MELDA OMAY Yazıları

Selamlar, hürmetler, umarım iyisiniz, benim başım kalabalık, zannedersin bi yere adayım, değilim yahu. Daha gencim olur ilerde elbet. Bugün bir başkan adayı konuğum olacak. Birlikte söyleşelim istedim ama olmadı, zaman bulamadı demek Cumhur ittifakı adayı Feyzullah bey. Neyse canı sağolsun. Bugün MUCEP’in toplantısına katılarak gayet ekolojist biri olduğunu bize iletti, içim ferahladı. Tam dört aday vardı toplantıda, hepsine teşekkür ediyoruz. O seçilir, bu seçilemez yok bizim defterimizde. Her siyasi parti seçilmek üzere katılır seçimlere, siyasi partinin tanımında vardır, iktidardır hepsinin hedefleri, buna bağımsızlar da dahil.

Feyzullah beyle görüşemeyince ben de bir afişin fotoğrafını çekip, vaadleri okudum, pek yerinde, niyeyse CHP’nin seçim vaadlerini andırıyordu, neyse belki de ben yanılıyorumdur. Bi Dakka tek tek değilse de beni ilgilendiren vaadlerine bir göz atıyorum izninizle. 9 numaralı vaad ilgimi çekti. Kıyı kirliliğine karşı hızlı altyapı çözümleri. Merak ettim doğrusu, ne de olsa şezlongsuz Datça inisiyatifi üyesiyim, bizi kaymakamlık yargıladı ve ceza verdi bu konuda: aldık cezamızı: bir kıyıya (hangi kıyı? Belli değil) masa ve sandalya koymama cezası aldık!!! Cevap verirlerse merakım giderilmiş olur. Mersi. Ha bak! Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi. Ne de olsa gidişat orası olacak. Bu arada herkes bir gün… Gelecek de birgün gelecek diye bir reklam anonsu vardı, geliyo valla. Antik kentlerin UNESCO Dünya Mirası listesine dahil edilmesi. Bu güzel, hatta çok güzel, zengin turist gelecek ki para kazanalım. Oooooo bu bi başka: Datça’da su ve enerji sürdürülebilirliği için stratejik planlama ve yönetim projesi. Adı üstünde proje, demek ki hazır, okumayı isterdim. Bünyesinde Datça’nın ennn önemli sorunu olan suyu barındırıyor. Son sırada yazılmış olması değerinden bir şey kaybettirmiyor.

Bu durumda yeni birinden mi bahsedeyim? Bilemedim? Zaten benimle görüşmek isteyen başka biri yok. Netçen gari.

Önümüzdeki yazıda DEM partiden bahsetmeyi düşünüyorum. TİPli başkan adayı hanımefendi yine bugün MUÇEP toplantısında son derece pozitif, birleştirici bir tutum sergiledi. Sağolsun. Akşam oldu, yoruldum. Yazının devamı için biraz dinlenmek için izin istiyorum.

Günaydın, araya günler girdi, bu sefer hastalık, yeni koronodan oldum eminim ama ispat edemem. Böyle baş ağrısı ben kendi adıma hiç yaşamadım. Birbuçuk tam gün uyudum, aralarda su içtim sadece. Uyku ve su ile tedavi ettim kendimi. Su hayattır, bedenimizin %80’i sudur kabaca, Datça’nın da % 80’i su olsun demiyoruz, tarih boyunca su sıkıntısı çekmiş burası. Knidos’u bir de su yönünden inceleyiniz. Binlerce yıl öncesinden medeniyetin kurmuş olduğu su bentleri, künkler, kanalizasyon sistemleri ayakta, kent yerle bir olmuş, öyle dikkatle yapılmış ki su yapıları, onlar duruyorlar. Akıt suyu aksın yani. İşte suyun dengesi zihnimizi de dengeliyor. Bol su içiniz, (fiyatından vareste) Çeşmelerden içilebilir nitelikte su akması bir talebimiz olmalı. Lütfen Datça’nın su mücadelesi için uğraşan ekiplere katkı koyunuz. Ey aday adayları su sizin başrolünüzde olmalı, zira öyle. Su başımızın üstünde diye konuyu kapatıyorum.

Ofis canla başla çalışıyor, her gün 3 nolu masayı açıp, ortalığı hafif ıslatılmış bir süpürgeyle süpürüp, (şakır şakır su harcamak bizde yasaktır) ilk çayları söylüyor benim ekip. Bu arada masaya bir isim buldum. 3 nolu masa biraz şey ne bileyim, bilmemkaç numaralı koğuş gibi, elemanlar hapis yüzü görmemiş ki? Hihi en azından beraat etmişler, üstelik askeri mahkemeden. 12 Eylülün bir hukuku vardı eğri doğru, şimdilerde olmayan şey. Neyse masanın adı, MELDA’YA SORUN. Bugün bir döviz yazacağım artık masada duracak, yeni düşenlerin çok ilgisini çekecek. E madem masama beklerim, adaylar çıkın çıkın gelin. Dün Kent Konseyi Kent Estetiği Çalışma Grubu CHP Başkan adayı Aytaç Bey ile görüştü. Bir de baktık ki neredeyse Datça’nın tüm mimarları gelmişti, bu teveccühü beklemiyordum doğrusu, orada mimar olmayan bir Aytaç bey iki ben vardık Aslında ben çalışma grubunun yazı çizi, toplama, toparlanma üyesiydim, bu sayede bu verimli, umut verici toplantıda yerimi almış oldum. (Maskemi taktım doğrusu) Yine en yaşlı katılımcı olarak biraz gevezelik ettimse de esas top Necati’de idi, ona abi demiyorum, 68 kuşağı ile 78 kuşağı eştir, eşittir, ben kendi adıma abi demem. Bizi Kisle hana davet ederse ohooo ne isterse derim. Toplantıya geri dönecek olursak Tuna kardeşim başta olmak üzere Datça’lı genç mimarlar umudumu yeşertti, sana söz abla dedi Tuna. Eyvallah bizde beyan esastır. Mapushanenin kapısının önünde bir fotoğraf aldık. Görmedim henüz, en iyisi isteyeyim, şimdi çok işleri var. Bu yazılar interaktif, interdisipliner olsun istiyorum, şak koy fotoyu buraya, iki de papatya resmi, hadi papatya kokusunu internete yükleyebileni kutlayacağım ha, ona göre gençler, çalışın. Bu devrim olur. Ha bankaya gitmem lazım, hastalıktan kredi kartımı ödeyemedim, bankaya gitmeden oluyo demeyin, parayı bilgisayarın bir köşesinden püfleten bi mekanizma icad olunmadı hala! Buyrun yol çiziyorum size gençler, iki devrim bir yerel seçime sığar mı elbette, dünya başkanı Datça’dan çıkabilir, top sizde gençler, sürekli oyun yazılımı yapıyor ve ciddi para kazanıyorsunuz da bu dediğim prestij, dünya çapında peheyyyy gelsin müşteriler, düşün Trump official ismiyle oyununuzu satın alıyor, oyuncunuz oluyor, stratejiyi iyi bilir, kapitalizmin son numarası, yenisi olana kadar bu! Yeni ABD değil, Dünya Başkanı Datçalı olmasın mı yani?

Bitireyim artık. Siyasi partilerin arabaları geçmeye başladı, Datça uyanıyor ufaktan, olu gidee demi? Aheste aheste çayını yudumlayıp çıkacaksın bu merdivenleri, merdiven üç basamak bile olsa, Datçadasınız, gülümseyin.

Melda Omay/27.02.2024