Bugun...



Kalçanın Kıymatı

Gün ışımaya başlamıştı. Arzu kadın barakanın önünde, yaktığı çam odunun üzerinde isten rengini kaybetmiş çaydanlıktaki sıcak su ile bulaşıkları yıkamaya başlamıştı. Kocasının Amcaoğlusu ile yanyana kurdukları tahta barakalarda yaşıyorlardı. Bu gün Mumcular pazarına inip haftalık erzaklarını alacaklardı...

facebook-paylas
Güncelleme: 24-11-2023 14:36:26 Tarih: 23-11-2023 23:07

Kalçanın Kıymatı

ÖYKÜ / ALİ GÖNENLİ

- Ellez, endee zıpa nerden gelik?

-Ne biliyim bizim gız. Zabahınan gayfaltı ederken hu yandan, dorukların içinden çıkık gelik. Biz de bağladık. Yenecek bi şey deel ki kesip yesek. Çocuklar bağlamış. Bilmiyom needecekler.

Gün ışımaya başlamıştı. Arzu kadın barakanın önünde, yaktığı çam odunun üzerinde isten rengini kaybetmiş çaydanlıktaki sıcak su ile bulaşıkları yıkamaya başlamıştı. Kocasının Amcaoğlusu ile yanyana kurdukları tahta barakalarda yaşıyorlardı. Bu gün Mumcular pazarına inip haftalık erzaklarını alacaklardı. Sabaha karşı, doğalı bir kaç gün olmuş bir eşek yavrusu barakalara yaklaşınca, köpekler havlamıştı. Vici vicilerin Ellez sesi duyup kalktıktan sonra sıpayı tutup uygun bir yere bağlamıştı.

Tüm oba kahvaltıyı yaptıktan sonra Mumcular pazarına gidecek olanlar, kamyonun şoför mahalline ve kasasına bindiler. Pazara gitmek isteyen bir kaç çocuk, yedikleri tokatlar yüzünden, isteklerinden hemen vazgeçtiler. Obada hiçbir işe yaramaz diye karar verdikleri sıpayı da kamyon kasasına yüklediler.

Toprak ve tozlu yollardan ağır ağır yola koyulan kamyon, Mumcular yolu üzerinde bulunan Bayır köyüne varınca durakladı. Köyün deveci Durmuş’u kamyona el kaldırmıştı.

-Tatteci oğlu, bizden de pazara gitcek vaa. Gamyonda yer varsa götürün mü?

Arzu kadının kocası Yaşar yapabileceği bir iş olursa kimseye hayır demezdi. Soruya Arzu yanıt verdi.

-Senin ayran çok gözelimiş. Birer kupa verirsen giderik.

-Senin istediğin ayran olsun gaçcım. Gelin hep bir içelim.

Durmuş Bayır köyünün devecisiydi. Bodrum tarafından gelen turistleri develeriyle gezdiriyordu.

Vici vicilerin Ellez, Durmuşa sordu.

-Durmuş bi şey merak ediyom. Bu deveyinen adam gezdirme işinde para var mı?

Durmuş, Ellez’in kulağına yanaşıp kısık sesle soruyu yanıtladı.

-Parasının koçanını eden len. Ne parası? Turist garısını deveye bindirirken cıscıbıldak, pamık gimi galçasını avuçleyon ya. O bana yetee de artaa bile. Bizim garıların pıtrak gimi vücudunu elleye elleye bıktım ben.

Biraz gülüşüp ayranları içtikten sonra pazara gitmek için kalktılar. Bu arada Arzu kadın konunun içine yalan da katarak Durmuşa sordu.

-Durmuş, Bizim eşşek hu sıpayı doğururken öldü. Yavrı senin işine yarar mı?

-Çok küçükmüş. Eğer ölmez de yaşarsa ilerde belki işime yarar. Bırakcesen kalsın.

-Bedava olmaz dedi Arzu kadın.

Kısa bir pazarlıktan sonra, bir horoz ile sıpayı takas ettiler. Ellez ile Amcaoğlusu Yaşar, akşam içecekleri rakının yanında horozu kavurma yapma fikrini düşünüp düşünüp mutlu oldular.

Pazardan sonra obaya döndüklerinde, ellerinden kaçırdıkları horozu hiçbiri yakalayamadı. Sabah ormanın içinden çıkıp gelen sıpayla değiştirdikleri horoz, aynı ormanın içinde kaybolup gitti.




Bu haber 1688 defa okunmuştur.


FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÜLTÜR-SANAT Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI