Bugun...


Başkan Tokat'ın, Basın Bayramı Kutlaması ve Binali Yıldırım Mitingiyle İlgili Açıklamaları
Tarih: 26-07-2022 00:58:12 Güncelleme: 26-07-2022 09:57:12 + -


Başkan Tokat Basının içinde bulunduğu durumu dile getirdi, gazetecilerin Basın Bayramını kutladı ve 19 Temmuz'da Milas'ta yapılan AKP Milas ilçenin düzenlediği, AKP Genel Başkan Vekili Binali Yıldırım'ın katıldığı mitingde kürsüye çıkmasına açıklık getirdi, soruları yanıtladı.

facebook-paylas
Tarih: 26-07-2022 00:58

Başkan Tokat'ın, Basın Bayramı Kutlaması ve Binali Yıldırım Mitingiyle İlgili Açıklamaları

NEVZAT ÇAĞLAR TÜFEKÇİ

Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat, 24 Temmuz Basın Bayramı nedeniyle,Milaslı gazetecilerle buluştu. Toplantıda Belediye Başkan Yardımcıları Mehmet Ateş ve Halil Mutlu da bulundu. Milas yazılı basın ve internet gazeteleri çalışanlarıyla, Milas Şehir Parkındaki Belediyeye ait kafe-restaurantta bir araya gelen Başkan Tokat, 24 Temmuz’un basın bayramı mıdır, bir mücadele günü müdür; bu konuda bir kavram kargaşası olduğunu belirterek sözlerine başladı.

Tokat 24 Temmuz’la ilgili şunları söyledi: “Basının içinde bulunduğu koşulları düşündüğümüzde ortada kutlanacak bir bayramın olmadığını görüyoruz. Bu günü gazetecilere değer verdiğimizin gösterilmesi ve basın özgürlüğü konusunda verilen mücadeleye saygı olması anlamında algılamak lazım. Ben de bu güne bu pencereden bakıyorum. Kutlamayı da bu çerçevede ele alıyorum. Ülkemizin içinde bulunduğu şartlar, yazılı ve görsel medyanın karşı karşıya bulunduğu sorunlar, gazetecilerin gördüğü muamele; bunların hepsi göz önünde alındığında,  bayram kutlamanın işin gerçeğine uygun düşmeyeceği anlaşılmaktadır. Durum böyle olsa da siz gazetecilerin basın özgürlüğü konusundaki mücadelenizi desteklemek için buradayız.”

ÖZGÜR VE TARAFSIZ BASININ ÖNEMİ

Tokat konuşmasını şöyle sürdürdü: “Gazeteci arkadaşlarımdan iki temel noktada hassasiyet göstermelerinden başka bir beklentim yoktur.  Bunlardan birisi basın ahlak kurallarıdır. İkincisi de toplumun doğru haber alma hakkına uygun davranma. Bu iki meslek kuralına uygun davranan gazetecilerden bizim başka bir isteğimiz olamaz. Basın mensupları bu iki kurala uygun davrandığı sürece bizim için saygın kişilerdir. Basın meslek ilkeleri doğrultusunda görev yapan ve aynı zamanda doğru haber veren tüm gazetecilere bizim saygımız sonsuzdur. İllaki bizim için iyi şeyler yazılması gerekmiyor. Hiçbir zaman böyle bir beklentimiz olmadı. Önemli olan yazılanların objektif olması, çarpıtma yapılmaması, gerçek dışı haberlerin üretilmemesidir. Basın, çağdaş demokrasilerin vazgeçilmez unsurların birisidir. Basının özgür ve tarafsız olmasıyla; ülkelerin kalkınması ve demokrasilerin gelişmesinde çok önemli bir işlevi olduğunu düşünüyorum. Önümüzdeki dönemlerde, basın özgürlüğü konusunda önemli gelişmelerin olacağını umuyorum.”

SOSYAL MEDYA YASASI; SANSÜR YASASI

Sosyal Medya yasasıyla ilgili mecliste bekleyen yasal düzenlemeyle ilgili olarak ta konuşan Tokat şunları kaydetti: “Bu yasal düzenleme, basın özgürlüğü konusunda ciddi sansür uygulamaları getirecektir. Bu konuda önemli bir süreci yaşıyoruz. Basın özgürlüğü sıralamasında, Türkiye, dünyadaki 180 ülke içinde maalesef 149. Sırada. Bu durum, Türkiye için çok üzücü bir tablo. Türkiye bunun hak etmiyor. Türkiye çok kötü bir dönem yaşıyor ve çok kötü bir sınavdan geçiyor. Yüzlerce gazeteci tutuklu. Binlerce gazeteci işsiz. Gazeteciler örgüce yazamıyor, yazanlar hemen soruşturma geçiriyor. Doğru habere, erişim engelleri getiriliyor.  Yanlı habercilik, yalan ve algı yaratan haberler iktidar tarafından teşvik ediliyor. Gerçek habercilik yapanlar ise cezalandırılıyor. RTÜK, doğru haber yapan gazetelere ve TV kuruluşlara ceza yağdırıyor. Tarafsız olması gereken RTÜK, bugün gerçek habercilik yapmaya çalışan yayın kuruluşlar için en büyük tehlike. Basın İlan Kurumu da yandaş basına rant dağıtan bir merkez haline gelmiştir.”

Başkan Tokat, yerel basınının içinde bulunduğu durumu şöyle dile getirdi: “Yerel basının içinde bulunduğu sorunlar, yaygın basından daha fazla. Son zamanlarda yapılan bazı düzenlemelerle yerel basının destek ve kaynak olanakları daha da kısıtlandı.  İş üretemez, faaliyetini sürdüremez hale getirilmiştir. Yerel basının yanında durmaya, onlara destek olmaya gayret ediyoruz.”

BİNALİ YILDIRIM MİTİNGİYLE İLGİLİ SORULAR

Başkan Tokat’ın konuşmasından sonra gazetecilerin sorularına geçildi. Extra Gündem’den Adem Kaykaynar şu soruyu yöneltti: “19 Temmuz’da AKP’nin Milas’ta düzenlediği ve AKP Genel Başkan Vekili Binali Yıldırım’ın katıldığı bir miting vardı. Sizin platform üzerine çıkmanız özellikle sosyal medyada inanılmaz bir tartışmaya neden oldu. Olumlu görüş bildiren de var. Aksini söyleyen de var. Hatta daha da ileriye gidip, Hürol Önder ve Barış Saylak’tan sonra acaba Muhammet Tokat ta AKP'ye mi geçiyor yorumlarını yapanlar da var. Sizin bu konudaki görüşleriniz nedir?”

Muhammet Tokat: “Tavrımla ilgili olumlu düşünenler de var olumsuz düşünenler de. Benim sıfatım sadece Milas Belediye başkanı değil. Ben Milas OSB’nin yönetim kurulu üyesiyim. Milas Belediye Sporun başkanıyım. Benim Belediye görevlerimin dışında başka alanlardaki hizmet ve işlerle ilgili olarak ta bugün ülkeyi yöneten siyasilerle görüşmelerim olabilir. Bu gayet normaldir. Üzülerek söylüyorum, şu anda Türkiye’de ucube bir rejim var.  Bu ujube rejimin içerisinde Binali Yıldırım hala İkinci adam konumunda. Bugün eğer ilçe için bazı işlerin takibi gerekiyorsa, biz bu insanlarla da görüşmek durumundayız. Zaten milletvekilimiz Yavuz Demir’den zaman zaman destek alıyoruz. Zaman zaman kendisiyle de görüşüyoruz.

Milas’ın Projeleri

Özellikle çevre yolunun, Ören yolunun, Organize Sanayi Bölgesindeki arıtma tesisinin ihtiyaçlarıyla ilgili olarak ta görüşmelerde bulunuyorum. Doğal gaz çalışmalarıyla ilgili olarak ta kendisiyle görüşüyorum. İsteklerimizi ilgili yerlere iletiyor. Son zamanlarda bu konularla ilgili benim isteklerim artınca, bana, Binali Yıldırım Milas’a gelecek, o zaman da görüşürüz tekrar dedi. Bak sen buraya geliyorsun, ben senin ayağına getiriyorum dedi. Bu çerçevede gerekli taleplerimizi iletmek üzere orada bulunduk. Bu bir resmi karşılama değil. Ben orada milletvekilimiz vasıtasıyla bazı şeylerin orada iletilmesi için bulundum. Ki orada ören yoluyla ilgili garanti gibi bir şey de almış gibi olduk. Bize bildirilen bazı program içi etkinlikler vardı. İlçe binasının açılmasından tutun, Ören yat ve çekek yerinin açılışının yapılması, havalimanında bir açılış yapılması gibi etkinlikler vardı. Diğer programlar bizi ilgilendirmez ama Ören yat ve çekek yerinde bizim çok emeğimiz var.

Beni Israrla Kürsüye Çağırdılar

Bununla ilgili bir açılış yapılırsa, orada biz olmak isteriz. Binali Bey konuşurken, biz aşağıdaydık. MİTSO Başkanımızla birlikte. Bu sırada konuşma epey sürdü ve bizi ısrarla yukarıya çağırdılar. Ben iki defa reddettim. Konuşma devam ediyor. Sonra baktım ki ellerde kurdeleler dolaşıyor, sonra İlçe başkanı(AKP)  gelip, yukarıya çıkmam için ısrarda bulundu.  Ben de, herhalde bir açılış programı uygulanacak diye çıktım yukarıya. Biz platforma çıktıktan sonra Binali Bey konuşmaya devam etti. Ben yukarıdayken, konuşmanın sonuna doğru, açılışın yat çekek yeri için değil de ilçe binasının açılışının olacağı gibi bir şey hissettim ve o zaman da indim aşağıya. Orada yat çekek yeri için bir açılış yapılsaydı mutlaka o fotoğrafın içinde olmamız gerekiyordu. Taleplerimiz ve özellikle o açılışı düşünerek biz orada, ısrarla çağrılmamız üzerine sahnede bulunduk. Olay tamamen bundan ibaret. Burada şunu net olarak ifade etmemiz lazım. Bugün şartlarında Türkiye’de toplum için, kamu için iş yaptırmak öyle çok kolay değil. Bazı işlerin halledilmesi için bizim hangi kapıları çaldığımızı, hangi yerlerde ricacı olduğumuz bilinse, bunların gayet doğal olduğu herkes tarafından kabul edilir. Bu konuda lehte söyleyenler de abartıyor, aleyhte söyleyenler de çok abartıyor. Biz o sahnede biraz bekletildik.”

AKP’ye Geçecek İddiaları Gülünçtür

Başkan Tokat, AKP’ye geçeceği yakıştırmalarının da gülünç olduğunu, ömrünün 34 yılını CHP içinde geçirdiğini belirterek şunları söyledi: “Tam 34 yıldır aktif siyasetin içindeyim. Bu konuda aleyhinde konuşulmaması gereken ilk insanlardan birisinin ben olmam lazım. 34 yıllık siyasi hayatımda bir tane çark yok. Hatta uzun yıllardan beri beni takip eden arkadaşlar, bilirler ki, ben bunu her zaman söylerim, 2003 yılında aday olduğum ilçe kongresinde de bunu bangır bangır söyledim. Ben dünyaya Cumhuriyet Halk Partili Olarak geldim, öyle yaşıyorum ve öyle öleceğim. Bu lafı Milas’ta benden başka söyleyen bir Cumhuriyet Halk Partili yok. 2003’e gitmeye gerek yok. Yakın zamandaki bütün konuşmalarımda ve bütün çalışmalarımda, söylediğim bir laf vardır. Ben hayatımda sadece Cumhuriyet Halk partisinden aday oldum. CHP dışında hiçbir partiden aday olmadım. Bunu AKP’ye evriltmeye çalışanlar, sadece AKP için söylemiyorum, ben başka bir partiden de kesinlikle aday olmam. Ben başka bir partiye de geçmem ki AKP şöyle dursun. Özellikle bu konuda değerlendirme yapan arkadaşlarımızın çok insafsız ve vicdansız davrandıklarını düşünüyorum.“

“Partili Kamuoyu İçin bir Özeleştiri Yapmayı Düşünüyor musunuz?”

Haberveinsan.com olarak şu soruyu yönelttik: “34 yıldır siyasetin içinde olduğunuzu söylediniz. CHP ile özdeşleşen bir isimsiniz. Siyasi yaşamınızda zik zak ta yok, bunu biliyoruz. Siz bir belediye başkanısınız ama aynı zamanda bir siyasi kimlik, bir siyasi figürsünüz. Sizin bir belediye başkanı olarak davrandığınız kadar, bazı yerlerde siyasi figür olarak ta siyasi kimliğinize uygun davranmanız gerekiyor.

(Muhammet Tokat: TBMM Başkanı Mustafa Şentop ile Kırklareli CHP‘li belediye başkanı Kesimoğlu’nun ziyaretini kastederek, ‘Kesimoğlu, siyasi figür değil mi?’

N. Ç. Tüfekçi: Mustafa Şentop, resmi Meclis başkanı. Binali Yıldırım’ın resmi bir sıfatı yok. Ben bu konuda bir polemiğe girmek istemiyorum. Düşüncemi söylemek istiyorum.)

Bana kalırsa miting alanına gelmeniz, Binali Yıldırım’ı karşılamanız da yanlış çünkü o resmi bir sıfatla gelmiyor.  Siz iyi niyetli olarak, benim Milas’la ilgili projelerim var, onlarla diyalog kurarak, bu yönden bir destek alabilir miyim düşüncesiyle yaklaşım gösteriyorsunuz. Resmi bir sıfatı olmayan bir kişiden, seçime bir yıl kalmış, belki daha az bir süre. Onların bu kalan sürede bu projelerle ilgili yapacakları bir şey de yok, verecekleri bir destek te olamaz. Bu bağlamda miting alanında bulunmamanız gerekiyordu bana göre. Bulundunuz, hoş geldiniz dediniz. Kürsüye çıkış öykünüzü anlattınız ama hiç çıkmamanız gerekiyordu. Sizin orada, o platformda, Binali Yıldırım’ın arkasında AKP’li kadrolar gibi durmanız, siyasi kimliğiniz açısından hoş karşılanmadı. Partili kamuoyu da bu açıdan sizi eleştiriyor. Siyasi kimliğinize uygun düşmeyen, platform üzerine çıkma ve orada durma konusunda, en azından partili kamuoyuna yönelik olarak bir özeleştiri yapmayı düşünüyor musunuz?”

Muhammet Tokat: “Yok hayır, düşünmüyorum. Bizim partili kamuoyu, olayı, sizin böyle gördüğünüz gibi görmüyor.”

24 Temmuz Basın Bayramıyla ilgili düzenlenen kahvaltılı toplantı, diğer gazetecilerin soruları, sorularına verilen yanıtlarla devam etti ve sona erdi.

 

 

 




Bu haber 2097 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER YEREL YÖNETİM Haberleri

ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
YUKARI