Nevzat Çağlar TÜFEKÇİ

Milas’ın Tuzabat Köyü/mahallesinde Bal ormanları olarak bilinen ve verimli tarım arazilerinin bulunduğu bölgede, Demireller Madencilik AŞ tarafından boksit madeni çıkarmak amacıyla ruhsat aldığı sahaya, Muğla Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün ÇED gerekli değildir kararı vermesi üzerine, Muğla 1. İdari Mahkemede yürütmeyi durdurma davası açıldı. Yürütmeyi durdurma davaları; Milas Belediyesi adına belediyenin avukatları Zeki Çetinkaya, H. Oktay Barutçu ve Eda Gülten Çetinkaya ile içlerinde Köy muhtarı Mehmet Uğur Uygun’un da olduğu 24 Tuzabatlı bal ve tarımsal üreticinin vekâletiyle Muğla Barosu avukatlarından Tüze Çetinkaya ve Çağdaş Yörükoğlu tarafından açıldı. Muğla Barosu'nun da önümüzdeki günlerde davaya müdahil olacağı öğrenildi.

Yürütmeyi durdurma, duruşma ve keşif istemli olarak açılan davalarda; bölgenin Muğla orman Bölge Müdürlüğünce hazırlanan basralı alanlar haritasında, çam balı üretiminde ana unsur olan basra böceğinin doğal yaşam alanları olduğu, maden ocağından basralı çamların zarar göreceği belirtilerek, birçok kişinin bu geçim kaynağından mahrum kalacağı belirtildi.

RUHSAT ALANI, ZEYTİNLİKLERE ÇOK YAKIN

Dava dilekçelerinde ayrıca, 3573 sayılı Zeytincilik kanununa göre zeytinlik alanların en az 3 kilometre yakınında kimyevi atık bırakan, toz ve duman çıkaran tesis kurulamayacağına ve işletilemeyeceğine dikkat çekilerek, “ÇED gerekli değildir” denilen maden sahasının ise zeytinliklere ve meyve bahçelerine 950 metre mesafede olduğu kaydedildi.

Dava dilekçelerinde maden sahalarının su kaynaklarına en az 2 kilometre mesafede olması gerekirken; ÇED gerekli değildir denilen sahanın mevcut su kaynaklarına uzaklığının 1,9 kilometre olduğu ve ayrıca daha yakın mesafelerde üreticilere ait içme ve kullanma suyu amaçlı açılan artezyen kuyularının bulunduğuna dikkat çekildi.

Milas Belediyesi ve Köylüler adına açılan yürütmeyi durdurma istemli davada, madenin işletmeye açılması halinde yaratacağı zararlar şu şekilde ifade ediliyor: “Söz konusu projenin işletmeye açılması halinde çok büyük çevre sorunlarına neden olacaktır. Büyük bir ormanlık alan ortadan kaldırılacaktır. Her ne kadar projede 4095 ağaç kesileceği belirtilse de kesilmesi gereken ve madencilik faaliyetinden zarar görecek ağaç sayısı bunun kat kat üzerinde olacaktır. Bitki örtüsü ve hayvanların doğal yaşam alanı ile oksijen üreten ormanlar ortadan kalkacaktır. Büyük bir çevre kirliliğine neden olacaktır. Ayrıca mevzuatın amir hükümlerine de aykırılıklar içermektedir.”

DOĞAL ÇEVRENİN KORUNMASI, İNSANLIK GÖREVİDİR

Köylüler adına yürütmeyi durdurma davası açan Avukatlar Çağdaş Yörükoğlu ve Tüze Çetinkaya şunları söyledi: “Anayasaya göre herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesinin önlemek devletin ve vatandaşların görevidir. Doğal çevrenin korunması ve çevre kirliliğin önlenmesi bir insanlık görevidir. Anayasal haklara ve mevzuatlara aykırı davranışlarda bulunulmamalıdır.”

Tuzabat Muhtarı Mehmet Uğur Uygun, “Köyümüzün tarımsal üretiminin ve bal veren basralı çam ağaçlarının madenden zarar görmesini istemiyoruz. Ülkemizin değişik bölgelerinden gelen arıcılar, kovanlarını bu bölgeye getirmektedir. Köyümüz, yıllık 10-12 bin civarındaki kovanın konaklama noktasıdır. Bu nedenle maden firmasının ruhsatı iptal edilmelidir,” dedi.

Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat da, “Tuzabat mahallemiz, ilçemizin en verimli topraklarına sahiptir ve aynı zamanda çam balı üretiminin merkezidir. Zeytinlik alanlar, su kaynakları ve arıların bal aldığı basra böceklerinin bulunduğu çam ağaçları bu madenden dolayı çok zarar görecektir. Bölge, orman bakımından ilçemizin akciğeridir. O bölgede maden ocağının açılması büyük hata olacaktır. Belediye olarak ruhsat iptali için yürütmeyi durdurma davamızı açtık,” diye konuştu.