Bugun...



Eğitim Şart!

Başladık hiç bitmemişti ki, bitmesin zaten, yine durmadan haber izleyen ben yazarınız efendice yazdıklarının bir benzeri olmamasını diliyorum. Herkes birbirinden randevu istiyoAr, o parti bu kurumdan, bu kurum diğer vakıftan, o vakıf nefes nefese bi dernekten, derneğin yönetim kurulu üyelerinin telefonları hiç susmuyor, yaşlıyız ayol...

facebook-paylas
Tarih: 05-03-2024 23:27

Eğitim Şart!

MELDA OMAY

Başladık hiç bitmemişti ki, bitmesin zaten, yine durmadan haber izleyen ben yazarınız efendice yazdıklarının bir benzeri olmamasını diliyorum. Herkes birbirinden randevu istiyoAr, o parti bu kurumdan, bu kurum diğer vakıftan, o vakıf nefes nefese bi dernekten, derneğin yönetim kurulu üyelerinin telefonları hiç susmuyor, yaşlıyız ayol, bu olup bitenler biz yavaş Datçalılar için fazla hızlı, ayh ben yoruldum, evet her partinin, her derneğin her ŞEYin yöneticisi olmak benim kaderimse de, başlarım bu kadere yahu! Niye benim derneğim, platrormum kimseden randevu istemeyik duru? Sabah erken gelmeyin dedik, ok dediler, akşamüstü olsun, ucu açık olsun, sabahlara kadar konuşalım. Peki. Ne ara uyuycaz? Ertesi gün yeni randevuların rüyasını ne aralık görecez? Şey retrosu varmış zaten, retrolar götürsün Datça’yı diye dileyecek değiliz. Bu arada benim de bir partim var, kimseden randevu istemiyor. Yanlışlıkla istesek aman aman aman zaten siz dağdan geldiniz de bağdakini kovuyorsunuz da, dağlarına bahar gelmiş memleketimin desek, burası sizin memleketiniz değil, dağlarınıza kar yağsın diyorsunuz, keşke yağsa, kar iyidir, güzelce yağmur tutar desek, desek mi? Dedik bilem. Usluca beklesek, peki teşekkürler, lütfettiniz. Üstümüze çığ düşmeden bi kenara çekilmemizi sağladınız, mil merci. Azıcık uyuyayım, yaşlı yorgun bacınız. Bi ara uyandığımda üzerimdeki karları silkelersiniz. Üşürüm zira. Herkes üşür. İşçi sınıfı üşür, kadınlar üşür, çocuklar üşür, Kürtler üşür, kurtlar üşür, kuzular meler, keçiler yavrular, hepsi birden üşür. Birileri aşık olur ısınması gerekirken üşür, aşk üşütür nitekim.

İşte bu yazılar hemen olmuyor, demlenmesi gerekiyor, ay parti değil tabii yahu çay işte kaçak ama, nefis oluyor. Herkesin evinde bir avuç kaçak çay vardır, misafirler için bekletilen.

Neyse birkaç gün önceki yerel gazeteyi Şöyle karıştırıyordum ki bizim bakkalda, o ne? Hazine buldum. Tüm partilerin aday listesi tam tekmil. Ok sorun yok da eğitim durumları da yazıyor, oleyyyy, eğitim şart. En aşağısı ilkokul mezunu. Datçamız böyledir, herkes 4 işlem ve okuma yazma bilir, gerisi hikaye, aynen hikaye, ömrümüzün hikayesi. Ömrümde duymadığım partiler var, bu da bizim demokrasi hikayemizi anlatıyor. Dur birinin adını yazayım da iki oy daha alsın sayemde. Hmmmmm. Bağımsız Türkiye Partisi, adı süper, kesin gomonizdir bunlar atadan dededen. Tam bağımsız Türkiye, işte Deniz Gezmiş upuzun boyuyla görünüyo afişin köşesinden. 3 tane bağımsız aday var biri tv spikeri, acaip para harcıyor? Demek güzel para var bu tv işinde. Olur tabii hayatımızın, evlerimizin baş köşesinde radyonun saltanatını ve dantelli örtüsünü çaldı, her şeye karar veren tv artık. Ama biliyo ha her şeyi, gogıldan önce o vardı. Bilir yalan yanlış, dezenformasyon kelimesi icad olunmadan dezenformasyon yapıyomuş bilip bilmeden! Vay be. Ne yaşamışız biz? Bilip bilmeden?

Ooooo Aytaç bey lise bitirmiş, ben ortaokul diye duymuştum, dert değil, dedikodumuz boldur bizim. Herşeye inansaydık, inanır mıydık? Herşeye. Safız biz olm. Eski kuşak hem yavaş hem saf salak. Bi ölmedik be! Yaşa yaşa nereye kadar? Üstelik mezar yerim de hazır. Kardeşimi bu topraklara gömeli 7 yılı geçti, onun üstüne hooop iki dakikada canlı cenaze. Ölmem ki ben. Sarı saçlı mavi gözlüyüm, ölemem napim? Şarkılarım devam eder, onun kadar değilse de acuk Fransızca biliyorum, ölemiyorum bu sebeple. Uleyn en eğitimli CEHAPE galiba. Demli parti de amaninnn yüksek lisans, doktora niye sorulmamış, çıta yükseliyor, emekli profesör de sorulmamış? Niye? Bi Dakka Feyzullah beyin ekibi daha eğitimli kesin, İlkokul mezunu iki kişi de o işin yükseği olmadığı için okul yaratmış olmalılar köylerinde. Bi de kim nereli diye sorulmamış. Buyrun işte bir Datça klasiği daha, asla yerli yabancı ayrımı yapmamız gerektiğini hayat öğretti bize. Ne o öyle gelecen arazi alıp gidecen, ben o eski malımı ekip biçmeye devam edicem elbette. Yabancıysan yabancılığını bil eyyy yerleşik! Şimdi git sonra gelirsin bi ara, lahanaları ekip biçeyim de bir. Domates işi bitti zaten, toptancılara inandık diye salak değiliz, heyt biz Fızlanlıyız. Suya gider susuz getiririz, basarız boruyu, alırız suyu, her şeyi biliriz tarım hususunda, ne o öyle gogıl tarımcıları sizi, olm demedik mi size? Saksı çiçekçiliğini bilem yapamazsınız siz, pis yerleşikler, biz olmasak pis gezerdiniz, ne tarımı? Susuz tarım mı çıkmış? Olmaz öyle şey. Su hayattır, bu kadarını biliriz tabii. E bu yazı uzadı, kesin ikinci bir yazı çıkar bu gazete sayfasından, bir sayfaya hayat sığmış be helal olsun  Datça Haber Gazetesi. Bu yerleştirmeyi yaparken bunları düşündünüz tabii, düşünmemiş olamazsınız. İstatistik hayattır! Neymiş hepimiz dört işlem biliyoruz, üstüne okuma yazma, içinizden sadece ben Atatürk’ten az Fransızca biliyorum, o kadar fark kadı kızında da olur. (ingilazcamdan bahsederek kendimi mahcup etmem, ben Kurum muyum?) Hadi bitirdim, beni özleyiniz.

Melda the seçemeyen hihi

 




Bu haber 988 defa okunmuştur.


FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER TOPLUM Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI