MEHMET ERDAL

Datça Kaymakamlığı'nın 02 Nisan-02 Mayıs tarihleri arasında bir ay süreyle Datça'nın bazı bölgelerinde basın açıklaması yapılmasını yasaklama kararı üzerine bugün bir basın açıklaması yapan şezlongsuz Datça İnisiyatifi, “Yasaklar sizin, kıyı mücadelemiz bizim, hepimizin, tüm Datçalılarındır. Hukuksuz yasaklamalarınızı tanımıyoruz, kıyı mücadelemize bir kulaç geri atmadan devam edeceğiz. Tüm kıyılar özgürleşene kadar mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğimizi bir kez daha tüm kamuoyuna ilan ediyoruz,” dedi.

Bugün saat 17.00'de Berkin Elvan Heykeli önünde gerçekleştirilen basın açıklamasına bazılarının ağzı siyah bantlı çok sayıda Datçalı katıldı. Şezlongsuz Datça İnisiyatifinden Sedat Yağcıoğlu'nun okuduğu basın açıklamasında şunlar dile getirildi:

“Bu açıklama yasak. İfadeyi açıklamak, özgürce paylaşmak yasak. Eğer ifadelerinizi, Anayasa'ya göre “kamunun” olan kıyılarda açıklamak isterseniz daha da yasak... Bu bir kurgu değil... Maalesef, seçimlerin hemen ardından, Datça Kaymakamlığı'nın 13 Mart 2024'de aldığı bir karar itibariyle, 2 Nisan - 2 Mayıs 2024 tarihleri arasında bir ay boyunca, aralarında belediye sosyal tesislerinden okul önlerine, ibadethanelerden otobüs duraklarına siyasi parti binaları önlerine kadar yasak... En ilginci de, Datça merkezdeki neredeyse tüm kıyılar ve bu kıyılara ait yürüyüş yollarında da basın açıklaması yapmayı, yaz sezonunda tatil yapan vatandaşlarının huzurunu düşünerek yasakladı mülki amirlik.

Görevi toplumsal barışı sağlamak olan mülki amirliğin, hem Datçalı hem de tatilci yurttaşların yaşam alanlarını oluşturan kıyılarda söz kurmasını engellemesi, barışı tesis edecek bir karar mıdır? İfade özgürlüğünün anayasaca güvence altına alındığını yıllardır söylemek zorunda bırakılmaktan bıktık da, şimdi de kıyılarda söz kurmanın, bir arada olmanın, birlikte düşünmenin ve eylemenin yasaklanmasına mı geldi sıra? Biz sırada ne var dedikçe, faşizmin sıra göz etmediği gerçekliğini bir kez daha anlıyoruz.

Bu yasaklama kararı, açıkça Datça'da güçlenen kıyı mücadelemizin önünü kesme amacıyla alınmıştır. Devletin şirket gibi yönetildiğine yıllardır tanığız. Şimdi tüm Datça kıyıları sadece sermayeye açılsın isteniyor. Tüm kıyılar işgal edilsin, yat limanı yapılsın ve bu süreçte kıyı savunucularının, ekolojistlerin, Datçalıların sesi çıkmasın isteniyor. Kıyıda güneşleniyoruz, şikayet ediliyoruz. Kıyıda eğleniyoruz, soruşturmalar maruz kalıyoruz. Şimdi tüm bunlara rağmen, kıyılarda kurmak istediğimiz sözümüz engelleniyor, susturulmak isteniyoruz.
Şezlongsuz Datça İnisiyatifi'nin renkli ve yaratıcı eylemliliğini biliyorsunuz. Biz denizde yüzerken birer cümle bağırır, kıyıda tiyatro gösterisi yapar, kuman kaleler inşa eder de, yine de vazgeçmeyiz kıyıları savunmaktan. Çünkü biz sadece “bizim olanı” değil, canlı cansız tüm varlıkların ortak yaşam alanı kıyıları savunuyoruz. Çünkü biz özgür kıyılar olduğunda, özgür bir Datça olacağını biliyoruz. Çünkü kıyıları, doğası sermayeye peşkeş çekilecek bir Datça'yı değil, kendine yeten, bu kenti birlikte paylaştığımız tüm canlı ve cansız varlıklarıyla eşit deneyimlediğimiz bir Datça'yı yaratmak için mücadele ediyoruz. Yasaklar sizin, kıyı mücadelemiz bizim, hepimizin, tüm Datçalılarındır. Hukuksuz yasaklamalarınızı tanımıyoruz, kıyı mücadelemize bir kulaç geri atmadan devam edeceğiz. Tüm kıyılar özgürleşene kadar mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğimizi bir kez daha tüm kamuoyuna ilan ediyoruz.”

Önceki dönem belediye başkanlığı yapan Abdullah Gürsel Uçar'ın bir gün önce belediye binası içerisindeki başkanlık odasında yeni başkan Aytaç Kurt'a görev devri sırasında yaptığı konuşmasına da öfke duyduğu gözlemlenen bir grubun basın açıklaması yapılan yerde toplaşmasının sonucu oluşan gergin havada yapılan basın açıklamasının bitiminde bu gruptan bazıları basın açıklamasına katılanları yuhalarken, basın açıklamasına destek veren Datçalılar ise bu gruba alkışları ile karşılık verdiler...

Basın açıklamasına destek verenleri yuhalayanların da içerisinde bulunduğu grubun bu hareketlerinin aynı zamanda Datça Kaymakamlığı'nın aldığı “yasak” kararına bir destek olduğu da görüldü.