Bugun...



Depremle Yıkılan Hatay-Defne, Yerel Seçimlere Model Oluyor!

6 Şubat 2023 tarihli depremin en yıkıcı olduğu yerlerden birisi olan Defne'de (Hatay) söyleştik Serbay Mansuroğlu'yla; konumuz 31 Mart 2024 yılında yapılacak olan yerel seçim nedeniyle Defne'de başlayan yerel seçim çalışmalarıydı. Defne, 2022 yılı resmi kayıtlarına göre 165.000 civarında nüfusu olan bir ilçemiz.

facebook-paylas
Güncelleme: 06-11-2023 00:30:13 Tarih: 06-11-2023 00:08

Depremle Yıkılan Hatay-Defne, Yerel Seçimlere Model Oluyor!

SÖYLEŞİ / MEHMET ERDAL

SORUMLULUĞA ÇAĞRI

Defne'de yürütülen yerel seçim çalışmasına dair bilgi verebilir misin?

“Genel seçimlerin ardından doğal olarak 31 Mart 2024'te yapılacak yerel seçime dair bir gündem oluşmaya başladı Defne'de; çünkü depremin yol açtığı acil çözüm bekleyen sorunlarımız vardı. 14/28 2023 Mayıs tarihlerinde yapılan genel seçimde bir 'değişim' bekleniyordu ve bilindiği üzere bu değişim beklentisi gerçekleşemedi. Bu seçim ile ilgili alınması gereken dersler var hiç şüphesiz ama şimdilik o dersleri bir kenara koyuyoruz.
Seçimden sonra yıkımın en çok yaşandığı Defne başta olmak üzere Antakya, Samandağ, Arsuz ve İskenderun'da yani Hatay'ın genelinde depremin ilk anından itibaren sahada çalışan, örgütlü davranan, halkla dayanışan, halkın içinde bulunduğu sorunların nasıl çözüleceğini halka gösteren bir hareketin (Sol Parti) temsilcileri olarak 31 Mart 2024 tarihinde yapılacak yerel seçim sürecinde de bu bakış açısı temelinde bir yaklaşımı geliştirmek istiyoruz. Bu minvalde Sol Parti Hatay İl Örgütü olarak “Sorumluluğa Çağrı' bildirgesi hazırladık. Bu çağrının muhatapları da tabi ki hem sol partiler hem de halkın kendisi idi aslında: 'Gelin, hem Defne'yi hem de Hatay'ı, nerede yapabiliyorsak orada, bu enkazı da bu şehri de birlikte kaldıralım.'

Depremden sonra hem merkezi iktidar hem de yerel iktidar burada yaşanılan sorunlara çözüm üretmekte yetersiz kaldı. Görüyorsunuz, depremin olduğu tarihin üzerinden 9 ay geçmiş biz hala insanların en temel ihtiyaçlarından birisi olan su sorununu konuşuyoruz. Kış kapıda... Bunun dışında sağlık, eğitim sorunu var. Yıkımlar devam ediyor. Her yer toz. İnsanlar Asbest soluyor. Yıkımlar kurallarına uygun yapılmıyor. Yeni inşaatlar nasıl olacak? Kentin biriken ve çözüm bekleyen tonla sorunu var.

Bu sorunları da gören bir yerden 'Sorumluluğa Çağrı'mız oldu 13 Eylül'de. Bu metni kent kamuoyuyla paylaştık. Ayrıca işte bizim gibi bu kente gönül vermiş dostlarımıza ilettik. Akabinde sırasıyla ziyaretler gerçekleştirdik. İşte EMEK PARTİSİ, o dönemdeki adıyla Yeşil Sol Parti (HEDEP), TİP. Ayrıca burada yerel platformlar var 'Bir şey yapmalı', 'Bağımsız Defne Hareketi, Demokrasi Platformu' gibi. Fikrimizi ortaya koyduk: 'Bu kenti ayağa kaldırmamız gerekiyor. Bu sadece Sol Parti'nin meselesi değildir. Bu burada yaşayan herkesin meselesidir. Yani buraya bir rant alanı olarak görmeyen, burada ihalelerden nasıl para kazanırım ya da belediyenin gelirlerini nasıl kendi aramızda paylaşırız diye düşünenlerin dışında bu kentle gerçekten çıkarsız bağ kuran herkesle birlikte olacağımız bir oluşumu hedeflediğimizi' arkadaşlarımıza ifade ettik. Çoğundan da olumlu yanıt aldık.”

Yani sol'da gördüğünüz sol, sosyalist, devrimci, demokrat neyse işte bu çerçevede muhalif olan kişiler ve oluşumlar...

“Muhalif olan. Bu kent ile gerçekten çıkar ilişkisi dışında emekten, özgürlükten, demokrasiden yana bir bağı olan, bu kenti seven, bu kenti gerçekten ayağa kaldırmak için çalıştığını düşündüğümüz kişi ve oluşumlar ile bir biçimde görüşmelerimiz oldu.”

ÇAĞRI YAPTIKLARIMIZ ARASINDA CHP YOK

Çağrı yaptığınız ve görüştüğünüz bu oluşumlar içerisinde CHP de var mı?

“CHP yok. Çünkü burada, Hatay'da hem büyükşehir belediyesi hem de Defne Belediyesi'nin depremden sonraki süreçte kötü bir sınav verdiğini gördük. Bu kentin depreme hazırlıksız yakalanmasında hiç şüphesiz hem Defne Belediyesi'nin hem de Hatay Büyükşehir Belediyesi'nin de ihmalleri var. Bu binalara verilen imar ruhsatlarının hepsinin altında bu belediyelerin de imzaları var. Bu kadar binanın yıkıldığı, bunca insanın hayatını kaybettiği, engelli kaldığı, cenazelerin bulunmayıp kaybolduğu yerde tek bir kişinin bile istifası yok.

CHP, Defne'de ve Hatay'da kaç yıldır yerel yönetimin başında?

“Hatay 2014 yılında yürürlüğe giren Büyükşehir Yasası ile birlikte büyükşehir oldu. İki dönemdir Hatay Büyükşehir Belediye seçimini kazanıyor CHP. Defne de 2014 yılında ilçe olmuştu. Burada da iki dönemdir CHP Defne Belediyesi'ni yönetiyor. Aradan 10 yıla yakın bir süre geçmesine karşın CHP yönetiminin Defne'yi modern, çağdaş bir şehre dönüştüremediğini, altyapıyı yapamadığını, sosyal ve kültürel katılımla kenti zenginleştiremediğini görüyoruz.”

Bu nedenle de çağrınızın muhatapları arasında CHP yok...

“Evet. Yok. Bugüne kadar kentimize hizmet etmeyen, deprem sürecinde de bu kadar binanın yıkıldığı, kentin enkaz haline dönmesine sebep olan bir anlayışın bizimle yol yürüyemeyeceğine kanaat getirdik. CHP dışında kalan, evet AKP merkezi yönetimde iktidar, depremin bu ölçüde yıkıcı olmasında asıl sorumluluğun siyasal iktidarda olduğunu görüyoruz ama yerelin de bir sorumluluğu olduğunu göz ardı etmeyen bir yaklaşımımız var. Haliyle CHP dışında kalan bir yapı var.

Gerçekten depremin ilk anından itibaren çok kısıtlı olanaklara rağmen çok büyük bir özveriyle inisiyatif alan, sahada çalışan, halkla dayanışmada bulunan, işte gıda krizinin yaşandığı ilk andan başlayarak gıdanın bu kente ulaşmasında emeği olan, daha sonra, hukuki süreçte olsun, psikososyal destek süreçlerinde sürekli bu halkın yanında olan insanlarla ve örgütlü yapılarla birlikte yürüme kararı verdik; böyle bir yolda yürümek istiyoruz. Bu yolun başındayız... Defne yerel seçimlere giderken Türkiye'ye model olsun istiyoruz”

Gittiniz. “Sorumluluğa Çağrı” bildirgesini verdiniz. Konuştunuz. Ne düşündüğünüzü anlattınız... Sonra ne oldu?

“Bir toplantı tarihi belirledik. Dayanışma Gönüllüleri'nin şu an oturup sohbet ettiğimiz yaşam alanında geniş katılımlı toplandık. Biraz önce sözünü ettiğim ihtiyacı tespit ettik: Defne'de bir değişime ihtiyaç olduğu, bu değişimin de ancak emekten, özgürlükten, demokrasiden yana olanlarla gerçekleştirilebileceği, kentin katılımcı bir şekilde, sosyal, kültürel, siyasal katılımla yönetebilecek bir anlayışa ihtiyaç olduğu tespiti yapıldı. Bu ihtiyacın giderilmesi için de bir birliktelik oluşturulması kararı çıktı o toplantıdan.”

Yerel seçim sürecini yürütebilecek bir meclis mi?

“Aynen. İş oraya geldi.”

Bu meclis toplantıya katılanların temsilcilerinden oluşan bir meclis mi?

“Siyasi partilerin, oluşumların birer ikişer temsilci verdiği ya da bu kent ile ilgili bir derdi olan bireylerin katıldığı bir meclis.”

Kaç kişilik bir meclis?

“Toplantıya katılanlar yaklaşık 100'e yakındı. Gerçekten geniş katılımlı bir toplantıydı. Şu anki toplantılar 20-30 kişiden oluşan meclis ve beraberinde yürütme biçiminde devam ediyor. Bu şehir için ne yapabiliriz? Nasıl bir yol izlenmeli? Hangi oluşumlar bu meclisin içinde olmalı? Katılımı nasıl genişletebiliriz? Mahalle toplantılarını nasıl yapacağız? Tartışmalar yürütüyoruz şu anda. Mümkün olan en geniş katılımla, mahalle meclislerinin katılımıyla adayların belirlendiği, ortak programı oluşturduğu, ortak ilkeleri belirlediği bir anlayışla 31 Mart 2024 yerel seçimine gitmek istiyoruz.”

HATAY GENELİNDE YÜRÜTÜLEN ÇALIŞMANIN, BİR PARÇASIYIZ

Buraya gelmeden Sol Parti Hatay İl Örgütü'nden arkadaşların İskenderun'da benzer bir çalışma yürüttüklerini görmüştük. Sizin bu çalışmanız onlardan bağımsız mı yoksa o çalışmanın bir parçası mı?

“Burada yürüttüğümüz çalışma onun bir parçasıdır. Bizim asıl meselemiz, burada, Defne'de yaşayan Sol Partililer olarak yıkımın en çok yaşandığı, mevcut yerel yönetimin en beceriksiz olduğu yerlerden birisi olan Defne'dir. Biz burada bir sorumluluk hissettik ve bu sorumluluğun gereği sözünü ettiğim 'Sorumluluğa Çağrı'yı yaptık. 'Gelin burayı değiştirelim.' dedik. 'Yapabiliyorsak Antakya'yı, Samandağ'ı, Arsuz'u, İskenderun'u... Nerede yıkım varsa, nerede halkın sorunları varsa birlikte bu sorunları çözmek için yola çıkalım' çağrısı aslında bu.”

TKP, ŞU AN ORTAK ÇALIŞMANIN DIŞINDA KALIYOR

Deniliyor ki işte “Defne'de TKP tek başına aday çıkardı”. TKP, bu konuda tek mi? Onu destekleyen başkaca yapılar var mı?

“TKP bu bahsettiğim sürecin dışında inisiyatif aldı ve kendi adayını açıkladı, kendi programı ile seçime katılacağını ifade etti. Biz bu süreç boyunca kendileriyle dostane ilişkilerimizi sürdürdük. Başlattığımız sürece davet ettik. Yerel seçime ortak bir adayla gitmemiz gerektiğini söyledik. Süreç içerisinde değerlendireceklerini belirttiler. Şu an kendi adayları ve programları ile yürüyorlar.”

TKP sadece Defne'de mi yoksa Hatay'ın başka yerlerinde de aday çıkarıyor mu?

“Sadece Defne'de çıkarıyorlar. Diğer yerlerde çıkarmadılar. Defne'nin kendileri için 'özel bir yer' olduğunu, bu nedenle Defne'de kendi adaylarıyla çalışma yapmak istediklerini belirttiler.

ORTAK ADAY, ORTAK PROGRAM, ORTAK İLKELER, ORTAK ÇALIŞMA

Anlattıklarından, şu an meclis oluşturma noktasının ötesine geçilmediği anlaşılıyor. Sol Partili birisi olarak senin fikrini öğrenmek kastıyla soruyorum: Diyelim ki ortak aday ve ortak program çerçevesinde bir çalışma yürütme kararı alındı. O noktadan sonra yapılacak yerel seçim çalışma sürecinde her siyasi partinin, oluşumun kendisini de özgürce ifade edebileceği bir inisiyatifi olacak mı yoksa işte ortak aday olunca ortak program olur ve haliyle farklılıkları unutur, seçim sürecini bu minvalde yürütürüz mü diye düşünüyorsun?

“Bizim derdimiz ortaklaşabileceğimiz ilkeler, program ve aday ile seçime gitmektir. Bu ortak aday bu meclisin bileşenlerinin, ki bu bileşenleri ne kadar çoğaltabilirsek bunların içinden başkan adayları çıkacaktır. Bu aday adaylarının arasından önseçim ile ortak başkan adayımızı belirleriz.
Sol'un talepleri bellidir: Kamucudur, bilimden, ekolojiden, yerel üretimden yanadır, küçük tarımın desteklenmesini savunur, kent yoksullarının sosyoekonomik direncinin geliştirilmesini, eşitlikçi bir modelin kurulumunu amaçlar vb... Buna uygun bir programı hayata geçireceğiz. Sol'un programı genel başlıklarıyla bellidir. Bu başlıkları detaylandırarak ortak ilkeler ve ortak program çerçevesinde bir yerel seçime gitmek istiyoruz.
Burada lami cimi yok. Nasıl bir yerel yönetim istediğimizde yerel yönetimden beklediklerimiz bellidir bizim. Halkın kendi çıkarları için yerel yönetim iktidarını istiyoruz.”

HALKIN ÇIKARI NEYİ GEREKTİRİYORSA, ONDAN KAÇINMAYIZ

Yerel seçime bir siyasi parti adı altında mı yoksa siyasi partiler dışında “bağımsız” olarak mı katılmayı düşünüyorsunuz?

“Bağımsız olarak ya da bir parti çatısı altında girmek tartışılır. Bizim için ise bu geniş çatı altındaki arkadaşlar eğer Sol Parti'ye bu çerçevede bir sorumluluk verirse biz bu sorumluluktan kaçmayız. Adayı da konuşuruz. Bu konularda bir sıkıntı olmaz. Eğer derlerse ki 'işte burada var olan EMEK PARTİSİ, TİP ya da HEDEP ile seçime girelim, bu parti ile seçimi daha rahat kazanırız', onu da konuşmaya hazırız. Biz 'Sorumluluk Çağrısı' yaparken kırmızı çizgileri olan, işte 'Benim partim, benim düşüncem, benim anlayışım olsun' gibi bir dayatma içinde değildik. Sorumluluğumuz bu halkın çıkarlarının, kentin çıkarlarının ortaklaştırılması yönündedir.”

ÇAĞRIMIZIN, SOKAKTA KARŞILIĞI VAR

Anlaşılan o ki siz bu çağrıyı yaparken bu çağrının sokakta bir karşılığı olduğunu var saydınız?

“Var saydık. Çünkü nereye gittiysek 'Bu yerel yönetimden nasıl kurtulacağız? Sol neden birleşmiyor?' sorularıyla karşılaşıyoruz. Genel seçim sürecinde de halkın bize sorduğu soruların çoğu bu minvaldeydi. 'Neden sol birleşemiyor? Neden ittifak yapmadınız? Neden ayrı partiler şeklinde seçime giriyorsunuz? Bugün laikliği, özgürlüğü, emeği savunan partiler neden birleşmiyor? Bu ses neden daha gür bir biçimde çıkmıyor?'
Biz bu sorulara, ki genel seçim sürecinde milletvekili adayı idim, çok muhatap kaldım. İnsanların haklı talepleri var. İnsanlar bu taleplerinin görünür olmasını, çıkarlarının karşılık bulmasını, sorunlarının çözülmesini istiyorlar. O nedenle bizim yaptığımız çağrının halkta bir karşılığı var.”

Bu konuda başka neler söyleyebilirsin?

“Önümüzdeki yerel seçim sürecine ilişkin yürütülen çalışmalar anlamında Defne şu an bir örnektir. Tüm Türkiye'de yapılabilen yerlerde bunun yapılması gerekiyor. Hedef; emekten, özgürlükten yana olan siyasi partilerle, oluşumlarla, demokratik kitle örgütleriyle hareket edip önümüzdeki yerel seçim sürecinde mevcut siyasal iktidarın geriletilmesi doğrultusunda hareket etmek, ikincisi yaşadıkları kentin var olan sorunlarını o kentte yaşayanlarca çözülmesini sağlayacak bir anlayışı, ortaklaşmayı ortaya koymaktır. Bunun için siyasi partilerin Ankara'dan kuracakları ittifaklar yerine her yerelin kendine özgü yapısıyla bileşenleriyle bu sürecin aşağıdan örgütlenmesi gerekir.”

 




Bu haber 1717 defa okunmuştur.


FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER SİYASET Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI