mesajlardan yola ç?karak de?erlendirin.

PANDORA’NIN KUTUSU AÇILIYOR

Mitolojiye göre Ba? Tanr? Zeus ve emrindeki di?er tanr?lar yer alt?na gizlemi?ler besinleri. Sebebiyse ?apetos’un o?lu Prometheus’a (prometyus)  k?zmas?ym??. Prometheus, “önceden gören” kâhindir. Zeus’un tasvip edemeyece?i kadar öngörüye sahiptir. Prometheus, insan türünden yana olur. Gücü ve üretimi simgeleyen ate?i Zeus’tan çal?p insanlara verir. Bu durum kar??s?nda Zeus aldat?lm?? ve insanlar?n gözünden dü?mü?tür. Egemenli?i zarar görmü?tür. Çünkü ak?l gücü tanr?lardan insanlara geçmi?tir, insanlar kendi gücünün fark?na varm??t?r.

Tanr? Zeus Prometheus’a, “Beni sivri zekânla aldatt???n? san?yorsun. Bil ki, öyle bir bela açt?n ki, hem kendine hem de insanlar?n ba??na sevmeye, ok?amaya doyamayacaklar bu belay?...”

Önce, sanat ve mimar Tanr?s? Hephaistos’u ça??r?r yan?na. “Bir parça toprak al, suyla kar??t?r; içine insan sesi, insan gücü koy. Yüzü, ölümsüz tanr?çalara benzesin, bedeni güzel, genç k?zlara…”

 Sonra Sava? Tanr?s? Athena’y? ça??r?r ve zuhur edecek k?za, eli?leri ve renk renk kuma?lar dokumas?n? ö?retmesini ister. Ard?ndan A?k ve Güzellik tanr?ças? Aphrodite’yi ça??r?r; büyüler, arzular, isteklerle gönlünü tutu?turmas?n? ister. Yüz gözlü devi öldüren, ayn? zamanda Zeus’un Haber Tanr?s? Hermeias’tan, k?z?n ruhuna bir köpek yüre?i, bir de tilki huyu koymas?n? ister.

Sanat?n ve mimar?n tanr?s? Hephaistos, güzel bir k?z biçimine sokar topra??. Athena, süslü ku?a??n? sar?verir k?z?n beline; Kharit’ler ve Peitho, alt?n gerdanl?klar takarlar boynuna. Düzenden sorumlu Horalar, bahar çiçekleriyle donat?rlar k?z?n saçlar?n?. Zeus’un casusu Hermeias da k?z?n karakterini yalanla dolanla donat?r. Zeus da k?za, konu?mas? için ses verir; ad?n? da “Pandora” koyar. Pandora, ayn? zamanda, bütün tanr?lar?n arma?an? demek oluyordu. Tanr?lar?n babas? Zeus, kurunca bu düzeni Prometheus’un karde?i Epimethus’a gönderir Pandora’y?, klavuz ve haberci tanr? Hermeias’la.

Prometheus, karde?i Epimethus’a “Zeus’tan arma?an alma!” uyar?s?nda bulunmas?na ra?men (al?rsan insanlar? derde sokars?n, demi?ti!) Epimethus bu uyar?y? unutup (Pandora’n?n güzelli?ine ve ihti?am?na kap?ld??? için) onu al?r, kendine yâr eder. Prometheus karde?ini uyar?r: Madem güzel k?z Pandora’y? kendine arma?an ald?n, ruhunda (ya da kalbinde) sakl? kutuyu (kötülükler, h?rs, nefret, kin, öfke, k?skançl?k, harislik gibi kötü duygular? ar?nd?ran simgesel kutu)  açmas?n sak?n, der. Prometheus’un bu önerisini Epimetheus Pandora’ya söylemesine ra?men Pandora merak?na yenilir ve içindekilerin sakl? oldu?u kapa?? açar. Pandoran?n içindeki bütün kötülükler dünyaya, oradan da insanlara yay?l?r (bula??r da diyebiliriz.)

Mitolojik Efsanenin sonuç bölümünü “Günler ve ??ler” yazar?, Hesiodos’tan dinleyelim:

                          Zeus k?z?nca Promethus’a,

                        Kendini aldatan sivri ak?ll?ya

                        Saklad? var?n? yo?unu insanlardan,

                        O gün bugündür dertlere bo?du insano?lunu,

                        …

                        Eskiden insano?ullar? bu dünyada

                        dertlerden, kayg?lardan uzak ya?arlard?

                        bilmezlerdi ölüm getiren hastal?klar?.

                        Pandora aç?nca kutunun kapa??n?,

                        da??tt? insanlara ac?lar? dertleri.

                        Bir tek umut kald? d??ar? ç?kmad?k

                        kapa?? aç?lan dert kutusundan.

                        Umut tam ç?kacakken Pandora

                        kapam??t? kapa??,

                        böyle istemi?ti bulutlar dev?iren Zeus

                        O gün bu gündür insanlar?n ba?? dertte,

                        toprak belâ doludur, deniz belâ

                        belâlar ba??bo? dola??r sessizce

                        …

Evet, Pandora’n?n kutusu aç?ld?, dertlerden ve kayg?lardan uzak ya?ayan insano?lundan o gün bu gündür belalar eksik olmad?. Oysa Pandora’n?n kutusu aç?lmayacakt?… ?nsano?lu do?an?n dengesiyle oynamayacak, do?al düzeni kendi lehine çevirme pragmatizmine bula?mayacakt?.

?imdi, havakürenin derin bir soluk ald???n?, modern ça??n yaralar?n?n (üçte birinin de olsa) sar?ld???n? duymak beni gülümsetiyor aç?kças?. Zaten küresel ?s?nma yüzy?l?m?za uzun bir zamandan beri “bindik bir alamete, gidiyoruz k?yamete.” tamtamlar?n? çal?p çal?p duruyordu. Duyuyor olmam?za, i?itmemize ra?men , “üç maymunu” oynuyor olmak bile maymunun masumiyetini incitecek ac?mas?zl???m?za, riyakârl???m?za ve vurdumduymazl???m?za ne demeli?

?imdilerde gökyüzü, nehirler, denizler, sokaklar ve toprak bir süreli?ine nadasa b?rak?lm??ças?na el de?i?tirdi. Küresel bir dünyan?n en tenha kö?elerine s?k??t?rd?klar?m?zla yer de?i?tirdik ?imdilerde. Küresel kö?e kapmaca oyunu içindeyiz ayan beyan…

Kitab?n sonu beni dumura u?ratm?? olsa da George Orwel  “Hayvan Çiftli?i”ndeki her krizde “Dört bacakl?lar iyi, iki bacakl?lar kötü!” diye tekrarlayan koyunlar?n sloganlar?, beni en çok gülümseten ve umutland?ran sözlerdi…

Dördüncü kitab?m “K?r?k Bastonda Saka Ku?lar?” roman?mda ?unun alt?n? belirgin bir ?ekilde çizmeyi dert edindim: “Yer küre, yaln?zca insanlara ait bir yer de?ildir.” Yine, bahsini etti?im roman?m? K?z?lderili Reisi Seatle’?n sözüyle bitirmek istedim:

“Bir gün bakacaks?n?z; gökteki kartallar, da?lar? örten ormanlar yok olmu?, atlar ehlile?tirilmi? ve her yer insano?lunun kokusuyla dolmu?… ??te o gün insano?lu için ya?am?n sonu ve varl??? sürdürebilme u?ra??n?n ba?lang?c? ba?lam?? olacak.”

Bugünkü yaz?mda 1. Maddeden ileri gitmemeyi tercih ettim. Haftaya yazaca??m yaz?da, 2. Maddeden, yani Corana’n?n kültüre ehven-i ?errinden devam edece?im. Korana vakas? da ben yaz?m? tamamlayana kadar devam ediyor olacak. Ancak bunu dert edinmek yerine evimizin panjurlar?ndan ve balkon kö?elerimizden projektörlerimizi bütün dünyadaki ekolojik geli?meleri takip etmeye devam edelim. Ku?lara, yunuslara, a?açlara, çiçeklere, gürültüsü kesilen dünyaya, gökyüzünün en mavisine, y?ld?zlar?n par?lt?s?na merhaba, diyelim…

 Ehven-i ?er oldu?una ?ükredelim diye…

xxx

ERDAL KARA K?MD?R?

Türkçe ö?retmeni Erdal Kara, görev yapt??? yerlerde, masal ve öykü yazma projeleriyle senaryo yazarl??? çal??malar?n? hayata geçirdi, bu projelerde e?itmenlik yapt?. Yazar?n Sar? Bu?day Mavi Umut (roman), So?uk Bir K?? Güncesi (roman), K?y?ya Vuran Öyküler (öyküler), K?r?k Bastonda Saka Ku?lar?(roman), Nar Kabu?u (öyküler) isimli eserleri bulunuyor. Yazar?n, “Sar? Bu?day Mavi Umut” adl? senaryosu, Sinema Genel Müdürlü?ünün proje deste?i alan senaryolar listesine al?nd?.



Bu yazı 5102 defa okunmuştur.

Nebi Aktas / 12-06-2020 03:31

Bal tadinda bir yazi. Soluklanmadan okudum. Yazili metinin sadece edebi degeri degil ayni zamanda iceriginin zenginligi, aydinlatmaci misyonunu unutmamis olmasi takdire sayan. Eserlerinizle yeni tanistim ama "ahirini almadan" birakmayacagim bu edebi eserleri. Selam ve saygilarimla.



FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DÄ°ÄžER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÃœN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ

Web sitemize nas?l ula?t?n?z?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI