MEHMET ERDAL / DATÇA

Bugün saat 17.30'da DEM Parti Datça İlçe Örgütü önünde gerçekleştirilen basın açıklaması “Kumpaslara karşı demokratik siyaseti savunuyoruz.” diyerek başladı ve şöyle devam etti:

“Kobani kumpas devası partimizin demokratik faaliyetlerinin bastırılması, parti politikalarımızın ve çalışmalarımızın kriminalize edilmesi, siyasi faaliyet yürüten arkadaşlarımızın rehin alınarak gücünün etkisizleştirilmesi amacıyla iktidar tarafından bir KUMPAS DAVASI olarak açıldı.

Hiçbir hukuki dayanağı olmayan bu dava üzerinden partimiz hedef alınarak AİHM başta olmak üzere ulusal ve uluslararası hukuk askıya alınmıştır.

Yalan ve kumpas üzerine kurulu bu davanın KARAR DURUŞMASI 16 Mayıs'ta Ankara Sincan Cezaevi Kampüsü'nde görülecektir.

Şengal'de binlerce Ezidi'yi katleden, kadınları köle pazarında satan, her türlü insani değeri yok ederek ilerleyen DAİŞ Kobani'de direnişle karşılaştı. BİRLEŞMİŞ MİLLETLER Genel Sekreterliğinden etki edebilecek aktörlerin devreye girmesi, aksi taktirde Kobani'de bir katliam yaşanacağı yönünde açıklamalar yapıldı. Bu durum sadece Türkiye'de değil tüm dünyada yoğun protestolara neden oldu. Aynı dönemde Türkiye'de de yüzbinlerce insan benzer meşru talepleri dile getirdi. Kobani'ye insani yardım koridorunun açılması talebinde bulundu.

“Kobani düştü, düşecek” açıklaması üzerine paramiliter ve kolluk güçlerinin devreye girerek gerçekleştirdiği katliam tüm barışçıl gösterileri gölgeledi, ne yazık ki.

İHD'nin verilerine göre 46, Emniyet'e göre 48 sivil yitirildi. Ölümlerin araştırılması için partimizin onlarca önergesi AKP-MHP tarafından reddedildi. Aradan 6 yıl geçtikten sonra atılan bir tweet sebebiyle çoğunluğu HDP'li olanların ölümünden yine HDP'liler sorumlu tutularak KOBANİ KUMPAS DAVASI açıldı.

Hem soruşturma hem de kovuşturma aşamasına hukuk dünyasında bilinen, bilinmeyen ne kadar hukuk dışı usul varsa uygulanmıştır. Davanın bir kumpas olduğu AİHM kararı ile de tescillenmiştir. Gelinen aşamada savunmalar tamamlanmadan hakikatten kopuk bir mütalaa sunulmuş, mütalaadan sonra savunma süresi kısıtlanan arkadaşlarımız savunma yapmak zorunda bırakılmış, karar duruşması ise ertelenmiştir.

Bu kumpas davası DAİŞ vahşetine karşı onurlu duruş sergileyen siyasetçilerden intikam alma davasıdır.

Nasıl ki bugüne kadar birçok hukuksuzluğa karşı direnip boşa çıkardıysak, bu kumpası da boşa çıkaracağız.

İktidar bloğunun bu kumpasını bir kez daha boşa çıkarmak için tüm demokratik kamuoyunu, STK'ları ve siyasi partileri demokratik siyasetten yana saf tutmaya devam ediyoruz ve bir kez daha Datça'dan sesleniyoruz: 16 Mayıs'ta tüm arkadaşlarımızı derhal serbest bırakın!”

Basın açıklaması alkışlar eşliğinde sona erdi.