Bugun...



ADÜ’de bile ne Covid aşısı Mucidi Uğur Şahinler’imiz var ama nafile!

Geçtiğimiz Eylül’de ADÜ Tıp Fakültesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Turgut, “Herkese Bilim Teknoloji” dergisinin son makalesinde 100 bilim insanı arasındaki ‘Bütün Zamanların en Etkili Bilim İnsanları’ sıralamasında 89. sırada yer almıştı. Prof. Dr. Osman Selçuk Aldemir, rektörü olduğu üniversitede görevli bu bilim insanının başarısını bir tebrikle de olsa takdire şayan görmeyince, ne Aydın’daki kamu yöneticilerinden ne de STK’lardan onu kutlayan oldu.

facebook-paylas
Güncelleme: 17-11-2020 22:09:41 Tarih: 17-11-2020 22:03

ADÜ’de bile ne Covid aşısı Mucidi Uğur Şahinler’imiz var ama nafile!

Duran Teke, Aydınpost, 16 Kasım 2020

Prof. Dr. Uğur Şahin ve eşi Dr. Özlem Türeci Covit 19 aşısında önemli bir başarıya imza attığı duyurulunca dünyada Türkiye adı bir kez daha yankılandı.

Ondan önce bize o sevinci Kimya dalında Nobel Barış Ödülü alan Prof. Dr. Aziz Sancar yaşatmıştı.

Şüphesiz üç bilim insanımızın bu başarısı bizler ve Ülkemiz adına son derece gurur verici bir hadise…

Ancak milletin her bir ferdinin ortak temennisi keşke bu değerli bilim insanlarımız bu başarıyı Türkiye’de gerçekleştirselerdi noktasında birleşiyor.

Peki, nedir o zaman bu bilim insanlarını doğduğu ülkelerine geri döndürmeyen nedenler?

Uğur Şahin benzeri, dışarıda bulunan bilim insanlarımız, sanatçılarımız, sporcularımız, mucitlerimiz çalışmalarını neden Türkiye’de sürdürmezler?

Cevabı aranması gereken can yakıcı soru bu olmalıdır. Onları Türkiye kazanmadığı sürece görünen o ki, gelişmiş ülkelerle aramızdaki mesafe kapanmayacak, daha da artacaktır.

Bir gerçek var ki, dışarıdaki bilim insanlarımızın çalışmalarını niye vatanlarında sürdürmezler sorusunun bir tek cevabı yoktur.

 Aksine herkesin durduğu yer, baktığı yöne göre tartışmaya değer farklı görüşleri olabilir.

Kaldı ki, bu konunun enine boyuna tartışılmasına yol açacağı için farklı düşüncelerin ortaya atılması bu yönde bir kültürün oluşmasına katkı da yapar.

Bunu belirttikten sonra asıl Uğur Şahin, Aziz Sancar benzeri üstün başarılı insanlarımız neden Ülkemize gelmez sorusunun cevabına gelelim.

BİR: Bilim insanını bulunduğu ülkede çalışmaya hem maddi hem üniversal ortam cezbediyor, olabilir.

 Bilim insanı için özgürlük ortamı, çalışmasının rahatlığı açısından paradan daha değerli olduğu bir gerçektir.

Kim keyfiliğin hüküm sürdüğü, mevki makam uğruna adam harcanan bir ortama gelmek ister?

İKİ: Ne yazık ki, başarılı olanı çekememezlik, hasletlerimiz arasındadır. Son zamanlarda bu negatifliğe maalesef “herkesin kendine çalışması” da eklendi.

Bunun bir sonucu bir koltuğu ele geçiren kendini yerinden eder korkusuyla başarılı olanı itibar kazandırmamak için görmezden geliyor.

Amir durumundaki koltuk sahibi, başarılı personeline bu şekilde ilgisiz ve kayıtsız kalınca çevre de ön tekerin izinden gidiyor.

Geçtiğimiz Eylül’de ADÜ Tıp Fakültesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Turgut, “Herkese Bilim Teknoloji” dergisinin son makalesinde 100 bilim insanı arasındaki ‘Bütün Zamanların en Etkili Bilim İnsanları’ sıralamasında 89. sırada yer almıştı.

Prof. Dr. Osman Selçuk Aldemir, rektörü olduğu üniversitede görevli bu bilim insanının başarısını bir tebrikle de olsa takdire şayan görmeyince, ne Aydın’daki kamu yöneticilerinden ne de STK’lardan onu kutlayan oldu.

ÜÇ: Akraba ve siyasi kayırmacılık dün de bu gün de bu ülkenin en büyük başağrısıdır. Nice ehliyet ve liyakat sahibi insanımızın bu uğurda kurban edilmesinde kaybeden devlet, ceremesini ödeyen de millet olmuştur.

Bütün devirlerin en yaygın hastalığına Tarihçi Mehmet Niyazi’den alıntı yaptığım dramatik olay iyi bir örnektir.

Ahmet Muhittin 1910’lu yıllarda Falih Rıfkı ile aynı idadide(lise) okumuş, fakir ama zeki bir öğrenciydi.

Lise 3. sınıfa gelince Edebiyat ve Felsefeyi okuyacak derecede Fransızca, bir sene sonra da mükemmel Almanca öğrenmişti, Arapça ve Farsçayı da konuşacak derecede bilirdi.

‘Türk Kültürü’ üzerine doktora yapmak için Almanya’ya gitmişti.

Ülkeye dönüşünde, “devletli yakınlarından” işsizlik yakasını bırakmadı.

Sonunda Ahmet Muhittin sanki genç yaşta ülkesine ölmek ve gömülmek için gelmiş gibi 32 yaşında Eyüp’te vefat etmişti.

DÖRT: Bir ülkede gerçek sanatçılar, sanatkârlar, edebiyatçılar, şairler ve yazarlar daima ‘aykırı insanlar’ arasından çıkar.

Çevresinde olup bitene eleştirel bakmayan, toplumla uyum içinde yaşayan, kimsenin rahatsız olmadığı insanlar arasından büyük fikir adamı ve sanatçı çıkmaz.

Ülkemizde ise her devirde aykırıların başı dertten kurtulmaz.

Nurettin Topçu devletin lise ve üniversite öğrenimi için Fransa’ya gönderdiği öğrencilerdendir.

Paris Üniversitesi’nde Felsefe dalında yaptığı doktorada üstün başarı sağlayan ilk Türk öğrenci de Nurettin Topçu’dur.

Ayrıca “İsyan Ahlakı” üzerine yazılan ilk eser de ona aittir.

Tezini bitirdikten sonra yurda dönüş hazırlığı yapan Nurettin Topçu’ya hocası Maurice Blondel evinde onuruna verdiği yemekte “Görüştüğüm Paris Üniversitesi rektörü, seni öğretim üyesi almaktan mutlu olacağını söyledi, ne diyorsun?” der.

Nurettin Topçu karşılığında teşekkür eder ve “vatanıma, milletime hizmet için Türkiye’ye dönmek istiyorum,” cevabını verir.

M. Blondel,b”bu cevabı vereceğini bekliyordum ancak bu teklifi de yapmak benim görevimdi,” diyecektir.

Sonunda Nurettin Topçu Türkiye’ye döner. Milli Şef İnönü dönemidir, doçentlik sınavını kazanmasına rağmen İstanbul Üniversitesi’nde görev verilmez, ’Eylemsiz Doçent’ olur.

Ömrünü liselerde öğretmenlik yaparak geçiren Nurettin Topçu İstanbul’dan İzmir’e sürgün edilir, görevden atılmaktan da zor kurtulur.

Demem o ki, Uğur Şahin gibi değerleri Ülke’ye kazandırmanın tek yolu onları bir Mehmet Turgut, bir Ahmet Muhittin, bir Nurettin Topçu durumuna düşürmemekten geçiyor…

Yoksa o insanlarımız doydukları ülkeler için katma değer üretmeye, Ülkemiz de onların ürettiklerini bulundukları ülkelerden milyar dolarlar ödeyerek satın almaya devam eder.

 




Bu haber 851 defa okunmuştur.


Etiketler :
Dudu Gönül Tolun / 17-11-2020 22:47:00

Ülkemizin beyin göçü nedenleri çok güzel anlatılmış. En önemli çıkmazlarımızdan birisi... Ülkemizde eğitim kalitesizinin düşük olması ve mezunların yetenek ve özelliklerine göre yönlendirilememesi, diğer taraftan mezuniyet sonrası beklentilerin karşılanılaması, inovasyon ve arge çalışmalarının önemsenmemesi, hakkaniyetsizlik vb. Gençlerin % 73'ü başka bir ülkede çalışmak istiyor. Çok düşündürücü, bir o kadar da tehlikeli bir durum...



FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KONUK YAZAR Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI