MEHMET ERDAL

Datça Kaymakamlığı'nın 13.03.2024 tarihli basın açıklamasına göre Datça'da “... turizm potansiyelinin yüksek olması, ilçede görevli personel sayısının kısıtlı olması, yaz sezonunda tatil yapan vatandaşlarımızın huzurunun korunması göz önüne...” alınarak “Sivil toplum kuruluşları ile diğer gerçek ve tüzel kişilerin yapacakları eylem ve etkinliklerde, kamu düzeninin, genel sağlık ve genel ahlakın veya başkalarının hak ve hürriyetlerinin korunması, etkinliklerin demokratik bir ölçüde yapılabilmesi ve etkinliğe katılanların can güvenliğini sağlamak amacıyla... basın açıklaması yapılamayacak yerler...” şu şekilde belirlenmiş:

“1. Kaymakamlık Binası, Emniyet Binası ile Askeri ve Adli Binalar,
2. İbadethaneler,
3. Belediye Sosyal Tesisleri ve Otobüs Durakları,
4. Siyasi Parti Binaları (kendi yapacakları basın açıklamaları hariç olmak üzere),
5. İlk ve Orta Dereceli Eğitim ve Öğretim Kurumlarının içerisi, önü, bahçesi ve tüm eklentileri,
6. Kargı Koyu sahil kısmı, Taşlık Plajı yürüyüş yolu ve sahil kısmı, Erol Karakullukçu sokak (Eski Adı: Kumluk Plajı) ve sahil kısmı, Sevgi Yolu sokak ve sahil kısmı, Çökertme mevkii (*)ve sahil kısmı basın açıklaması yapılamayacak yerler olarak belirlenmiştir.
Yukarıda belirtilmiş yerlerin dışındaki kamu kurum ve kuruluşlarının sadece hizmet binalarının içerisi, basın açıklaması yapılamayacak yerler olarak belirlenmiştir.
Bahsi geçen yerlerde basın açıklaması yapılması, 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu’nun 32/ç ve 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nun 6. ve 22. maddeleri ile İçişleri Bakanlığı’nın 2012/64 Sayılı Genelgesine istinaden 1 ay süre ile (02.04.2024-02.05.2024) YASAKLANMIŞTIR.
(*) Çökertme mevkii Mercan Kahve’den başlıyor, Arkeolojik Ören Yeri dahil Burgaz’a doğru devam ediyor.”

 VAN'DAN DATÇA'YA HER YER ABLUKA ALTINA ALINMAYA ÇALIŞILIYOR

İç turizmin belirleyici olması nedeniyle Datça'da turizm sezonunun daha başlamadığı 02 Nisan ile 02 Mayıs arasındaki yasaklamaların nedeni olarak “...turizm potansiyelinin yüksek olması, ilçede görevli personel sayısının kısıtlı olması, yaz sezonunda tatil yapan vatandaşlarımızın huzurunun korunması...”nın gerekçe gösterilerek ilçenin pek çok yerinde basın açıklaması yapılmasının yasaklanmasını ulaşabildiğimiz demokratik platform ve siyasi partilere sorduk.

CHP Datça İlçe Örgütü Başkanı Sezai Öz: “Halkımız nerede ne yapacağını gayet iyi bilir. Anayasa Mahkemesi kararını tanımayan iktidar sahipleri eylem noktalarını belirleyebilir. Bir virgül koyarız bizde yasalar dahilinde...”

DEM PARTİ Datça İlçe Örgütü Eş Başkanı Dilek Dobrucalı: “Seçim sonrası bütün hamlelerini gerçekleştiriyorlar. Bu yasaklama kararları kabul edilemez. İktidar Van’dan Datça’ya her yeri ablukaya alıyor.”

SOL PART İçe Örgütü Yönetiminden Abidin Akbulut: “Yönetebilmek için baskı, şiddet, yalan ve yasaktan başka yolu kalmayanların yasaklarını hiçe saymayı, boşa çıkarmayı iyi bilir devrimciler. Bizler, muktedirleri bu yasaklamalara zorlayan toplumsal muhalefeti örgütlediğimiz ve sokakta olduğumuz sürece bu anti-demokratik uygulamaları aşarız.”

EMEP Datça İlçe Örgütü adına Gökay Sümer: “Ülkede yasaklamaların gelmediği tek bir gün yok. Birbirinin ardı sıra illerde verilen bu kararlar yasaklamaların halkın yaşamının her alanına dair olduğunu göstermiştir. Özetle artık sadece politik içerikte eylem, basın açıklaması, mitingleri de aşan yasaklamalar söz konusudur... Ne sebeple olursa olsun yan yana gelmeyi engellemek adına devlet, kendi koyduğu yasalara uymuyor, uyamıyor... Son derece açıktır ki hukukun hiç işlemediği, rafa kaldırıldığı, kararların tamamen keyfi verildiği ve yasaklamaların esas haline getirilmek istendiği bir dönemden geçiyoruz. Valilik ve kaymakamlıkların keyiflerince aldığı bu kararlar tek adam iktidarının ülkeyi yönetme biçiminin yansıması...”

TÖP Datça Temsilcisi Haluk Koşar: “Yerel seçimlerde büyük bir hüsran yaşayan iktidar sandıkta kaybettiğini antidemokratik yollarla geri kazanma telaşına düştü. Van ile başlayan hukuksuzluğun yayılacağı ve buna dair hazırlıklar yapıldığı görülüyor. İktidar kendisine yönelecek tüm tepkileri bastırmak için her yolu deniyor. Bu yasakları da bu çerçevede değerlendirmek gerek. Datça'da halen süren kıyı talanlarına dönük protestoları ve 1 Mayıs sürecini de içine alan bu yasaklar turizmi bahane ederek baskıyı yaymayı amaçlıyor. Protesto ve basın açıklaması en temel haklardandır ve bunların kısıtlanıp yasaklanması kabul edilemez.”

Datça Demokrasi Platformundan Emrah Kırımsoy: “ İfade ve toplanma özgürlüğünün kısıtlanması kabul edilemez. Seçim sonrasını hedeflemişler yani. Çok can sıkıcı. 6. madde ekoloji mücadelesini hedef alıyor sanki.”

MUÇEP Datça Meclisinden Aydın Bodur: “Kabul edilemez... Mutlaka karşı çıkılmalı-delinmelidir...”

Şezlongsuz Datça İnisiyatifinden Sedat Yağcıoğlu: “Kaymakamlık kararına baktığımızda, özellikle neredeyse merkezdeki tüm kıyıları yasak kapsamına alması dikkat çekiyor. Özellikle Şezlongsuz Datça İnisiyatifi'nin son bir yıldaki yoğun mücadelesinin etkisi olduğunu düşünüyorum. Sezon önce kıyı işgallerine karşı demokratik tepkilerin oluşmasının ve yat limanına karşı mücadelenin yükselmesinin önüne geçilmeye çalışılıyor gibi. Açık bir anayasa / ifade özgürlüğü hakkı ihlali bu.”

Datça Kadın Platformundan Hürriyet Karadeniz: “Kaymakamlığın koyduğu yasaklama kararını önümüzdeki dönemde yükselecek demokrasi mücadelesinin, hak mücadelesinin, kıyılar mücadelesinin, yat limanının yapılmasına karşı yükseltilen mücadelenin önüne geçme hazırlığı olarak değerlendiriyorum. Biz kadınlar yasaklarla bir yaşam kurulamayacağını biliyoruz, bu yasakları kabul etmiyoruz.”