Tweet |
Mürsel ALBAN
CHP Muğla Milletvekili
Baroları parçalama girişimi, AKP iktidarının meslek örgütlerinin çalışma esaslarını belirleme niyetini açık etmekle kalmaz, aynı zamanda nasıl bir toplumsal hayat istediğini de gösterir. Bugün AKP yönetimi muhalefetsiz, itirazsız, sesi çıkmayan bir düzen için ne mümkünse yapmaktadır. Baroları parçalamak için yapılan bu saldırının nedenlerinin başında, bu gelmektedir.
Oysa Barolar, avukatların örgütlü gücü, avukatlar da toplumun hak, hukuk, adalet isteminin sesidir.
Bugün Barolar, yalnızca avukatların meslek örgütü değildir. Aynı zamanda tüm yurttaşların uğradıkları mağduriyetlerin giderilmesi, hak ihlali ve hukuki uyuşmazlıkların çözümü noktasında önemli bir görevi yerine getirmektedir.
Hak ihlalleri kimden gelirse gelsin, haksızlığı kim yapmış olursa olsun; Barolar, onların karşısında dururlar.
Barolar, halkın avukatıdır!
Barolar öncelikli olarak halkın avukatıdır. Barolar işlevsiz hale getirilirse, sosyal hayatın her alanında mafya kanunları oluşur. Adil yargılanma hakkı tamamen yok olur.
Barolar olmazsa haksızlığa uğrayan işçi yalnız kalır, şiddete uğrayan kadına sahip çıkan olmaz, istismara uğrayan çocuğun ve ailesinin sesi kesilir. Toplumdaki mağdurların savunucusu, kalmaz.
Çoklu Baro sistemi getirmek, ülkenin adaletini bölmektir. Halkı savunmasız bırakmaktır. Adaleti bölünmüş bir ülke ayakta kalamaz. Adalet yıkılırsa, herkes altında kalır.
AKP iktidarları; muhafazakâr, gelenekçi ve tutucu yapısının olumsuz etkisini, siyasi ve sosyal her olayda ve olguda olduğu gibi çoklu Baro dayatmasında da göstermiştir. Baroların toplumu yakından ilgilerinden konularda görüş bildirmesinden, öncülük yapmasından, fikir açıklamasından, rahatsız olmuştur. Aydın, ilerici, demokrat baroların görüş önerilerini bastırmaya, ifade özgürlüğünün toplumun geniş kitlelerine yayılmasını önlemeye çalışmıştır.
Cumhuriyet’in kurumları yok ediliyor
Ayrıştırma, kutuplaştırma ve çatışma ortamı oluşturarak, kendi hedef kitlesini bir arada tutmayı, siyasi bir taktik ve sistematik haline getirmiş olan AKP, bugün de Baroları hedef alarak hem gündemi saptırmakta hem de baroları, “başka bir siyasi partiye bağlı hareket ediyor” algısı yaratarak, kendi kitlesine karşı hedef göstermektedir.
Pandemi süreci ile birlikte, ekonomide mevcut olan kriz daha da görünür hale gelmiş; saklanamaz, üstü örtülemez, halının altına süpürülemez bir boyuta ulaşmıştır. Daha önceki yaşanan bütün ekonomik krizleri unutturmak, kamuoyunun gündeminden uzaklaştırmak için her türlü istismarı yapan, değerleri kendi amacı için kullanan AKP iktidarıdır…
AKP yine Cumhuriyet değerlerine sahip her kurumu tartıştırıp, yıpratarak, suni başka gündemler yaratma aracı olarak kullanma gayretindedir. Demokratik toplumsal talepleri, “benim başörtülü bacıma saldırdılar” diyerek bastırmaya çalışan, açığa çıkan yolsuzlukları, “bayrak inmez, ezan dinmez” diyerek milli ve manevi değerleri sömürerek, susturmaya çalışan AKP zihniyeti, Barolara karşı da “bunlar dini değerlerimize saldırıyor” diyerek bir algı yaratmakta, kendi siyasi çıkarı ve organizasyonu için bu kutsal değerleri Barolara karşı kullanmaktadır…
Halkın gündemi ekonomidir, geçim sıkıntısıdır.
Ekonomideki bu olumsuz görünür gerçekçiliği, yine bir taktikle örtmeye çalışan da AKP yönetimidir. Çoklu Baro oluşturma gayretinin nedeni yukarıda değindiğimiz üzere ilerici, demokrat ve çağdaş kurumları yıpratmak ve ortadan kaldırmanın yanı sıra gözlerin çevrildiği ekonomik sorunları unutturmak, halkı bir tartışma konusuna çekip, bakışları başka yöne çekmektir.
Bizim muhalefet olarak istediğimiz, herkesin hukuk önünde eşit olduğu, demokrasinin ve özgürlüklerin sağlıklı bir şekilde toplumsal hayatta yer bulduğu, barış ikliminin egemen olduğu bir ülkedir. Bu nedenlerle, savunma hakkının temsilcisi Barolara sahip çıkmak, ülkenin doğasına, kadın ve çocuk haklarına, ifade özgürlüğüne, laik, demokratik siyasal hayata kısaca geleceğine sahip çıkmaktır.
AKP’nin bu dayatmasına karşı, hep birlikte direneceğiz ve tüm gerçekleri halkımızla paylaşacağız. Yakın zamanda gelecek olan Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında, AKP döneminde yapılmış ne kadar yanlış kanun varsa, bunları halkın yararına düzelteceğiz. Hakkı, hukuku ve adaleti tekrar egemen ve hakim kılacağız.