Tüm Emekliler Sendikası Milas Temsilciliği; hayat pahalılığı, zamlar, yoksulluk, pandemi ve hükümetin ekonomi politikalarına ilişkin açıklama yaptı. Açıklama Tüm Emekli-Sen Milas Temsilcisi Mustafa Ali Demirci tarafından yapıldı. Demirci, açıklamasında, “19 yıldır ülkemizi çoğunluk iktidarıyla tek başına, yöneten AKP-Saray iktidarı, izlediği ekonomik politikalarıyla, ülkemizi felakete, çalışanları, emeklileri, dar gelirlileri, esnafı, köylüyü açlığa ve sadakaya muhtaç duruma getirdi,” dedi. Atapark’ta gerçekleştirilen açıklamaya “Milas 78’liler” de destek verdi. Açıklamaya, Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat, Belediye Başkan Yardımcısı Mehmet Ateş, CHP ilçe başkanı Tüze Çetinkaya, İyi Parti İlçe Başkanı Kasım Özkan ve CHP Kadın Kolları başkanı Berrin Naz katılarak destek verdiler. 

Tüm Emekliler Sendikası Milas Temsilcisi Mustafa Ali Demirci’nin, “Geçinemiyoruz” diye ses yükselttiği açıklama şöyle:

xxx

 Çünkü iktidara, geldiği günden beri bir yandan Laik Cumhuriyetle hesaplaşma işine girerken, bir yandan da izlediği yanlı ekonomi uygulamalarıyla geniş halk kesimlerini açlığa mahkûm etti.

Demokratik haklarını arayanlar, sınırsız ve hukuksuz yasaklarla karşılaşıyorlar. Anayasa askıda. TBMM, işlevini yitirmiştir. Ülke sarayın çıkardığı keyfi kararnamelerle yönetilmektedir. Liyakat yerini, yandaşlık ve partizanlık alınmıştır. 5-10 yerden maaş olanlar, asgari ücretle, açlık sınırında, sadakayla hayatta kalmaya çalışan, milyonların sorunlarını çözmüyorlar, çözemiyorlar. Ekonomi bilimine ters, katı bir dinci ideolojik anlayış olan ‘faiz sebep, enflasyon sonuçtur’ anlayışıyla yapılan ekonomik uygulamalar, ülkeyi felakete sürüklüyor.

MEMLEKETİN GELECEĞİNİ, KAYNAKLARINI İPOTEK ETTİLER

Faiz sebep enflasyon sonuçtur diyor faiz indirimini Nas diye sunuyor. Ancak vatandaşın borcunda, Çiftçinin kredisinde, Gençlerin öğrenim harcında neden faiz var,  Beşli Çetenin borcunun faizini silerken işleyen nas neden bunlara işlemiyor.

Doların bir kuruş artması, ülke borcunu,4.3 milyar artırıyor. Milyarlarca yeni borç yükü oluşuyor. Bizler ve çocuklarımız, bu borcu ödeyeceğiz, yetmeyecek torunlarımız bile, borç içinde doğacak. Memleketin geleceğini, kaynaklarını ipotek ettiler

Bir ay önce ekonomi şahlandı diyenler şimdi ekonomik kurtuluş savaşı verecek noktaya geldik diyorsunuz. Evet ekonomi işgal altında katarın, beşli çetenin, AKP iktidarının ve sarayın işgali altındadır Ekonomik kurtuluş savaşı veriyoruz nutuklarının zerrece gerçekliği yoktur. Türkiye, Ulusal bağımsızlık savaşını, Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde, 1919-1922 yılları arasında, dünyaya ders vererek yaptı ve zaferle sonuçlandırdı. Türkiye Cumhuriyetini kurdu, saygınlık kazandı. Devletin, Toplumumuzun, paramızın, saygınlığını düşüren, bu iktidarın ve ekonomi kitabı yazarının bizzat kendisidir.

ERKEN SEÇİM DEĞİL HEMEN ŞİMDİ SEÇİM

Memleketin geleceğinden kaygı duyuyoruz.

Yönetemiyorsunuz.

Erken seçim değil seçim hemen şimdi! ve HAYKIRIYORUZ.

Hükümet istifa!

Bedelini, maaşlarımızdan kesilen primlerle peşin ödediğimiz, emeklilikte insanca yaşama hakkımız gasp ediliyor.

Emekli aylıkları, hayat pahalılığı karşısında buharlaşıyor. Dün satın aldığımızı bugün alamıyoruz.

Gıda, doğalgaz, elektrik ilaç gibi yaşamsal gereksinimlerimizi karşılayamaz olduk.

Fiyatlar kanatlanmış uçarken, aylıklarımızı yine yüzde sekiz-sekizbuçuk arttırmaktan söz ediyorlar. Yüzde sekiz buçukluk artışın emekli ile dalga geçmekten öte anlamı yoktur.

Hiçbir güç bize, soğukta, karanlıkta, aç susuz yaşamayı kabul ettiremez.

GEÇİNEMİYORUZ, YAŞAMAK İÇİN SESİMİZİ YÜKSELTİYORUZ

Enflasyon yükseliyor, maaşlar eriyor

Ya enflasyonu durdur ya da maaşları enflasyona uydur.

Zam zam ucuzluk ne zaman! Erdoğan

 Yaklaşık bir haftadır 2022 yılında ülkenin içinde bulunacağı ekonomik durumun, yani, yatırımların, borçların, faizin, enflasyonun, emekçilerin, emeklilerin ve de bilcümle sermayedarın sözüm ona yaşamını idame ettireceği bütçe, TBMM’de görüşülüyor.

Aslında neden TBMM’de görüşülüyor onu da bilmiyoruz.

Çünkü sonuçta karar verecek olan TBMM değil. Maaş zamları, asgari ücret, faiz, bir tek kişinin ağzından çıkacak iki cümleye bakıyor.

2022 Bütçesi de, biz biliyoruz ki yine emeklilerin, emekçilerin, işsizlerin, gençlerin, atanmayan öğretmenlerin, yoksulların yani bizim bütçemiz olmayacak.

ASGARİ ÜCRET GEÇİM STANDARTALARINA UYGUN OLMALI

Çünkü 2022 Bütçesi daha 2022 başlamadan eridi. Komisyonlarda görüşülen bütçenin yüzde otuzu o günden bu yana buharlaştı. Anlaşılan o ki, böyle bir bütçeden bize ekmek çıkmayacak.

Asgari ücret görüşmeleri devam ediyor. Ve "lütfen" anlayışı öne çıkarılıyor. Burada Sendikaların, emekçilerin talepleri değil; yine iki dudak arasından çıkacak "işçimizi ezdirmeyeceğiz" edebiyatı lütfuna bakılıyor.

Şu anda asgari ücret 200 dolar. Daha doğrusu biz alana gelirken öyleydi. Şimdiye kadar belki o da kalmayacak. Bizi kıskanan Avrupa’nın hiç bir ülkesinde iki gün bile yaşanamayacak bir asgari ücret var. Nereye kadar yükselteceksiniz ki?

Üstelik artık buna asgari ücret denmesi de doğru değil. Çünkü ülke çalışanlarının yüzde altmışı bu ücreti alıyor yani ortalama ücret oldu Herkes biliyor ki milyonlarca insan asgari ücretin de altında çalışıyor.

Emekçilerin durumu böyle iken, biz emeklilerin durumu zaten belli. Pandemi de en az 1500 liraya çıkarılan emeklinin maaşı 100 dolar. Şaka gibi.

SON BİR AYDA YÜZDE 30 YOKSULLAŞTIK

Son bir ayda yüzde otuz yoksullaştık ama kimilerine göre, ekonomi uçuyor. Her şey tıkırında. Saraydan öyle görünüyor demek ki! Halkın nasıl yaşadığını bilmeyenler, ekonominin çok iyi olduğunu söyler tabi. Üç beş yerden maaş alan arsızlar, iki kilo et alma da yarım kilo al, Akşam pazarı daha ucuz olur, domatesi kilo ile değil üç beş tane al diyenler ekonomi şahlanıyor der tabi.

Bizler bugün, bu ülkenin üreten, alın teri ile yaşayan insanları olarak buna isyan etmek, demokratik tepkilerimizi göstermek için bir kez daha alanlardayız.

2022 Bütçesinin emeklilerin, emekçilerin insanca yaşayacağı bir durumda olması için taleplerimizi haykırmak, bunu gerçek olarak görmek için buradayız. Kimseden, lütuf, sadaka, hayır istemiyoruz!

Döktüğümüz alın terimizin karşılığını istiyoruz. Ve biliyoruz ki bunun kaynakları mevcut. Eğer ki sermayeye rantiyeye, savaşa, yandaşa değil de emekçiye, emekliye bütçe anlayışını ortaya koyarsanız kaynak oradadır. İnsanca yaşamak bizim hakkımızdır.

Toplu sözleşmeli sendika hakkı istiyoruz.

PARAMIZ PUL, EMEKLİ ZAMLARI ZUL OLDU

Emeklilere verilmesi düşünülen yüzde 7-8'lik zam bir haftada eriyip gidecek. Tüketim zamları yüzde 50 ile yüzde 100 arasında. Çarşı Pazar çıkılacak gibi değil. Bayram ikramiyeleri dört yıldır yerinde sayıyor. Maaşlarımız kademeli olarak düşürülüyor. İntibak yasası çıkarılmadığından maaşlar arasındaki farklar büyüyor. Sağlık alanında muayene, ameliyat, ilaç tahlil can yakıyor.

HER ŞEYE RAĞMEN EMEKLİLER, EMEKÇİLER KAZANACAK

Tüm bunlar yetmiyormuş gibi, siyasi iktidar, emeklilerin örgütlenmesinden rahatsız.

Sendikalarımızı kapatmaya çalışıyor.

Ama başaramayacaklar. 13.5 milyon emekli, 6 milyon EYT ''li eninde sonunda, bu iktidardan kurtulacak gücü kendi örgütlü mücadelesinde bulacak.

2022 Bütçesi halkın taleplerinin karşılandığı bir bütçe olsun.

Tüm Emekliler Sendikası olarak, tercihlerini halktan yana yapan iktidarları yaratmak için, emek, demokrasi, barış ve adalet için herkesi, birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz

 Ne mi istiyoruz?

Ömrünün yarısını çalışarak geçirdiği halde, emekli olduktan sonra bile çalışmak zorunda kalan milyonlarca emekli yurttaş için insanca ve onurlu bir yaşam istiyoruz.