Bugun...



Belediye Başkan Aday Adayı Evran’ın Boğaziçi Buluşması ve Boğaziçi’nin Sorunları

CHP Milas Belediye Başkan Aday Adayı Servet Evran, üyelerle buluşma ve kendini tanıtma programı çerçevesinde; Flamingoların yaşam alanı olan Tuzla Sulak Alanının bulunduğu Boğaziçi beldesine/mahallesinde partili üyelerle buluştu, kendini ve toplantıya katılan belediye meclisi aday adaylarını tanıttı, yapacaklarını anlattı, Boğaziçi sakinlerinin sorunlarını dinledi. Toplantı, katılımcıların konuşmaları ve sorunlarını dile getirmeleriyle bir foruma dönüştü.

facebook-paylas
Güncelleme: 13-12-2023 01:43:31 Tarih: 13-12-2023 01:10

Belediye Başkan Aday Adayı Evran’ın Boğaziçi Buluşması ve Boğaziçi’nin Sorunları

Toplantının açış konuşmasını, toplantıya katılan Boğaziçi Muhtarı Ferhat Karakoyun yaptı. Muhtar Karakoyun, “Boğaziçi’nde 10’larca yazlık site var.  Kış nüfusumuz 10 Bin, yaz nüfusumuz 150.000. Sorunlarımız çok. Mahallemize hoş geldiniz. Biz önce sizi dinleyelim, sonra da sorunlarımızı size anlatacağız. Belediye Başkanı olduğunuz takdirde sorunlarımızın çözümünü sizden bekliyoruz,” diyerek, sözü Belediye başkan aday adayı Evran’a bıraktı.

Biz klasik siyasetçi tavrına sahip olmayacağız!

Aday Adayı Evran, kendisi ve mesleki yaşamı hakkında bilgiler verdikten sonra sözlerine başladı. Evran şunları söyledi: “Klasik siyasetçi söylemi ve tavrından uzak durmayı biz her zaman ilke edinmiş insanlarız. Biz hiçbir zaman söz verip te sözünün gereğini yapmayanlardan olmayacağız. Siyasette yeni değiliz. Öteden beri siyasetin içindeyiz. Dün Milas’ta CHP heyeti vardı. Aday adaylarıyla görüştüler. CHP genel başkan yardımcısı Seyit Torun bana, “Neden belediye başkanı olmak istiyorsun?” diye sordu. Ben şunu söyledim: “Ben halkıma liderlik ve önderlik yapmak, Milas’ın 132 mahallesinin sorunlarını çözmek, Milas’ı yaşanılabilir çağdaş bir kent haline getirmek, tarihi-kültürel ve ekonomik değerlerine sahip çıkarak Milas’ı bir marka kent, bir dünya kenti yapmak için arkadaşlarımla birlikte bu göreve talip oldum,” diye cevap verdim. Aday adaylığımın temelinde yatan öz bu!

Milâs hayalim

1990 yılında Milas’a gelmemin nedeni; bir Milas hayalim vardı. Onu gerçekleştirmek için Milas’a geldim yoksa bürokraside görev üstlenerek çalışabilirdim. Milas, benim doğup büyüdüğüm, yaşadığım yer. Milas’a faydalı olmak için Milas’ta yaşamak istediğimden dolayı mesleki yaşamımı; doğduğum, sokaklarında oynadığım, okullarına gittiğim memleketimde sürdürmek istedim. Ben Milas’ta yaşamalıyım, kendi halkıma hizmet etmeliyim diyerek kararımı verdim ve Milas hayalim için burada çalışmaya başladım.   Mali müşavirlik stajına başladım ve 1995 yılında kendi büromu açtım. O günden bu yana Mali Müşavir olarak mesleki hayatımı devam ettirdim. Mesleki örgütümüz olan TÜRMOB bünyesinde hep aktif oldum, ilçe temsilciliği, Oda sekreterliği, Muğla İl Başkanlığı, üst kurul delegeliği, Ege Odaları Meclis başkanlığı gibi görevlerde bulundum. 17 Kasım’da aday adaylığı sürecini başlattım ve TÜRMOB Muğla Oda İl Başkanlığı görevimden istifa ettim. Siz üyelerimiz tercihini bizden yana kullanırlarsa, 31 Mart 2024 tarihinden sonra Belediye Başkanı olarak Milas’a hizmet etmek, hayalimdeki Milas’ı hep birlikte yaratmak için yoluma devam etmek istiyorum.

BÜYÜYEN BOĞAZİÇİ’NİN, ÇÖZÜM BEKLEYEN SORUNLARI

Ferhat Karakoyun(Boğaziçi Muhtarı): Boğaziçi hızla büyüyen bir yer. 70’den fazla site var ve konut sayısı 25 Bini geçti. Yazın 150 Bin nüfusu yakaladık. 7/24 burada muhtarlıktayız. Güzel işler yapıldı burada ama Boğaziçi’nin ihtiyaçları, sorunları bitmiyor. Büyük şehirlerden uzaklaşmak isteyenler kışın da burada kalmaya başladı. Kış nüfusu sürekli artıyor. Yaz nüfusu da artıyor. Ana arterdeki yollarımız kötü durumda.

Maya’dan başlayıp Boğaziçi’ne doğru veya Maya’dan başlayıp Adabükü kavşağına doğru olan yolun mutlaka elden geçmesi lazım. Bazı yerlerde asfalt var, bazı yerlerde yeni yollar açtılar, pazaryerini kurdular, halk plajları, sahil düzenleme gibi güzel şeyler oldu ama bunlar Boğaziçi’ne yeterli gelmiyor artık. Halk plajının yanında sosyal tesis yapılmak üzere. Yeni ihtiyaç ve sorunları belediyenin çözmesi lazım.  Su yok. MUSKİ ile görüşüyoruz, Dünya Bankasından kredi alıp yapacağız diyorlar. 2024’deki büyük su projesini ‘DSİ ben yapacağım, MUSKİ yapmayacak’ diyerek, Dünya bankasından İller bankasına gelen krediye DSİ el atmış. Buranın su projesinin 2024 yılında DSİ tarafından yatırım programına alındığını söylüyorlar.

Yol ve ulaşım sorunu

Günde 8-10 saat elektrik kesintisi oluyor. Böyle şey olur mu? Yaşlılar var, elektrikle ısınanlar var, Home ofis çalışanlar var. O kadar sıkıntılı bir dönem geçiriyoruz ki… Kış gününde sobamı yakamadım, benim sorunu çöz muhtarım diyorlar. Şikâyetlerden telefonum kilitleniyor.  7-8 tane devasa firma var burada. Belediye başkanımız onlara, bu yolları yapın diyecek, gece yaparlar. Yolların hali berbat. Arabaların altını vura vura dolmuşlarımız parçalandı. Yürüyecek halimiz kalmadı. Ana arterlerden söz ediyorum. Sitelerin içine girmesinler. Siteler kendi sorunlarını çözüyor. Telefon geçti, internet geçti, birçok yatırımı aldık ama yollar o kadar kötü ki…  Anlatamam. Hamile bayanlar, dolmuşları kullanmak istemiyor. Çok sarsılıyor insanlar. Ulaşım sorunlarımız da var. Bizim dolmuşları eski otogara sokmuyorlar ama Mumcular dolmuşlarını sokuyorlar. Yabancı turist bize binmiyor çünkü biz yeni otogarda kalıyoruz. Bu yönden de bizim Boğaziçi halkı mağdur, şoför esnafı olarak biz de mağduruz.

Su, yol ve altyapı sorunlarımız büyük. Köyün imarı yok. Köyün içinde 7 dönüm yer var. Okul yapmak için bağışlandı, valilikle protokol imzalandı. Hayırsever beklerken kalp krizinden öldü, okul yapılamadı oraya. 400 öğrencim var. Bu çocuklar, Güvercinlik, Meşelik ve Dörttepe’ye gidiyor okula. 110 çocuğumuz için buradaki okulu yenilettik ve orada öğrenim görüyorlar. Düğün salonu ihtiyacımız var. Okulun bahçesinde düğün yapıyoruz. Sağlık kabini, balıkçı kooperatifinin üstünde. Yaşlılar oraya çıkamıyor. Muhtarlığımı açıyorum, ‘Doktor hanım, benim ofisimde bakacaksınız hastalara’ diyorum.

Ömrünün son yıllarını burada geçirmek için gelenler, rezillik çekiyor. Doktor için insanlar Dörttepe’ye gidiyor ve dönmek için de saatlerce dolmuş bekliyorlar orada. Neden bir Sağlık Ocağı olmaz Boğaziçi gibi bir yerde? Neden bir okul olmaz burada. Güvercinlik’e giden çocuklara devlet taşıma parası vermiyor. Güvercinlik Bodrum’a bağlı diye. Bu haksızlık değil mi? Altyapımız yok. Bütün fosseptikler, yola akıyor şu anda. İlk siz geldiniz ve sorunları size söyledim. Her gelen siyasiye de söyleyeceğim. Biz sorunlarımızın çözülmesini, burada yaşayan insanların rahat ve konforlu bir yaşam sürmelerini istiyoruz. Bazı şeyler yapıldı. Nankör değiliz ama daha fazla yapılması lazım. Yapılanlar yeterli gelmiyor Boğaziçi’ne.

Taziye evi

Benim amacım buraya Taziye Evi yaptırmak. Hayırseverler vasıtasıyla yaptıracağız Taziye evini. Taziye evi sadece Doğulu ailelere hizmet vermeyecek; herkese hitap edecek, hizmet verecek. Burada mevlitlerimiz, hayır yemeklerimiz olacak, cenaze defninden sonra mezarlık dönüşü orada lokmamız dökülecek. Taziye evi geniş anlamda kullanılacak. Boğaziçi, farklı toplumsal kimliklerin yaşadığı bir yer. Bu vatandaşlarımıza yönelik kolaylaştırıcı çalışmaların içinde olmak, Muhtarlık olarak bizim görevimiz. Boğaziçi’nin sorunları çok. Ben Her gelene aynı şeyleri söyleyeceğim. Darılacak, gücenecek bir şey yok. Halk bizi seçmiş, biz de sorunları aktarmak zorundayız.

SİTE SAKİNLERİ KONUŞUYOR

Boğaziçi sakini bir kadın: Muhtarımız doğru konuşuyor. Burada yerleşik bir yazlıkçıyım. İnşaat Mühendisiyim. Emekliyim. Sorunlarımız çok, bu sorunların çözülmesini istiyoruz.

Faris Fadır (Zergül-Kent sakini): Yollar bozuk, Yollarda yürüyemiyorsun. Arabamız durmadan tamire gidip geliyor. Belediye sadece bizim çöplerimizi alıyor, o kadar. Bizim Boğaziçi, belediye gelirinin %18-20’sini karşılıyormuş ama biz o oranda hizmet alamıyoruz.

Melik Erenler (Mandalya Çevre Platformu): Boğaziçi delegesiyim. Beş yıldan beri köyde ikamet etmekteyim. Bu süre içinde hem CHP’de hem de Mandalya Çevre Platformunda, yöreye mümkün olduğunca yararlı olabilmek için arkadaşlarımızla birlikte mücadele verdik. Belediye başkanı olmanız durumunda, burada yapılacak yatırımları halka danışarak, halkın taleplerinin alınarak yapılması çok önemli. Yaşadığımız süreçte, belediye yönetimi tarafından pek hayata geçirilemeyen bir durum. Zaman zaman gelip burada halk toplantıları yapıyorlar. Köy sakinleri kendilerince sorunlarını dile getiriyorlar fakat bu söylemde kalıyor.

Köyün içinde geçen yollar darma duman. Yaşadığım 5 yıl içinde neredeyse bu yollar hiç düzeltilmedi. Gelip bir traşlama, biraz da yama yapıyorlar ve çekip gidiyorlar. Sağlam ve kalıcı bir çalışma yapılmıyor. Köyün girişinden sonra, arpagöl yolu üzerinde yeni bir yol açıldı fakat bu halka danışılmadı ve acil olmayan bir yol çalışmasıydı. Göl kenarında güzel bir yol çalışmasıydı. Fakat o yol şu anda aktif olmayan bir yol. O yol yapılacağına köyün içindeki yol yapılmış olsaydı, belediye belki şu anda belki alkışlanıyor olacaktı.  

Su genel bir sorun. Bodrum’da da sorun, Milas’ta da sorun. Bunun pek çok gerekçesi var. Bu sorunun da MUSKİ özelinde giderilmesi lazım. Yöre halkının iki temel sorunu: birisi su, diğeri yol.

Gümüşkum Site Sakini Rıfkı Aktop: Buraya gelen başkan adaylarından, önce siz geldiniz. Biz karşımızda, bizim sorunları bilen ve çözüm sunan adaylar istiyoruz. Sizlerin sorunlarını şu şekilde halledeceğim diye bize çözümler sunmanız gerekiyor. Milas için şunları yapacağım diye somut yaklaşımlar ortaya konulması gerekiyor. Buraya gelen aday adaylarının bizim sorunlarımızı çözme konusunda somut vaatlerde bulunmasını istiyoruz. Bize bu şekilde gelirseniz daha iyi olur.

Bir Gümüşkum Site Sakini: Bu sitede yaşayan insanların çoğu emekli. Emekli maaşıyla geçiniyor. Şebeke suyumuz yok. Kuyu suyu kullanıyoruz. Yazın tankerlerden su alıyoruz. Su sorunumuz bize pahalıya mal oluyor. MUSKİ’nin bizim siteye su vermesini istiyoruz. Kullandığımız kuyu suyunun metreküpü 150 lira. 7500 lira emekli parasıyla geçiniyoruz yazın ayda 5000 lira su parası ödüyoruz. Bu sorunumuza çözüm bulunmasını istiyoruz. Su sorunu, sadece Gümüşkum’un değil tüm bölgenin sorunu. Bu konuda sizin yaklaşımınız ne olacak?

Gülcan Demirci(Martı Evleri): Yıllarca su konusu sürüncemede bırakılır mı? Şimdiye kadar bir çözüm bulunamaz mıydı? Susuzluğunun yanına çevresel sorun da eklendiği zaman, korkunç bir kuraklıkla karşı karşıyayız. Su burada belli bir yere kadar gelmiş. Oradan diğer sitelere şebeke niye uzatılmıyor? Bu konuda sizin çözüm önerinizi duymak isteriz. Bizim çalışma anlayışımız dediniz; bir-iki satırla özetler misiniz? Herhalde katılımcı bir anlayış sergileyeceksiniz anladığım kadarıyla. Diğer sorunlarımız karasinek, sivrisinek…

Atilla Demirci(Em. İnşaat Mühendisi-Gültan Sitesi): Sizin Milas’la ilgili hangi projeleriniz var? Milas benim gözümde son derece değerli bir ilçe. İnanılmaz bir tarihi doku var. Milas bu yönden çok ihmal edilmiş. Milas’ın tarihi ve kültürel dokusun yaşatılması ve geleceğe taşınması için ne gibi projeleriniz var? Ayrıca Aşkidil Akarca ile ilgili yazılan bir kitabı okudum. Evini halk Kütüphanesi yapılmak üzere Milas Belediyesine bağışlamış. Bu evin şu andaki hukuki durumu nedir? Bu ev hem halk kütüphanesi hem de Milâs’la ilgili araştırma yapanlar için bir dokümantasyon merkezi olabilir. Bu bina bu halinden kurtarılmalı, Milas’ın kültürel yaşamına kazandırılmalıdır.

BİZİM ÇALIŞMA TARZIMIZ VE YÖNETİM ANLAYIŞIMIZ

Belediye başkan aday adayı Servet Evran, Boğaziçi sakini partili üyelerin sorunları ve soruları için şöyle konuştu:

Daha önceki konuşmalarımda siyaset tarzımızın, bakış açımızın çerçevesini çizdim.  Ben burada yaşamadığım için, buradaki sorunları sizler kadar bilemem. O sorunların sizlerin yaşamını ne kadar zorlaştırdığını, sizler kadar bilme şansım yok. Giderim, gözlemlerim, tespit ederim o sorunları ama o iş yapılmadan önce de gelir size danışırım. O işin gerekliliği üzerinde konuşuruz. Katılımcılık konusunda kesinlikle kararlıyız. Biz katılımcılığı sağlayarak proje demokrasisini hayata geçireceğiz. Bu şekilde daha iyi işlerin ortaya konulacağını savunuyoruz. Bu, mümkün mü; mümkün. Yapılabilecek bir şey mi; evet yapılabilir. Yeter ki bu konuda bir irade gösterelim, bir niyet ortaya koyalım.

Muhtarlar Meclisi ve Halk Komiteleri

Geçen gün Muhtarlar Derneğini de ziyaret ettik. Orada da söyledim. Bizim yapacağımız şey bir Muhtarlar Meclisi ile birlikte Halk Komiteleri oluşturacağız. Burada çok sayıda site var. Sitelerin başkanları var. Başkanların katılacağı veya sitelerin kendi içlerinden seçeceği, bu komitelerde görev almasını istediği, buradaki halkın sorunlarına gerçekten çözüm üretme niyeti olan arkadaşlarımızdan oluşan bir komite kurulduğu zaman, muhtarlarımızla birlikte rutin olarak ayda bir, gerekirse 15 günde bir ihtiyaç duyulduğunda olağanüstü toplanarak; buradaki sorunlar masaya yatırılıp, konuşulur. Bu sorunlar da bizim belediye birimlerine geldiğinde, planlanması, programlanması yapılır ama en önemlisi de yapılan çalışmaların denetlenmesidir. Biz belediye çalışmalarında denetim mekanizmalarını en iyi şekilde işleteceğiz. Denetlenmeyen bir işten; verim, kalite ve başarı beklenemez. 

Vatandaş memnuniyeti

Burada bir yol sorunu var. Su sorunu olduğunu biliyorum. Bu soruna yabancı değilim. Yasal çerçevede, ortak/kolektif aklı, katılımcılığı hayata geçirebildiğimiz zaman bu sorunlar çözülür. Yol sorunu, taşımalı eğitimden kaynaklı çocukların okul sorunu. Bu konularda yapmamız gereken neyse yapacağız, belediye olarak da okul, elektrik ve ulaşım sorunların çözümü konusunda kurumlar nezdinde girişimlerde bulunacağız. Bizim dışımızda başka kurumları ilgilendiren sorunlara da bu bizim işimiz değil diyerek ilgisiz kalmayacağız; vatandaş memnuniyetini sağlamak için elimizden ne geliyorsa; yapmaktan, girişimde bulunmaktan geri durmayacağız. Bizim hizmet anlayışımız: insan odaklıdır. En büyük ibadet: insana hizmettir.

Çalışma hızı ve disiplini

Biz çizmeleri giydik, çıktık yola. Milas için, sizler için güzel ve başarılı işlere imza atmak istiyoruz. Ben ve ekibim bu konuda inançlı ve kararlıyız. Bu görev sizler tarafından bana verilirse, önce ben çalışacağım, durmadan çalışacağım. Öyle çalışacağım ki benim ekibim ve belediye personelim de; ‘yav başkan çalışıyor, biz niye duruyoruz’ diyecek konuma gelecek. Demesi de lazım. Bu olmalı! Ben şu anda bir makam mevki peşinde değilim. Benim Mesleki örgütümde zaten üç tane koltuğum vardı. Ben bunların hepsini bırakarak, Milas hayalimi gerçekleştirmek için bu göreve talip oldum. Belediye başkanı olduğum takdirde koltukta oturmayacağım; hep sizlerin içinde, sahada olacağım. Görev sürem dolduğunda, insanları mutlu gördüğüm zaman, ben de mutlu bir Servet Evran olarak bu görevi bırakmış olacağım. Bunu istiyorum ve bu şiarla yürüyorum. Sizlerden de destek istiyoruz. Sorunların çözümü için sağlam bir irade ortaya koyacağız. Biz bunu yapacağız. Buna inanın lütfen.

Yönetim anlayışım

Benim yönetim anlayışım; katılımcı, şeffaf ve çok çalışma üzerine kurulacak. Sorunlarınızı yerinde göreceğim. Sonra bunları bir masaya yatırıp, planlayacağız ve çözümüne birlikte karar vereceğiz. Sonunda da bu çalışmalar denetlenecek. Denetim sistemini sürekli çalıştıracağız. Denetlenmeyen bir işten verim ve kalite bekleyemeyiz. Ben halkın içinde, halkla birlikte, sizinle birlikte hareket eden bir başkan olmak istiyorum. Bu konuda kesin ve net bir iradem var.

Kültürel mirasımız

Milas binlerce yıllık tarihin üzerinde kurulmuş bir şehir. Gözlerimizin önünde o mimari yapılar çürüdü, döküldü gitti. Biz o evlerin yanından geçerken, kendimizi korur hale geldik. Hekatomnos anıtı gibi son yüzyılın buluntusu ortaya çıkarıldı. Buraya ne kadar turist çekebiliyoruz, burayı çok fazla bilen var mı? Bu, gerçekten sıkıntılı bir durum.  Milas’ın kültürel varlıkları çok sayıda. Kültürel mirasımızın restore edilmesi konusunda önemli adımlar atacağız. Bu eski evler çok mirasçılı. Öncelikle mülkiyet sorununun çözülmesi gerekiyor. Bu sorunu nasıl çözeriz; bu konuda çalışma yapacağız. Mülk sahipleriyle biraraya geleceğiz. Bizim kültürel mirasın korunması ve geleceğe taşınması için mutlaka bir şeyler yapmamız lazım. Bu konuda kesin bir irade ortaya koyacağız. Amacımız kalanları kurtarmak ve kültür turizmine kazandırmak. Kültür turizmi projelerimizi hazırlarken sadece Milas’ı değil Bodrum’u da içine alan master planları hayata geçirmek istiyoruz. Milas’ı müzeler şehri yapmamız lazım.

Otopark için çözüm

Balavca deresine yazın su vereceğiz ve onun etrafında piknik alanları, oturma grupları oluşturacağız. Bunlar yapılamaz mı, yapılabilir.  Şehirler meydanlarıyla ünlüdür. Atapark bizim akşamları bir karanlığın içinde. Atapark’ın olduğu parsel, Amfi tiyatronun olduğu parsel, sağlık Ocağının arkasındaki otopark olan o parsel; kurumlarla da işbirliği yaparak hepsi belediye bünyesine geçirilip; aşağıya doğru kaç kat inilebiliyorsa yeraltı otoparkı yapılabilir. Otoparkın üstü de güzel bir peyzajla bir kent meydanı olarak düzenlenebilir. Bunu planlıyor, bunu düşünüyoruz. Bunu yaparsak, Milas’ın çehresi de değişir. Kamyon ve tırların şehir içine park etmesini önleyeceğiz. Şehir dışında bir tır garajını mutlaka hayata geçireceğiz.

Çevreyolu sorunu

1983 yılında hizmete giren çevreyolu bugün şehrin içinde kaldı. Araç trafiği yoğun. Hava kirliliğine ve ölümlü kazalara neden oluyor. Sodra’nın arkasından geçen bir Batı Çevreyolu projesi var. Bu proje mutlaka hayata geçmeli, Milas Çevreyolunun yükü hafifletilmelidir. Bu projesi İçme ve Savran ovalarından değil bu köylerin arkasından Sodra’nın eteğinden geçirilmelidir. Ova zarar görmemelidir.

 

 

 

 




Bu haber 1254 defa okunmuştur.


FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER YEREL YÖNETİM Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI