MEHMET ERDAL / DATÇA

     Datça Kadın Platformu ve Datça Kent Konseyi Kadın Meclisi'nin birlikte örgütledikleri 8 Mart etkinliğinin bugünkü ayağı, sabah saat 10-00-11.00 arası Pir Sultan Abdal Kültür ve Dayanışma Derneği'nin verdiği kahvaltı ile başladı; kahvaltıdan sonra, saat 11.00-12.00 arasında Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Datça Cemevi Şubesinde bir “Kadın buluşması” gerçekleştirildi.

       Her iki etkinlikte de 8 Mart'a, ülkemizde kadınlara yönelik olağan hale gelen şiddet, taciz, tecavüz ve öldürmelere dair konuşmalar yapıldı, şiirler okundu ve sloganlar atıldı.

     Günün ilk etkinliği, saat 15.30 ile 16.00 arasında Datça Demokrasi Evinde buluşup toplandıktan sonra Cumhuriyet Meydanına yapılan yürüyüştü.

     Erkeklerin izleyici konumunda oldukları yürüyüşe, Datça'da oldukça popüler olan ve kadınlar başta olmak üzere yurttaşların bisiklete binmesini özendiren, bu çerçevede kurslar düzenleyen Mor Pedal Datça Kadın Bisiklet Grubu üyeleri de bisikletleriyle katıldılar.

     Ellerinde pankartlar ve dövizler ile yürüyen kadınlar, yol boyunca “Kadınlar birlikte, birlikte güçlü”, “Ölmek istemiyoruz”, “Nafaka hakkıma dokunma”, “Nafakanın gaspına, istismarın affına hayır”, “Erkek adalet değil, gerçek adalet” vb. sloganlar attılar.

     Oldukça neşeli ve coşkulu bir havada gerçekleştirilen yürüyüş, Cumhuriyet Meydanında son buldu.

     8 Mart etkinliğini düzenleyen Datça Kadın Platformu ve Datça Kent Konseyi Kadın Meclisi adına hazırlanan ve Muazzez Dalaslan tarafından okunan basın açıklamasında şunlar söylendi:

      “8 Mart Dünya kadınlar gününde eşitsizliğe, savaşa, şiddete, sömürüye karşı,, dünyadaki bütün kadınlarla omuz omuza;,  evde, işyerinde, sokakta, alanlarda, gece gündüz her yerdeyiz.

     Biz kadınlar, asla yalnız yürümeyeceğiz, diye yola çıktık.  Kadın katliamına, kadına şiddete, istismar ve tacize karşı birlikte mücadele ediyor ve birlikte güçleniyoruz.  Kadın düşmanı politika üretenlerden, hukuksuzluğu hakim kılanlardan, cezasızlık ile faillere cesaret verenlerden, koruma kararlarını yerine getirmeyenlerden korkmuyoruz. Erkek adalet değil, gerçek adalet için mücadelede kararlıyız.

     Kadın Cinayetleri Politiktir. Kadın cinayetleri ve kadına yönelik şiddet, gücünü,  sırtını yasladığı ataerkil politikalardan alır.  Giderek muhafazakârlaşan yönetim biçimi kadının saçının korunmasına gösterdiği çabayı canının güvenliği için göstermedi.  Her gün en az iki kadın erkekler tarafından öldürülüyor.  En temel hak olan yaşam hakkının elimizden alınmasına geçit yok!

     İstanbul Sözleşmesinin yeniden yürürlüğe girmesini, 6284 sayılı yasanın uygulanmasını sağlayacağız.

     Kadınları suçlayan, nefret söylemleri üreten, eşitliği, özgürlüğü, laikliği hedef alan zihniyete,  Medeni yasa başta olmak üzere laikliğe, eşitliği koruyan yasalara, yaşam tarzımıza yapılan müdahalelere, haklarımızın gasp edilmesine izin vermeyeceğiz.

     Nafakayı sınırlamak yoksulluk ve sokağa atılacağı korkusuyla kadını aile içi şiddete, erkeğe mahkûm etmek demektir. Haklarımızı gasp ettirmeyeceğiz. Nafaka hakkımızdan vazgeçmiyoruz.

     Yaşamlarımızı fetvalarla yönettirmeyeceğiz.

     Yaşam tarzımıza, laikliğe, nafakamıza, eşitliği koruyan yasalara dokundurtmayız!

     Yoksulluğun pençesinde şiddetin gölgesinde yaşamayı reddediyoruz. Bir avuç kesim zenginleşirken halk yoksullaşıyor. Soyguna, talana dur diyoruz.

     Çocuk yaştaki evliliklere ve çocuk istismarına geçit vermeyeceğiz. Çocuk istismarı faillerinin korunmasına, cezasızlık kültürünün yaygınlaşmasına izin vermeyeceğiz.

      Kadınlar savaşa hayır diyoruz. Savaşa hayır, Barış hemen şimdi!

     Biz kadınlar eşit,  özgür bir yaşamın mümkün olduğunu biliyoruz. Açlığın yoksulluğun,  şiddetin, sömürünün olmadığı, kimsenin kimseyi hor görmediği, kimsenin emeğinin değersizleştirilmediği, yaşam tarzı yüzünden baskıya uğramadığı bir dünya mümkün.  

     Doğanın, hayvanların katledilmediği bir dünya mümkün.

     Çocukların, gençlerin aç uyumadığı, sağlıkla, bilimle, sanatla, sevgiyle, umutla, barışla büyüdüğü bir dünya mümkün.

     Biz böyle bir dünya için bütün ezilenlerle birlikte yürüyeceğiz.

     Biz kadınlar iyileştiriciyiz, mücadeleciyiz, zorlukları aşarız, erkek egemen sistemin ve iktidarların bizi mahkûm etmek istediği yaşama asla alışmayız, kazanımlarımıza kimsenin el uzatmasına izin vermeyiz, dayanışırız, mücadeleyle büyürüz.

Biz dünya yerinden oynayacak dedikse oynar.”

     Aralarda “Dünya yerinden oynar/Kadınlar özgür olsa”, “Yaşasın 8 Mart!”,

“Kadın, Yaşam Özgürlük!” “Jin, Jiyan, Azadi”, “Savaşa inat, Yaşasın Hayat” vb. Sloganların atıldığı konuşma bittikten sonra yürüyüşe katılan kadınlar, müzik eşliğinde meydanda dans ettiler.

    Yağmurun çiselemeye başlaması nedeniyle saat 15.00 civarı, planlanandan erken bitirilen etkinlikten sonra saat 19.30'da yapılacak Gece yürüyüşünde buluşmak üzere dağıldılar.