Bugun...



Kültürel Miras, Aidiyeti Ne Olursa Olsun Korunmalı, Sahip Çıkılmalı!

Milas Belediyesi, kültürel mirası koruma çalışmaları kapsamımda Milas Yahudi Mezarlığının korunması ve çevre düzenlemesiyle ilgili bir proje hazırladı ve bu projeyi de Muğla Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu’nun onayını aldıktan sonra hayata geçirecek. Milas Belediyesinin kültürel mirası korumaya yönelik bu çalışması yerinde bir tutum ve desteklenmesi gereken bir çalışmadır.

facebook-paylas
Tarih: 03-01-2024 00:57

Kültürel Miras, Aidiyeti Ne Olursa Olsun Korunmalı, Sahip Çıkılmalı!

NEVZAT ÇAĞLAR TÜFEKÇİ

Bu konu basında yer alınca, kuruluş tarihi 2014 olan Milas Kardeşlik ve Birlik Platformu isimli bir oluşum sosyal medya üzerinden Milas Belediyesinin bu çalışmasına karşı çıkan bir eleştiri açıklaması yayınladı. Açıklamanın sonunda, “Bu bağlamda, Milas Belediyesinin projeyi tekrar gözden geçirerek, toplumsal duyarlılık, adalet ve eşitlik ilkelerine daha fazla önem vermesi ve projeyi bu yönde yeniden şekillendirmesi tavsiye edilir,” denilmektedir.

Önce Milas Belediyesinin konuyla ilgili haberi ile ‘Milas Kardeşlik ve Birlik Platformu’nun açıklamasını okuyalım, sonra da görüşlerimizi ortaya koyalım.  

MİLAS BELEDİYESİNİN, “YAHUDİ MEZARLIĞI RESTORASYON VE ÇEVRE DÜZENLEME PROJESİ”

Milas Belediyesi, ‘Kültürel Mirası Koruma Programı’ kapsamında 2024 yılı içerisinde “Milas Yahudi Kültürü Projesi” çalışmalarının başlayacağını duyurdu. Proje kapsamında; Milas’taki Yahudi cemaatinin kökenlerinin araştırılması, maddi kültür değerlerinin restore edilmesi ve Milas Yahudi Kültürü’nün tanıtılması amacıyla çalışmaların yapılacağı belirtildi.

Milas Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürlüğü KUDEB Şefliği, Milas Yahudi Kültürü Projesi kapsamında Milas’ta kökenleri ilkçağa kadar uzanan Yahudi Kültürü’nün tanıtım çalışmalarını yürütecek.

Kent Kültürü Araştırmaları kapsamında “Milas’ta Yahudiliğin Sessiz Tanıkları: Bir Mezarlık veya Çok Kültürlülüğün İzini Sürmek” başlığıyla proje de hazırlayan Milas Belediyesi, halk arasında Yahudi Mahallesi olarak bilinen Hoca Bedrettin Mahallesi ve çevresinde ikamet eden, 1940’lı yıllara kadar Milas kent kültürüne ve cemiyet hayatına büyük katkı sağlayan cemaatin ve Gümüşlük Mahallesi sınırları içerisinde bulunan mezarlık alanının tanıtımını yaparak geçmişin izlerinin gelecek nesillere aktarılmasını sağlayacak.

Projenin ilk etabını Milas’ın Gümüşlük Mahallesi’nde yer alan “Yahudi Mezarlığı Restorasyon ve Çevre Düzenleme Projesi” oluştururken, ikinci etabında ise Hoca Bedrettin Mahallesi’ndeki Yahudi kültürüne ait yapıların restorasyonunun planlandığı belirtildi.

Konuyla ilgili bilgilendirme yapan Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat, büyükşehir yasasından sonra mülkiyet hakkı Muğla Büyükşehir Belediyesi’ne geçen Yahudi Mezarlığı düzenleme çalışmalarının, talep üzerine restorasyon ve çevre düzenleme çalışmalarını yapmak üzere Milas Belediyesi yetki alanına alındığını belirterek “İlk etap çalışmaları 2024 yılının Ocak ayında KUDEB Birim sorumlusu Dr. İ. Ernur Öztekin koordinatörlüğünde kuracağımız ekiple Milas Müze Müdürlüğü denetiminde başlatılacak olup, temizlik ve tespit çalışmalarının ardından Yahudi Mezarlığı Restorasyon ve Çevre Düzenleme Projesi, Muğla Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu’na sunularak onay alınmasının ardından mezarlık alanının düzenleme çalışmalarının ivedilikle başlatılması planlanmaktadır,” dedi.

MİLAS KARDEŞLİK VE BİRLİK PLATFORMU BASIN AÇIKLAMASI

“Milas’taki Tarihi Girişim: Kültürel Mirasın Gölgesinde Kaybolan Toplumsal Sorumluluk” Milas Belediyesinin Yahudi Kültürü Projesi ve Yahudi Mezarlığı Restorasyon ve çevre Düzenleme Projesi, ilk bakışta kültürel mirası koruma ve tanıtma güden olumlu bir girişim gibi görünse de bu projenin zamanlaması ve öncelikleri üzerinde ciddi bir tartışmaya ihtiyaç vardır. Özellikle Filistin’de yaşanan trajik olaylar ve bölgedeki insan hakları ihlalleri gözönünde bulundurulduğunda, Milas Belediyesinin bu projeyle ne tür bir mesaj vermek istediği konusunda sorular ortaya çıkıyor.

Bu projeyle Milas’taki Yahudi topluluğunun tarihsel ve kültürel mirasını tanıtmayı hedefliyor olsa da Türkiye’de yaşayan ve Türk kültürüne, gelenek ve göreneklere saygı gösteren, vergilerini ödeyen, yaşam hakkına saygı gösteren Yahudileri özel olarak tenzih ederek, toplum içinde daha geniş bir barış ve hoşgörü ortamı yaratmaya odaklanmalıdır. Bu noktada, Milas Belediyesinin projeyi daha kapsayıcı bir yaklaşımla ele ele alması ve diğer kültürel topluluklarla olan ilişkilerini de güçlendirmesi önemlidir. 

Ayrıca belediyenin bu tür bir projeye kaynak ayırırken, Milas’taki diğer acil toplumsal ve altyapısal ihtiyaçları gözardı etmemesi gerektiği unutulmamalıdır. Belediye, kültürel miras projelerinin yanısıra eğitim, sağlık, istihdam ve şehir planlaması gibi alanlarda da halkın ihtiyaçlarına cevap verecek projelere öncelik vermelidir.

Son olarak Milas Belediyesinin bu projeyi sürdürürken, Filistin’de yaşanan insanlık dışı olaylara karşı duyarlı tutum sergileyerek, her türlü insan hakları ihlallerine karşı duruşunu net bir şekilde ortaya koyması beklenmektedir. Kültürel projeler, barışçıl ve adil bir dünya vizyonunu destekleyecek şekilde tasarlanmalı ve yürütülmelidir.

Bu bağlamda, Milas Belediyesinin projeyi tekrar gözden geçirerek, toplumsal duyarlılık, adalet ve eşitlik ilkelerine daha fazla önem vermesi ve projeyi bu yönde yeniden şekillendirmesi tavsiye edilir.

DEĞERLENDİRME

Milas Belediyesinin, Yahudi mezarlığının bakımı ve çevre düzenlemesini yapması; kültürel mirasın ve uhrevi anlamda kutsallığı olan bir alanın sahip çıkılması anlamında yadırganamaz ve reddedilemez. Mezarlıklar, hangi etnik ve kültürel, dini inanca sahip olan kişilere ait olursa olsun bir kutsallığı vardır ve insani anlamda korunması gerekir. Mezarlıklar, her dini inanışa sahip olan insanlara göre kutsal ve önemli mekânlardır. Farklı inanıştaki insanların, diğer inanıştaki insanların mezarlıklarına saygı göstermesi ve koruması da insani bir yaklaşımdır.

İsrail’in Filistin’deki insan hakları ihlalleri ve saldırılarıyla Milas’taki bu çalışmayı karıştırmamak gerekir.  Netenyahu’nun Filistin’de soykırıma dönüşen saldırılarını Türkiye’de herkes kınadı, saldırıların durdurulmasını istedi. Bunun içinde Sosyalistler de var, Muhafazakâr kesim de var, CHP de var. Milas’ta Filistin’le ilgili ilk açıklama Atapark’ta Milas 78’liler tarafından yapıldı. Diğer açıklamalar daha sonra yapıldı. Sol kesim bu konudaki tepkisini ortaya koydu ve duyarlılığını gösterdi. İsrail’in Filistin politikası ile Milas Belediyesinin Yahudi Mezarlığını koruma ve çevre düzenleme çalışmalarını birbiriyle kıyaslamak, doğru değildir.

Bir belediye, toprakları üzerinde yaşamış ve iz bırakmış uygarlıkların, toplulukların eserlerini, tarihi ve kültürel miraslarını korumakla görevli ve sorumludur. Tarihin ve kültürün; ideolojisi, ırkı, milliyeti yoktur. Onlar evrensel değerleridir ve önemlidir. O eserler tarihe ışık tutarlar, geçmişi anlamamıza ve yorumlamamıza katkı sunarlar.

Birlik Platformunun açıklamasında, “Ayrıca belediyenin bu tür bir projeye kaynak ayırırken, Milas’taki diğer acil toplumsal ve altyapısal ihtiyaçları gözardı etmemesi gerektiği unutulmamalıdır. Belediye, kültürel miras projelerinin yanısıra eğitim, sağlık, istihdam ve şehir planlaması gibi alanlarda da halkın ihtiyaçlarına cevap verecek projelere öncelik vermelidir,” önerisinde bulunuluyor. Bu doğru, buna diyeceğim bir şey yok. Bunların hepsi bir eşgüdüm halinde yerine getirilmeli. Kent yaşamı zaten, bunları zorunlu hale getiriyor.

Platform açıklamasında, kent yaşamıyla ilgili önerilerde bulunurken, bunu, belediyenin Yahudi mezarlığı ve kent Yahudi kültürüyle ilgili yapacağı çalışmalar üzerinden değil de ayrıca dile getirseydi daha iyi olurdu diye düşünüyorum. Tarihi ve kültürel mirası korumaya yönelik çalışmalara destek verilmeli; bundan ilçe olarak Milas ve Milas’ta yaşayanlar kazançlı çıkar…

MİLAS, bilinen tarihiyle 3.000 yıllık geçmişinde Karya, Roma, Bizans, Selçuklu, Menteşe ve Osmanlı uygarlıklarını yaşadı. Rumlar’a, Yahudiler’e mekân oldu. Her uygarlıktan kalma zengin bir tarihi birikim var, Milas’ta. Milas, bu çok zengin tarihi ve kültürel değerlerine rağmen turizm gelirlerinden hak ettiğini alamıyor. Milas’ı, sahip olduğu bu değerleriyle daha ilerilere taşımak, Milas’ta yaşayanların ortak paydası olmalı. Bu bağlamda yapılan her türlü çalışmaya destek verilmeli.

Bu anlamda, 31 Mart 2024 yerel seçimlerinden sonra başlayacak sürecin; Milas’ın kent kimliğine kavuştuğu, kentte yaşayanların yaşam konforuna sahip olduğu, değerlerine sahip çıkıldığı bir süreç olacağına inanıyorum.

Her şey Milas için!

 




Bu haber 923 defa okunmuştur.


FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER TOPLUM Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI