Eğitim emekçisi Fikret Çoban 22 yıldır görev yaptığı  Milas Cumhuriyet Anadolu lisesinden   geçen yıl emekliye ayrıldı. Yaşam Savunucusu emekli öğretmen 24 Kasım Öğretmenler günü ile bir değerlendirme yapan emekli öğretmen Çoban, “24 Kasım 1981 ' de darbe yönetiminin başı Kenan Evren tarafından açıklanan öğretmenler günü hiçbir zaman benim günüm olmamıştır,” diye konuştu.  

Emekli Öğretmen Çoban, 24 Kasım Öğretmenler günü hakkında şu ifadeleri kullandı: “Her 24 Kasım geldiğinde devlet erkânının ve resmiyetin yaptığı 'öğretmenim edebiyatı' bana hep içi boş gelmiştir. Öğretmenleri kendi içinde  hiyerarşik şekilde bölen; kadrolu, kadrosuz, başöğretmen, uzman öğretmen diye ayırarak emek sömürüsünü arttıran ve öğretmen hareketlerini daraltan, tek tipleştiren uygulamalar ortadayken, yapılan  öğretmenler günü kutlaması trajikomiktir.”

Yaşama Savunucusu, Aktivist Emekli Öğretmen Fikret Çoban’ın 24 Kasım’la ilgili olarak kamuoyunu bilgilendirme açıklaması şöyle:

Öğretmenlerin olduğu yerlerde, ortamlarda elbette birden fazla fikir, görüş  olmalıdır. Tek tip düşünce, dayatma muhalifi olmayan öğretmen toplulukları yaratır; böyle yerler heyecansız ve ruhsuzdur. Sanat, bilim, edebiyat ve hakikat ancak  özgür ortamlarda gelişir, hayat bulur. 

Her 24 Kasım geldiğinde devlet erkânının ve resmiyetin yaptığı 'öğretmenim edebiyatı' bana hep içi boş gelmiştir. Öğretmenleri kendi içinde  hiyerarşik şekilde bölen; kadrolu, kadrosuz, başöğretmen, uzman öğretmen diye ayırarak emek sömürüsünü arttıran ve öğretmen hareketlerini daraltan, tek tipleştiren uygulamalar ortadayken, yapılan  öğretmenler günü kutlaması trajikomiktir.

Kaldı ki benim için 24 Kasım'ın önemi, Atatürk’e başöğretmen unvanı verilmesinin dışında hiç bir anlam ifade etmiyor. 

24 Kasım 1981 ' de darbe yönetiminin başı Kenan Evren tarafından açıklanan öğretmenler günü hiçbir zaman benim günüm olmamıştır. 

Belki yeni kuşak bunların farkında olmadığı için iyi niyetle hiç çıkarsız kutladığı 24 Kasımlara yönelik bir karşı çıkışım da yoktur. 

Benim tepkim; zamanın en güçlü öğretmen örgütü TÖB -DER'i kapatıp, yöneticilerini tutuklayan, öldüren, işkenceden geçiren, oradan oraya süren faşist zihniyetin bunları unutturmak için ödülmüş gibi verdiği 24 Kasım öğretmenler gününedir. 

Bu anlamda geçmişin ağırlığını, yaşanmış kötülükleri unutamadığım için toplumsal belleğin de unutmasını istemiyorum.

Bu nedenledir ki yeni emekli olmuş öğretmen olarak, davet edildiğim 'resmi 24 Kasım öğretmenler günü' kutlamasına katılmadım, şahsıma hazırlanan  plaketi de almadım. 

 Benim sorunum aynı işi yapan öğretmenleri 'eşit işe eşit ücret’ ilkesinden uzaklaştıran, ayrıştıran dayatmacı tek tip bir zihniyeti eğitim öğretim hayatına sokan ve bunu ideolojik hale getirip savunan egemen zihniyetedir.

 Kamuoyuna ve eğitim emekçilerine  saygıyla...