Bugun...



Yakın Gelecekte Milas'ı Bekleyen Tehlike: Çölleşme ve Susuzluk

Muğla ilinin %59'u maden ruhsatlı. Bu oranın çoğu Milas'ta. Milas yüzölçümünün belki de %60-70"i maden ruhsat ve işletme alanı. Vahşi madencilik için ormanlar, ağaçlar kesiliyor. Çok şiddeti patlatmalar yapılıyor. Su kaynakları daha derinlere gidiyor. Yok edilen ormanlık alanlarda çöl alanları yaratıyor. Yakın gelecekte, çok değil 15-20 yıl sonra Milas'ta bir çöl iklimi hakim olur ve susuzluk yaşanır.

facebook-paylas
Tarih: 07-12-2022 02:21

Yakın Gelecekte Milas'ı Bekleyen Tehlike: Çölleşme ve Susuzluk

HABER-YORUM: NEVZAT ÇAĞLAR TÜFEKÇİ

Muğla ilinin %59'u maden ruhsatlı. Bu oranın çoğu Milas'ta. Milas yüzölçümünün belki de %60-70"i maden ruhsat ve işletme alanı.  Vahşi madencilik için ormanlar, ağaçlar kesiliyor. Çok şiddeti patlatmalar yapılıyor. Su kaynakları daha derinlere gidiyor. Yok edilen ormanlık alanlarda çöl alanları yaratıyor. Yakın gelecekte, çok değil 15-20 yıl sonra Milas'ta bir çöl iklimi hakim olur ve susuzluk yaşanır.

ŞİDDETLİ PATLATMALAR, DOĞAL DENGELERE ZARAR VERİYOR

Milas'ın karşısında, kuzeyinde yer alan Beşparmak dağ silsilesi üzerinde çok sayıda maden ve taş ocağı var.  Bu ocaklarda patlatmalar yapılıyor. Bu patlatmalar, patlatma yönetmeliğine göre mi yapılıyor? Birçoğunda, hayır! Yakın zamanda, Boğayokuşu’ndaki taş ocağında öyle bir patlatma yapıldı ki şiddeti, sarsıntısı Milas merkezden, Beçin'den ve Menteş'den hissedildi. Bu patlamanın şiddetinin, 5-6 şiddetindeki bir depreme eşit olduğunu söyledi uzmanlar. Bu taş ocaklarının yanında Milas'a su veren Dımdım su kuyuları var. Şiddetli sarsıntılarla bu su kaynakları, daha derine gidebilir.

MADEN ÇIKARANLAR, KURAL TANIMIYOR

Şimdi madencilik yapanlar kural tanımıyor, tonlarca patlayıcıyla jeolojik yapıya zarar veriyorlar. Feldspst ocakları, taş ocakları, kömür ocakları hep böyle. Milas Belediye yönetimi, Odalarımız bu duruma sessiz kalmamalı, madencilik faaliyetlerine bir denetim getirilmesi için girişimlerde bulunulmalı, uyarı mekanizması geliştirilmelidir. Çevre mücadelesi sadece, çevrecilerin değil o yerde yaşayan herkesin ortak sorunudur.

LABRANDA BÖLGESİ

Aynı durum Labranda bölgesindeki feldspat maden ocakları için de geçerli. O bölgede de su kaynakları bulunuyor. Şiddetli patlatmaların onlara da zarar verdiği belirtiliyor, o kaynaklardan su alan köylerin muhtarları ve sakinleri tarafından. Maden ve taşocakları bu açıdan denetlenmelidir.  Milas ve çevresinde yeni maden ve taş ocaklarına merkezi yönetim tarafından ruhsat verilmemelidir.  Milas'ın doğası delik deşik oldu, doğanın silueti bozuldu ve MİLAS eko-sistemi bunlardan olumsuz olarak etkilenmektedir.

BELEDİYELER VE DOĞAYA SAHİP ÇIKMA

AKBELEN'DE düzenlenen Kömüre karşı zeytin panelinde, Fındıklı'nın CHP'li belediye başkanı Ercüment Cervatoğlu, "Yerel yönetimler, bulundukları yerdeki yerel mücadelelere destek vermeli, ekolojik sistemin korunması için gerekli adımları atmalı, girişimlerde bulunmalı," dedi.

SORUN, HEPİMİZİN ORTAK SORUNU

Bulunduğumuz yerlerde, yerel yönetimler/belediyeler; doğa talanına karşı değilse, bunun için bir tutum belirlemiyorsa ve bu uğurda verilen mücadelelere destek vermiyorsa; oradaki mücadelenin tam başarıya ulaşması mümkün değildir. Seçimle işbaşına gelenler; halkının çıkarlarına ve geleceğine sahip çıkan bir tavır içinde olmaları gerekiyor. Sorun, hepimizin ortak sorunu. Biz bu doğayı Atalarımızdan miras almadık, çocuklarımızdan ödünç aldık. Onlara da güzel bir gelecek bırakma gibi yaşamsal ve insani olan bir görevle karşı karşıya bulunmaktayız şu an!

NE DEDİLER?

Ata Bayır: İstihdam sağlıyoruzun altında yatan gerçek, şantiye değil, rantiyedir.

Mehmet Yağcı: Suyun değerini anlayan bilir biz elimizdeki değerleri israf ediyoruz. Doğa bunun hesabını bir gün soracaktır üç beş zengin için doğal kaynaklarımızı yok ediyorlar.

Abdullah Kan: 1993’de Diyarbakır 'da bizim köyün çeşmesine bomba atılmış, çeşme çok azalmış, sarsıntı arazide sorun yaratıyor.

Turgut Asar:  Çok hassas bir konu, sularımızı çok bilinçsizce kullanıyoruz. Bilirsiniz Hamza Bey çayı eskiden yaz, kış akardı. Çay üzerinde altı adet su değirmeni vardı. Daha sonrada Gökçeler ve Ağaçlıhöyük köylerinde sulamada kullanılırdı. Şimdi o çayın suları alındı, çay kurudu. Ekolojik dengeler bozuldu. Burada bir gölet yapılsaydı hiç değilse yeraltını beslerdi. Çürük raporları verilerek konu kapatıldı. Hiçbir şey için geç kalındı dememelidir.

Nedim Meşelik: Evet maalesef su kaynaklarımız pervasızca yok ediliyor.  Karacahisar da su çıkan diye bir yer vardı. Önünde üç dört su değirmeni işletilirdi. Ayrıca Ova köylerimizin (Ağaçlıhöyük, Koru, Akyol, Yakaköy, Yaşyer, Ekinambarı vd.) içme suları bu kaynaktan temin edilirdi. Şimdi suçıkan da suyun damlası yok. Dağlar delik deşik ormanlar yok ediliyor. Kısaca böyle giderse işler Milas susuzluk tehlikesiyle karşılaşabilir. Umarım susuzluk yaşamayız.

Serap Türker: Zamanında bu konuda bir dava açılmış veya şikâyette bulunulmuş, köylüler tarafından. Buna karsı madencilerin bir raporu vardı. O raporun yeniden güncellenmesi veya yenilenmesi için bir girişim yapalım. Kent konseyi olarak bu konularda hassasiyetle duracağız. Lütfen bizimle temasta olun. Güçleri ve bilgileri birleştirelim.

Fidan Durmaz: 100 binden fazla insan yaşıyor Milâs’ta dağlar taşlar ses veriyor insanlar duysa garii.

Muhittin Görgen: Buralarda ağaç katliamı olmuyor mu?

Ahmet Gürsoy: Milas Labranda kaynak suyunun çevresi ve en önemlisi belediye yerleşim alanı tehlike altında, Geyik barajı dolgusu yakınında harıl harıl çalışma var ve parlatma yapılıyor. İlçeyi yönetenler niçin suskun?

Osman Kaymak: Sizler birde Türbe Ortaköy’e gelip görün tahribatı. Her taraf delik deşik. Patlamalar daha da kötü ormanlarımız yok oluyor.

Seyfi Keskin: Milas’taki madenleri kim alıyor, nereye gidiyor, bilen var mı? Her yer böyle.

Muharrem Cengiz: Para uğuna doğa katliamlarına devam. Sanki gittiklerinde o paraları da götürecekler

Yasar Çiftçi: Eline ruhsatı alan madenci olmuş bu ülkede

Serkan Demircioğlu: Ovaların su ihtiyacını dağlar karşılar derin suyolları yüzey suyolları ama maalesef bu yollar yok oldu. Patlatma bitirdi. Çok değil yakın zamanda susuzluk yaşanacak. Bakarsanız dağlara ağaç, pinar, meşe, sandal kurumaları gözle görülüyor. Birileri bu para hırsı olan şirketleri durdursun artık. Doğayı bitirme hırsını dur deme zamanı geldi geçti.

Hüseyin Yorulmaz: Yakın gelecekte Milas ve köyleri için sıkıntılı günler kapıda. İvedilikle önlem alınması gerekiyor. Geniş katılımlı bir çalıştay yapılabilir.

Suat Demirtaş: Bu konu aslında çok önemli ama bizler bunu çok ciddiye almıyoruz.

Cemile Gürkan: Çok doğru dikkate alınması lazım ve de denetlenmesi gerek

Mustafa Ergenli: Çok paylaşım yaptım maden sahalarıyla ilgili. Kazdağı altın madeni ocakları, bizim buraları unutturdu. Asıl sıkıntı Muğla’da

Ali Balatlı: Tüm kazılmış yerler, doğaya sokulmuş hançer gibi.

 




Bu haber 578 defa okunmuştur.


FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER ÇEVRE Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI