Tweet |
NEVZAT ÇAĞLAR TÜFEKÇİ / HABER-YORUM
Cumhuriyetin ilanından 2002 yılına kadar verilen maden ruhsatı sayısı sadece 1186.
AKP'nin iktidar olduğu 2002'den bu yana verilen maden ruhsatı sayısı ise tam 325 katı; yani 386.000.
Verilen ve denetlenmeyen maden ruhsatlarından dolayı Türkiye'nin doğası, su kaynakları, akarsuları ve her türlü canlı yaşamı tehlike altında.
İlimiz Muğla ve ilçemiz Milas'tan somut örnek...
Muğla ilinin %59'u maden arama, ihale ve işletme ruhsatlı. Bu oran Milas'ta %70'e varıyor.
Milas'ın geniş coğrafi alanı içinde faaliyet gösteren 42 (feldspat, boksit, zımpara, mermer, linyit kömürü, taş ocağı, kalker, mıcır, kum, çakıl vd.) maden firması var. Yenileri sırada bekliyor.
YK ENERJİ'nin kömür ihtiyacı için Akbelen'i yok ettiler, su kaynaklarımızı kuruttular. Labranda'nın bulunduğu Latmos(Beşparmak) dağlarının doğası ve su kaynakları, feldspat madeninden dolayı büyük tehlike altında.
Maden firmalarını denetleyen yok. Her firma kafasına göre doğaya zarar veriyor. Hiçkimse kullanma ve koruma dengesini gözetmiyor. Varsa yoksa maksimum kâr...
Biz öncelikle kendi yaşadığımız yerden sorumluyuz. Doğamızı korumalıyız. Maden firmaları denetlenmeli. Vahşi madencilik yerine doğaya uyumlu madencilik faaliyetleri yapılmalı.
Önümüzdeki yerel yönetim döneminde, 2167 kilometrekarelik ilçe yüzölçümünün doğasını, su kaynaklarını koruma ve kollama konusunda gerekli hassasiyet gösterilmeli; çocuklarımıza, henüz doğmamış bebeklere yaşanılabilir bir Milas bırakmak, en temel görevlerimiz arasında olmalıdır!
Başka bir Milas, başka bir ülke yok diye düşünüyorum.