NEVZAT ÇAĞLAR TÜFEKÇİ

İkizköy Çevre Komitesinin de gönüllü Avukatı olan İsmail Hakkı Atal, Milas Belediyesinin, ÇED iptal davasının sonucunu beklemeden verilen yapı ruhsatı izninin iptali için hukuki dayanak önerisinde bulundu.

Atal, Milas Belediyesinin verdiği yapı ruhsatını iptal edebileceğini belirterek şunları söyledi: “Milâs Belediyesinin, Ağaoğlu’nun yapı ruhsatı talebini reddetmek için yasal dayanak bulamadığı ifade edilmektedir. Milâs Belediyesine yapı ruhsatını iptal etmesi için yasal dayanak sunuyoruz.  Milâs Belediyesinin sulak alan üzerindeki yapı ruhsatı talebini reddetmesi zaten yasal zorunluluğuydu. ÇED raporunun iptali davasına topun atılması, tepkileri dindirmeye / soğutmaya yönelik bir açıklamadır.  İşte Milas Belediyesine yasal dayanak…”

Atal’ın, “işte yasal dayanak” diye verdiği örnek, Danıştay 10. Dairesinin 2016 yılında Adana Yumurtalık lagünüyle ilgili verdiği bir karar.  Atal Danıştay 10. Dairesinin kararıyla ilgili şunları söyledi: “DANIŞTAY 10. DAİRESİNİN 2016/ 14822 E. 2021 /5976 K. sayılı "Adana Yumurtalık lagünlerinin Tabiatı koruma statüsünün kaldıran Bakanlar Kurulu kararını iptal eden "İÇTİHAT” niteliğindeki kararına göre; "Ramsar sözleşmesi listesine dahil edilmemiş olsa dahi, sözleşmeci devletler sulak alanlarda, koruma alanları oluşturarak gerekli tedbirleri almak zorundadır. Bu meyanda Sulak alanları koruma altına alan Ramsar Sözleşmesinin imzacısı olan Türkiye'deki tüm kamu görevlileri ve Belediyeler dahil tüm kamu idareleri sulak alanları korumak için gerekli yasal tedbirleri almak zorundadır. Akit Devletler RAMSAR Sözleşmesinde, ‘Sulak alanların ekonomik, kültürel, bilimsel ve rekreasyonel olarak büyük bir kaynak teşkil ettiğine ve kaybedilmeleri halinde bir daha geri getirilemeyeceğine’ inandıklarını beyan etmişlerdir.”

Atal açıklamışını şöyle sürdürdü: “Gezegenin karasal ve denizel alanlarında Biyolojik Üretimin Sürebilmesi  (kısacası yediğimiz içtiğimiz besinlerin doğal kaynaklardan üretilebilmesi) için sulak alanlar başta olmak üzere doğal ekosistemlerin korunması gerekmektedir. Doğal eksosistemleri yok edici faaliyetlerin Covid 19 gibi zoonotic virus varlığını en az 2.5 kat arttırdığı ve viruslerin insan yaşam alanlarına geçişinin de %70 arttığı, Covid 19 salgını sırasında harcanan paranın %2'sini tabiat alanlarını korumaya harcamanın ise gelecekteki salgınları engellemek için yeterli olduğu da 5 Ağustos 2020 tarihinde yayınlanan bir akademik çalışmayla tespit edilmiştir.  (Bkz./ https://www.nature.com/articles/s41586-020-2562-8)”

“Türkiye'nin imzaladığı uluslararası sözleşmeler Anayasanın dahi üzerinde bağlayıcılığa sahiptir,” diye konuşan Atal sözlerini şöyle tamamladı: “Milâs Belediyesi RAMSAR sözleşmesi ve sözkonusu yüksek yargı içtihatları doğrultusunda, Ağaoğlu’nun yapı ruhsatını iptal etmesi gerekmektedir.  Kamuoyuna saygı ile duyururum.”

xxx

Danıştay 10. Dairesinin Adana Yumurtalık Lagünü ile ilgili kararı:

"...Buna göre; davaya konu Yumurtalık Lagünü'nün tabiatı koruma alanı niteliğini yitirdiğine ilişkin herhangi bir bilgi ve belge bulunmaması, aksine Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından mahallinde uzmanlara yaptırılan incelemelerde, alanın söz konusu niteliğini koruduğunun belirtilmesi karşısında, lagünün aynı statüde korunması ve korumaya yönelik önlemlerin alınması, kamulaştırma işlemlerinin yapılması yasal bir zorunluluk iken; bu husus gözetilmeksizin, salt yöre halkının uyuşmazlık konusu alandaki ekonomik faaliyetlerinin sürdürülebilmesi için tesis olunan dava konusu Bakanlar Kurulu Kararında sebep ve amaç yönleriyle hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

Öte yandan; Ramsar Sözleşmesi uyarınca, sözleşmeyi imzalayan her Devlet tarafından, ülke toprakları içindeki sulak alanların “Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alanlar Listesi”ne eklenmesi, listeye dahil edilen bu alanların giderek artan şekilde kaybına sebep olacak hareketlerin şimdi ve gelecekte durdurulması, bu alanların korunmasının geliştirilmesi, ayrıca listeye dahil edilmemiş olsa dahi sulak alanlarda, koruma alanları oluşturularak gerekli tedbirlerin alınması taahhüt edilmekte olup; anılan listeye ekli sulak alanlardan birisi olan davaya konu Yumurtalık Lagünü’nün tahribata uğramasına yol açabilecek davaya konu kararda söz konusu uluslararası sözleşmeye de uyarlık bulunmadığı görülmektedir..."