Bugun...



KESK Datça Temsilcilikleri Çalışanları Bugün İş Bıraktılar

KESK (Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu) Datça Temsilcileri TÜM BEL-SEN ve EĞİTİM-SEN üyesi kamu çalışanları hükümetin kamu emekçilerine ve emeklilere yönelik olarak yaptığı zam teklifine karşı bugün iş bıraktılar.

facebook-paylas
Tarih: 16-08-2023 23:32

KESK Datça Temsilcilikleri Çalışanları Bugün İş Bıraktılar

MEHMET ERDAL / DATÇA

     KESK (Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu) Datça Temsilcileri TÜM BEL-SEN ve EĞİTİM-SEN üyesi kamu çalışanları hükümetin kamu emekçilerine ve emeklilere yönelik olarak yaptığı zam teklifine karşı bugün iş bıraktılar.

     KESK'in aldığı “iş bırakma” kararı çerçevesinde TÜM BEL-SEN ve EĞİTİM-SEN Datça Temsilcilikleri üyesi kamu emekçileri bugün saat 15.00'te iş bırakarak basın açıklaması yapmak üzere Datça Demokrasi Evinde toplandılar.

     Datça Belediyesi çalışanları Şükran Altınsoy ve Özgür Mutlu'nun birlikte okudukları basın açıklamasında şunlar dile getirildi:

     “Kamu emekçisi ve emeklisi ile toplamda 6 milyonu aşkın bir kitle kamu işverenin yani hükümetin zam teklifiyle bir kez daha mağdur oldu.

     Hükümet Kendi Enflasyon Hedefinin Bile Altında Kaldı!

     Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı tarafından açıklanan teklifle aileleri ile birlikte 20 milyonu aşan devasa bir kitle ile açıkça dalga geçilmiştir.

     Çünkü hükümet kamu emekçilerine ve emeklilere altışar aylık dilimler halinde 2024 yılı için %14+ %9 maaş artışı, 2025 yılı için ise %6+ %5 maaş artışı teklif etmiştir.

     Buna göre hükümet, dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırının geçen ay (Temmuz 2023) itibari ile 38 bin TL olduğu koşullarda bugün eşi çalışmayan, iki çocuklu en düşük kamu emekçisi maaşının (15/1 hizmetli) tam iki yıl sonra 30 bin 425 TL olmasını teklif etmiştir! Yine bugün 20 bin 350 TL olan bekar, en düşük kamu emekçisi maaşının ise iki yıl sonra 28 bin 145 TL olması teklif edilmiştir.

     Açıklanan teklifte, tüm kamu emekçilerinin ortak talebi olan; kira yardımı, ikramiye, kreş yardımı, seçim öncesi söz verilen 3600 ek gösterge ve mülakatın kaldırılması konularına ilişkin tek cümle dahi edilmemiştir.

     Yine teklifte önceden vaat edilmiş onlarca konuya ilişkin “müzakereler devam ediyor” denilerek geçiştirilmiştir.

     Kamu işverenin tutarlılığı olmayan enflasyon hedeflerine, çocukların dahi inanmadığı TÜİK enflasyon rakamlarına dayalı bir maaş artışı teklifinde bulunması nedeniyle, Kamu Emekçileri Konfederasyonuna bağlı sendikalar olarak alanlardayız ve grevdeyiz…

     Hükümet açıkladığı teklifle, durduramadıkları, iğneden ipliğe gelen zamların faturasını açıkça bir kez daha, emekçilere, emeklilere, halkın omuzlarına yüklemiştir.

     Bilindiği üzere bugüne kadar 12 yıl içinde 6 kez yapılan toplu sözleşmelerde hükümet teklif diye masaya hep kendi hedeflediği enflasyon rakamlarına dayalı maaş artışlarını koymuştur. Ancak hükümetin orta vadeli planlarla, bütçelerle açıkladığı bu hedefler ile gerçekleşen enflasyon arasındaki uçurum her yıl daha fazla derinleşmiştir.

     Örneğin 2018’de hedeflenen enflasyon %7 iken gerçekleşen enflasyonun bunun üç katı %20,3 olmuştur. 2021’de hedeflenen enflasyonun %8 olduğu açıklanmış ama gerçekleşen enflasyon bunun 4,5 katını aşarak %36,08 olmuştur. Hükümet son olarak 2022’de %9,8 oranında enflasyon hedeflendiği açıklamış ama bu kez gerçekleşen enflasyon %64,27 ile hedeflenenin 6,5 katını aşmıştır.

     Gerçekleşen bu enflasyon rakamları; toplum nezdinde hiçbir karşılığı kalmayan, çarşıda, pazarda, mutfakta yaşadığımız gerçek enflasyonu en az yarı yarıya yutan, sahte TÜİK rakamlarıdır.

     Yıllardır önümüze konulan bu tutmayan hedeflerle, suni TÜİK rakamlarına dayalı yüzdelik artışlarla, reel maaşlarımız adeta buharlaştırılmıştır.

     Son bir ayda akaryakıt ve doğalgazda ÖTV artışı, hemen her şeyin KDV oranlarının artırılması, TL’nin döviz karşısında değer yitirmesi ile hızlanan zam kasırgası zincirleme bir şekilde tüm ürünlere yansımaya devam etmektedir.

     Merkez Bankasının 2023 yılı için %22’den %58’e çıkardığı enflasyon hedefi bile sadece son bir ayda yaşanan zam kasırgası karşısında şimdiden kağıt üzerinde kalmıştır.

     Tüm bunlara rağmen hükümet önümüzdeki iki yıl için açıkladığı rakamlar ile kamu emekçilerine çalışırken daha fazla yoksulluk ve güvencesizlik, emeklilere ise daha fazla sefalet teklif etmiştir.

     Böyle bir teklifin hem kamu emekçileri ve emeklileri hem de onların haklarını koruma iddiası taşıyan konfederasyon ve sendikalar tarafından kabul edilmesi mümkün değildir.

     Dolayısıyla hükümetin açıkladığı teklif bizim açımızdan yok hükmündedir.

     KESK olarak sorumluları bir kez daha uyarıyoruz; tüm kamu emekçilerini ve emeklileri sefalet-yoksulluk ve güvencesizlik teklifine zorlamaktan derhal vazgeçilmelidir.

     Tarihte işçi sınıfının en büyük savunma aracı olan GREV ve işçi sınıfının yaşam koşullarını iyileştirebilmek için kullandığı TOPLU SÖZLEŞME gerçekliklerinin ülkemizde anayasal bir hak olması için 90’lı yıllardan beri sürdürmekte olduğumuz mücadeleyi kazanıncaya kadar sürdürmeye kararlıyız.

     Emekçileri, Hakem Kurulunun iki dudağı arasından çıkacak kararlara mahkûm eden bu sisteme karşı, Yoksulluk Sınırı Üzerinde İnsanca Yaşamaya Yetecek Bir Ücret, Güvenceli İstihdam ve Demokratik Bir Çalışma Yaşamı için her adımda omuz omuza mücadele etmeye devam edeceğiz.

     Bugün elbette gündem gereği biraz kendi özelimizde konulardan bahsettik, aslında kelebek etkisi gibi her şey birbiriyle bağlantılı durumda. Ormanı yok edilen yaban hayatı da, bizim hayatımızın içinde suyu yok edilen vadi de… Hiçbir şey hiçbir kimsenin kar aracına dönüşmemeli… Fakat görüyoruz ki son ağaca kadar, suyun son damlasına kadar almaya, yok etmeye kararlılar.

     İnsan dağa ve denize uyanmak istiyor ama olmuyor. Bir sabah uyanıyoruz ki tüp 500 lira olmuş, mazot ise 40 lira. Bir sabah uyanıyoruz ki simit 10 lira olmuş. Bir sabah uyanıyoruz ki ekmek pahalı dedik diye kanun hükmünde kararname ile ekmeğimizden olmuşuz… Bir sabah uyanıyoruz ki doktorumuzu dövmüşüz, öğretmenimizi yaralamışız, karımızı öldürmüşüz, açlıktan utanıp intihar etmişiz… Bir sabah uyanamamışız, göçük altında kalmışız…

     Değerli basın emekçileri, mesai arkadaşlarım, emekliler, siyasi partilerin ve sivil toplum örgütlerinin temsilcileri, tüm katılımcılara… KESK ve bağlı sendikaların eylem ve etkinliklerine desteğini esirgemeyen belediye başkanımıza da ayrıca teşekkür ederiz.”

     Basın açıklaması “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz” sloganı atıldıktan sonra bitirildi. Saat 17.30'a kadar meydanda kalmaya devam edildi.

 




Bu haber 825 defa okunmuştur.


FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER TOPLUM Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI