Bugun...



Milas TARİŞ’te Kaliteyi Yaratan Ekip

Yaklaşık on yıldır, ürünün bile olup olmadığıyla ilgilenecek hallerim olmadığından, atalardan kalma zeytinliklere gidememiştim. Kardeşim Emel de gitmemişti. Nihayet bu yıl gidebilecektik… 0nca uzak kalmışlığın ürkekliğindeydim. Emel, Milas Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Tarım Satış Kooperatif Müdürü Elin Alpay'ın, “İhtiyaç duyduğunuz her konuda destek olacağız. Rahmetli babanızdan sonra ortağımız sizlersiniz. 27 yıldır ortaklarımızsınız” dediğini söyleyip “Başaracağımıza inanıyor. Yaparız ablacığım. Ben, cesaretlenip zeytinlikleri gezdim ve taahhütnameyi verdim. Sen de gel, gör ve taahhütnameni ver,” diyerek yüreklendirdi.

facebook-paylas
Tarih: 17-09-2023 23:24

Milas TARİŞ’te Kaliteyi Yaratan Ekip

EMİNE CİN / Tariş Milas Üyesi

Yaklaşık on yıldır, ürünün bile olup olmadığıyla ilgilenecek hallerim olmadığından, atalardan kalma zeytinliklere gidememiştim. Kardeşim Emel de gitmemişti. Nihayet bu yıl gidebilecektik… 0nca uzak kalmışlığın ürkekliğindeydim. Emel, Milas Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Tarım Satış Kooperatif Müdürü Elin Alpay'ın, “İhtiyaç duyduğunuz her konuda destek olacağız. Rahmetli babanızdan sonra ortağımız sizlersiniz. 27 yıldır ortaklarımızsınız” dediğini söyleyip “Başaracağımıza inanıyor. Yaparız ablacığım. Ben, cesaretlenip zeytinlikleri gezdim ve taahhütnameyi verdim. Sen de gel, gör ve taahhütnameni ver,” diyerek yüreklendirdi.                                                                       

Elin Alpay'ı yıllar öncesinden staj yaptığı zamanlardan; çalışkanlığı ve cana yakınlığıyla tanıyorduk. İş bitirici özelliği, liyakatten, gelişim ve kaliteden ödün vermeyişi, başarısının temellerindendi… Yıllardan sonra Aralık Ayı'nın son haftası, zeytinliklere, ovalara, dağlara gitmeye karar verişimizde onun etkisi yadsınamazdı. Böylece yapabilirliğimizi de ölçecektik… Elin Hanım,“ Bu yıl hasat çok. Dolayısıyla fabrikamız, inanılmaz bir yoğunlukta. Zeytin sıkma tarihinin randevusunu alın ki zeytin, kasada fazla bekleyip asidi yükselmesin” dedi.

Fabrikanın girişindeki ofiste, aynı zamanda eksper olan memur Hazarettin Kocagöz ve stajyer İrem Siler, güler yüzlü ve işini önemseyen bir şekilde karşıladılar bizi. Elinden gelenin en iyisini yapmaya ve ortakları memnun etmeye odaklıydılar. Randevumuzu alıp ofisten çıktığımızda bahçenin her tarafının zeytin kasalarıyla dolu olduğunu gördük. Bir taraftan da ortakların ve Tariş’in araçları, yoğun bir şekilde zeytin taşıyordu. Bahçedeki düzen ve temizlik gözümüzden kaçmamıştı. Her araçtaki ürünü boşaltmak için yorgun bacaklarına inat inanılmaz bir insan sıcaklığıyla koşarak geliyordu Hacı Kabadayı… Tıpkı Hakkı Çetin ve Şükrü Gün gibi...  Durup izledik... Herkes görevinin bilincinde ve ciddiyetindeydi.  Çalışan karıncalar gibiydiler.

Belirlenen gün ve saatte Ramazan Kaplan, baş zeytinimizle dip zeytinimizi, ayrı makinelerde sıkılmak üzere aldı. Heyecanlıydık... İçrede, sıkım yapılan bölümde makinelerin sorumlularının çalışma sistemini görünce; düzgün çalışan saatin dişlilerini gördük. Etkileyiciydi... Emel, zeytinyağı elde edilen bir yerin, bu denli temiz oluşuna dikkat çekerken yeni demlenmiş çaylarımızı aldık. Sıkım bittikten sonra yağın asidini öğrenmek için laboratuar bölümüne gittik. “Geldim” diyerek elimizdeki numuneyi alan uzman, fabrikanın her yerinde oradan oraya yetişendi. Başka sorumlulukları da varmış gibiydi. Çalışanlara davranışındaki hoşgörülü ciddiyet görülmeye değerdi. O, zeytinyağımızın asidini ölçerken ben, “Bu yoğunlukta inanılmaz bir düzen var. Randevu sistemi çok iyi uygulanıyor... Üstelik çalışanlar ve ortaklar da mutlu” dedim. Hayretle yüzüme bakıp “Oysa biz kendimizi tam olarak yeterli görmüyoruz” dedi… İnsan kaynakları veya insan psikolojisi gibi konularda eğitim almış olabileceğini düşündüm. Yanılmışım… “İnsanın, insana davranışını toprak öğretiyor” diye mırıldandı, Gıda Mühendisi Ömer Saldıray Demirkan. Bu cümle, hangi kapının anahtarıydı...

Sıkım için haftada iki gün olarak randevu alıyorduk. Fabrikaya her gelişimizde makinelerin yıkanışına... Fabrikanın içinin ve dışının sürekli temizlenişine şahit oluyorduk. Düzgün çalışan saatin dişlileri... Tıkır tıkır tıkır... Böylece herkes mutlu! Yorgunlar, ancak bunu sergilemiyorlar. İnsan sıcaklığını yansıtan gülen gözler ve ciddi yüzden taviz yok!

Kantarcılıktan ustalığa geçen Akın Çetin, Elin Hanım’la aynı zamanlarda göreve başlamış. Saldıray Demirkan 2014’ten beri Tariş’in başarısına tuğla koyanlardan… “Menteşe Köyü’nde doğup tarımın içinde yoğruldum. Üniversitenin de katkısıyla kalitenin önemini kavradım. Çalışanlarımıza; ‘şunu yap’ yerine ‘yapalım’ demeyi tercih ediyorum. Neticede herkes, ekmeğinin peşinde ve işinin önemini biliyor” diyor, gözlerindeki gülümsemeyle… Engin Deniz ve Gökhan Aslan ustalar, büyük makinelerin başında, müşteri memnuniyeti ve kaliteye odaklıydılar… İşleri gerçekten çok dikkat, sabır ve odaklanma isteyendi. Hayranlıkla izledik!

Tariş Zeytinyağı fabrikası, 1952’de üreticilerin kolaylıkla ulaşabildiği alana açılmış. Gelişen Milas’la birlikte şehir içinde kalan bu yer, günümüzde Kooperatifin hizmet binası işlevini görüyor. Kontinü Sistem Zeytinyağı üreten fabrika ise köy yolunda, 8 dönüm arazi üzerine 1990’da hizmete açılmış.

Yönetim kurulunun ayda 2 kez toplanması yeterli olmasına karşın onlar, her Salı, gerektiğinde de daha sık toplanıyormuş. Toplantıya davetliydik. Kooperatif Yönetim Kurulu Başkanı Kamil Gül, Kooperatif Müdürü Elin Alpay ve Yönetim Kurulu Üyeleri: Hüseyin İnpınar, İsmet Aloğlu, Ahmet Durmaz, Ruhi Mustafa Küçük, Mehmet Dursun Ertuğrul, Yüksel Yiğit, Abdurrahman Ateşoğlu, Mustafa Yaşar Yılmaz ile Milas Tarım Fuarını düzenleyecek olan Sunay ve Yavuz Hakbilir'in hararetli konuşmalarından Milas Memecik Zeytini hakkında bilgilendik. Başkan Kamil Gül, “Her türden işi yapan işçimizden, memuruna, yöneticisine ve ortaklarımıza kadar mutlu bir şekilde belli bir diyalog içinde hijyen ve kaliteyi arttırma gayretindeyiz. Önceliklerimizi ve seçimlerimizi şiir yazma titizliğinde gerçekleştirmeye çalışıyoruz” diyor. Ona göre Memecik Zeytinyağı, adeta ilaçtı ve anne sütüne yakındı… Aromasını bu toprakların çimeninden, kekiğinden alıyordu! Kamil Gül, Kızılçullu Köy Enstitüsünde eğitim almış babanın oğlu olarak Selimiye'de dünyaya gelmiş. Mücadeleci ve toplumcu bakış açısıyla hep halka hizmet için sınavları kazanıp değişik görevlerde bulunduktan sonra 1992'de emekli olmuş. “Babanız Yusuf Koç’u tanıdığımda çok gençtim ve hep onu örnek aldım. Ondan çok şey öğrendim” dedi geçmişe dalarak… Ardından haftada en az üç dört kez fabrikaya gidip çalışanların halini hatırını sorduğunu anlattı.  “Çalışanlar mutluysa başarı kaçınılmazdır. Burada bir başarı varsa birlikte, herkesin üzerine düşeni yapmasıyla gerçekleşmiştir. 'Tariş’in ‘Dalından Sofraya’ taşıdığı Milas Zeytinyağı'nın Avrupa Birliği(AB)nde COĞRAFİ İŞARET(Menşe adı) olmasında Milas Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Reşit Özer'in çabalarını nasıl anlatayım… En iyisi kendiniz görüşün” dedi.

Yönetim kurulu üyeleri, “Tariş’te tağşiş yok” diyerek yağın içinde karışımın olmadığına dikkat çekerken gençlerin, özellikle eğitimli gençlerin köylerde kalmasını istediklerini söylüyorlardı...  Kooperatif Müdürü Elin Alpay, çalışanların emeğinin görünmesinden memnundu. “Burada herkes görevinin bilincinde… Yumruğu yumruk üzerine koymaya çalışıyoruz. Piramitin gibi en altından en yukarıya birlikte, sorumlulukla çalışıyoruz” deyip “Yaklaşık bir yıl önce çevre yolunda Satış Mağazamızı açtık. Bu satış mağazasında sadece Tariş'in hatta Milas'ın değil; Muğla merkezde veya diğer ilçelerinde yetişen özgün ürünlerine de yer veriliyor. Milas'ta iki Kadın Kooperatifi var. Özellikle onların ürünleri olmak üzere satış yapılmakta” diyerek kaliteyi başarıya taşıyordu…

Milas Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Reşit Özer, Milas ve Milas'ın değerlerini ortaya çıkarmaya adanmış gibiydi. “Medeniyetin, ticaretin ve tarımın başkentidir Milas” diyordu. Milas Zeytinyağı’nın markalaşamamasından rahatsız olduğu için 2013'te Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı seçilir seçilmez Türk Patenti alma çalışmalarına başlamış. Hatta 2014'te İtalya'da araştırma yapıp Milas'ta da erken hasat, soğuk sıkım ve zeytinin çuval yerine kasada taşınması için bilinçlendirme çalışmaları yapmış. Nihayet 2020'nin Aralık'ında Bürüksel'de üç yıllık uğraşının sonucu olarak Milas Zeytinyağı, her türlü kötüye kullanım, taklit ve çağrıştırmaya karşı AB'de koruma altına alınmış. Yani Memecik Zeytinyağı'nın Avrupa Birliği(AB)nde COĞRAFİ İŞARET(Menşe adı) YERİ, MİLAS olarak tescillenmiş. Yüzyıllarca medeniyetlere başkentlik yapan Milas'ın çekişkesi,  yağlı siyah zeytini, çaykaması, sabunu gibi değerleri için coğrafi yer olarak belgelendirme çalışmaları; olmazsa olmazı olmuş Reşit Özer’in. Milas'ta doğup ticaret ve sanayide dördüncü kuşağa ulaşılan bir ailenin bireyi olarak; tarıma verdiği önem dikkat çekiciydi. “Toprak, üretim, sanayi ve ticaret… Ama ille de kültür… Kültür değerlerimiz ve bu değerlerimizin dünyaca markalaşması çok önemli… Bu da doğal olarak her koşulda kaliteyi vazgeçilmez kılıyor” diyor. Değerlerimizin, Milas’ın değerlerinin koruma altına alınmasına adanmışlıkla sarmalanıyordu sanki gelecek… Coğrafi işaretle taçlanan geleneksel ürünler sıralanıyordu ardı arkasına. Arkeolojide 100 yılın buluşu diye nitelendirilen Uzun Yuva-Hekatomnos Lahdi ve Menteşe Oğullarının Ortaçağ’da kurduğu Beçin Kalesi UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesindeydi… Zaten; geçmişi geleceğe bağlayan anahtar da kalitenin peşinden koşanların elinde değil miydi?    




Bu haber 1445 defa okunmuştur.


FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER EKONOMİ Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI