MEHMET ERDAL

İmar Mevzuatına aykırı olarak yapıldığı tespit edilen yapıların yıkımına ilişkin tebligatların düzenlenip tebliğ edilmeye başlandığı hem Datça Belediye Meclisi aylık olağan toplantılarında hem de sokakta yurttaşlar arasında konuşulmaya başlanması üzerine, bu konudaki merakları ve kafalardaki soru işaretlerine yanıt aradık. Öncelikle Belediye Başkanı Gürsel Uçar'ın kapısını çaldık.

KAÇAK YAPILARIN SAYISI

Datça Belediye Başkanı Gürsel Uçar kaçak yapılarla ilgili olarak şöyle konuştu: “105 kadar yapı, kaçak yapı konumundaydı. Bu yapılarla ilgili düzenlenen tebligatlar, yapı sahiplerine ulaştırılmaya başlandı. Yapı sahiplerine belli bir süre verilerek, öncelikli olarak yıkımı kendilerinin gerçekleştirmesini, eğer yıkmazlarsa, belediyenin yıkacağı ve yıkım bedelinin yapı sahiplerinden tahsil edileceğini bildirdik. Mevzuata aykırı bir yapılaşmayı, doğru bulmuyoruz. Yıkımlar, önümüzdeki günlerde Emecik'ten başlayacak ve Yazı Mahallesine kadar devam edecektir. Vatandaşlarımızın duygularını ve mağduriyetlerini hiç şüphesiz biliyoruz. Bu konuda, gereğini yapacağız.”

BELEDİYE MECLİSİ GRUP BAŞKAN VEKİLLERİN GÖRÜŞLERİ

Konunun Datça Belediye Meclisi olağan toplantılarında da gündeme gelmesi ve konuşulması üzerine, Belediye Meclisinde temsilcileri bulunan siyasi partilerin grup başkan vekillerinin görüşlerini de aldık.

MHP: İki meclis üyesi bulunan MHP Grup Başkan Vekili Serdar Ören, bu konuda görüş bildirme yetkisinin kendisinde değil ilçe örgütünde olduğunu söyleyerek, görüş bildirmekten kaçındı.

AK Parti: Üç meclis üyesi bulunan AK Parti Grup Başkan Vekili Haluk Laçin’le oldukça uzun bir sohbetimiz oldu. Haluk Laçin, sorduğumuz bütün sorulara, bazısı yazılmamak kaydıyla, oldukça samimi yanıtlar verdi. Laçin şunları söyledi: “Subasmanı yapılıp bitinceye kadar yapımı önlenemeyen bir yapının yıkımı, milli serveti heba etmektir. Bir yapı imar mevzuatına aykırı bir yapıysa, onu subasmanı bitmeden tespit edip engellemek gerekir. Keza, Datça'da, asıl sorun, imar planlarının olmayışıdır. Haliyle, imar planlarının olmadığı bir yerde, yıkım doğru değildir. İlgili bakanlığın, Datça'nın 1/25000'lik planlarını yaptığını, eksik olan 1/5000'lik ve 1/1000'lik planlardır, bunları yapmak da belediyenin görevidir.”

CHP: On meclis üyesi bulunan CHP Grup Başkan Vekili Can Canbey, “kaçak kabul edilen yapıların, mevzuata aykırı yapılan yapılar olduğunu, mevzuatı uygulamakla yükümlü olan bir makamın (belediyenin), ‘ben mevzuatı uygulamam/uygulamıyorum’ diyemeyeceğini belirterek şöyle devam etti: “Kendileri, yani yerel yönetim, ‘muktedir/karar veren, karar verme yetkisi olan’ değil, ‘talepkar/talep eden, bir şeyin yapılmasını isteyen’ konumundadır. Eğer, kendileri ‘muktedir’ konumunda olsalardı, bu sorunlar daha baştan çözülebilirdi. Yerel yönetim, plan yapma yetkisine sahiptir ama planı onama yetkisine sahip değildir. Datça, Özel Çevre Koruma Bölgesi kapsamında bir yerdi. Böyle bir yerde, ÖÇK'nın Datça'da bir bürosu bile yok. Bir şey yapılacağında, o dosya Ankara'ya gidiyor ve geliyordu. ÖÇK'nın Datça'da bir bürosu olmalı ve bu büro, imar mevzuatına aykırı olarak yapıldığı söylenen binaları anında ve tek tek değerlendirmeliydi. Tarihsel olarak her zaman vatandaşın yanında olan CHP'nin, vatandaşın mağduriyetine izin vermeyeceğinin, bilinmesini istiyoruz.”

1970'li yıllardan beri göç alan ve pandemi sonrasında nüfus patlaması yaşayan gözde turizm merkezi Datça’da, mevzuata aykırı olarak yapılan “kaçak yapılar” konusunun, daha çok tartışılacağı anlaşılıyor...