![]() |
Tweet |
MEHMET ERDAL
Belediye sınırları içerisinde yer alan pazar yerlerinde satış yapan üreticilerden ve pazarcılardan alınan “işgaliye harcının” yanı sıra alınan “tahsis ücreti”, iş yeri olan esnaflardan alınan “işgaliyenin” yanı sıra alınan “Ticari amaçlı kamu alanı kullanım ve hizmet ücreti”, MUSKİ faturalarına eklenen katlamalı “Evsel katı atık bedeli”, tekne bağlama yerlerinden, belediyeden verilen resmi evraklardan... alınan şunlar, bunlar... “Kaynak” arayışındaki Datça Belediyesi'nin, paranın peşinden koşarken Datça'nın gerçekliğinden koptuğuna, kantarın topunu kaçırmış olabileceğine dair done olarak gösterilen her gün yeni bir duyum alıyoruz.
SORMASA, ARAŞTIRMASA, İTİRAZ ETMESE NE OLURDU?
S. Ç. ve ailesi, Kızlanaltı/Karaağaç Mevkii olarak bilinen bölgede bulunan aile arazilerinin üzerine 2018 yılında ruhsatlı iki katlı betonarme bir ev ve ahır yaptırıyorlar. 2022 yılında da Datça Belediyesi'ne gidip kayda giriyorlar.
Zaman geçiyor. 2024 yılı aralık ayında eşi bir nedenle belediyeye uğradığında “Borcumuz var mı?” diye soruyor; “Yok” yanıtını alıyor.
28.02.2025 günü, yine eşi ADM'nin (Elektrik dağıtım şirketi) istediği kapı numarasını almak için belediyeye gittiğinde, görevli, alacağı evrak için 400 TL. yatırması gerektiğini söylüyor. Eşi, “Tamam” diyor. Görevli, “Senin, kapı numarası alacağın ev ile ilgili vergi borcun da var” diyor. Eşi, şaşırıyor. Bir başka görevli, borç dökümünü çıkarıyor: 23.286.51 krş. 2000 TL.'sini ödüyor. Bu 2000 TL.'nin 1.244.48 krş. “gecikme zammı”. Eşi, elinde belediyeden aldığı 28686 sicil nolu 21.286.51 krş.lik borç dökümü, geliyor.
Evlerinin bulunduğu Kızlanaltı bölgesi Karaağaç Mevkii, Kızlan mahallesi sınırları içerisinde bir yer. 2014 yılında Büyükşehir Yasası çıktıktan ve Muğla Büyükşehir Belediyesi olduktan sonra devlet, yasa öncesi köy olan yerleşim yerlerini 5+1+1+1+1+1=toplam 10 yıl her türlü vergiden muaf tutmuş. Önceki dönem Datça Belediye Meclisi AKP Grup Sözcüsü olan Haluk Laçin 2023 yılında mahkemeye başvurarak Kızlan dahil bazı mahallelerin “kırsal mahalle” olduğuna ilişkin bir karar çıkartmış ama Datça Belediye Meclisi, 2024 yılı haziran ayı oturumunda, Kızlan'ın Datça-Marmaris kara yolu altında kalan bölge dahil bazı yerleri “kırsal mahalle” statüsünden çıkaran bir karar almış ve böylece, orası da İskele Mahallesi gibi “mahalle” statüsünde değerlendirmeye başlanmış. Bu gelişmeler çerçevesinde, evlerinin olduğu bölgeden sadece 2024 yılı haziran ayı sonrası için emlak vergisi alınabilir; “Kızlanaltı, 2024 Haziran ayında 'kırsal mahalle' statüsünden çıktı” denilerek, karar geriye doğru işletilerek, evlerine 2018 yılından başlatılarak vergi borcu çıkartılamaz. Keza, Kızlanaltında 20 küsur yıldır devam eden 18. madde uygulamasından hareketle bu vergi çıkartılmış ise evlerinin olduğu arazi, uygulamanın yapıldığı bölgenin dışında yer alıyor; bu durum, bölge haritasından kolayca tespit edilebilir. Her şey bir tarafa, 2024 yılı aralık ayında kendileri gidip “Borcumuz var mı?” diye sorduklarında, “Hayır. Yok.” cevabını almışlar. Bu noktada bir hata varsa, bu hata görevlinin “görevi ihmal” kapsamına girer...
Ş.Ç. ve eşi, bütün bunları yazarak 06.03.2025 günü Datça Belediyesi'ne bir dilekçe veriyorlar; çıkarılan borca itiraz ediyorlar.
Ş.Ç. 11.03.2025 günü belediyeden aranıyor; bir kadın görevli, “Dilekçeniz kabul edildi. Yanlışlıkla çıkarılan borcunuz silindi. 2000 TL. yatırmışsınız, 2200 TL. daha borcunuz kalmış. Onu da yatırın.” diyor.
Yani, 23.286. 51 krş. borç, 2024 yılı sonu itibarıyla oluyor 4200 TL.
Ardından, aynı tarihli bir bildirim geliyor iş yerlerine: “06.03.2025 tarihli dilekçenize istinaden, gerekli inceleme yapılmış olup; beyan kayıtlarınız güncellenmiştir. 2024 ve 2025 yıllarına ait vergilerinizi ödemeniz gerekmektedir.” (E-20879141-750-46352)
Ş.Ç.'nin, belediyeye 2024 ve 2025 yılı emlak borcu şimdi (2000 TL. ödendiği için) 2200+4000= 6200 TL. olarak, olması gerektiği gibi görünmektedir.
Bu durum, sadece S.Ç.'nın başına mı geldi? Benzer olaylar söz konusu mudur? S. Ç. ve eşi bölgeleriyle ilgili yasal gelişmeleri bilmeyen ya da resmi kurumlardan da olsa kendilerine iletilen bildirimleri sorgulamayan ve itiraz etmeyen vatandaşlar olsaydılar, durum ne olurdu?