Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri Gönüllü Avukatı İsmail Hakkı Atal, Sinop Nükleer santral davasında temyiz isteklerinin kabul edilmesi üzerine bir açıklama yaptı. Atal açıklamasında, “Sinop Nükleer Davasında Temyiz Talebimiz Kabul Edildi ve Tarafsız-Bağımsız Olması Gereken Ama Adalet Bakanlığına Bağlı Samsun 2. İdare Mahkemesinin Hukuk ve Bilimsellikten Uzak ‘Akıllara Zarar’ Ret Kararı, Danıştay Tarafından Lehimize Bozuldu,” diye konuştu.

Atal açıklamasında daha sonra şunları söyledi:  

En az 45.000 canımızı yitirdikten sonra DEPREM ÜLKESİ olduğunu hatırladığımız, sürekli sarsılan güzel ülkemizde NÜKLEER SANTRAL yapmanın bir AKIL TUTULMASI olduğu, yüreklere düşen korkuyla tekrar gözlere görünür oldu. (Amma velakin gözleri kör, kulakları sağır, kalpleri mühürlenmiş olanlar müstesna olmak üzere)   Davayı açarken yaptığımız basın açıklamasında  “İklim krizi çağında, iklim değişikliğinin depremleri ve doğal afetleri tetiklediği bilimsel olarak ispat edilmiş olup, Gezegende Hiçbir Karasal Alan Nükleer Santral Kurmak Ve İşletmek İçin Güvenli Olmadığını“; 12 Ekim 2020 tarihinde sessiz bir çığlıkla ortaya koymuştuk.

Ülkenin Her Bölgesinden Çevre Örgütleri, Tabip Odaları ve aktivistlerin davacıları olduğu (Yeşil Artvin Derneği, İskenderun Çevre Koruma Derneği, EGEÇEP, Çan Çevre Derneği, Mersin Çevre ve Doğa Derneği, Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği, Ordu Çevre Derneği, Erzin Çevre ve Tarihi Varlıkları Koruma Derneği, Adana Çevre ve Tüketici Koruma Derneği, Antakya Çevre Koruma Derneği, Tarsus Çevre Koruma Kültür ve Sanat Merkezi Derneği,  Tekirdağ Tabip Odası, Adana Tabip Odası, Melis Emine Tantan, Erhan İçöz, Serkan Kabak, Süheyla Doğan Ünal, İsmail Hakkı Atal) Samsun 2. İdare mahkemesinin 2020/924 E,  2022/514 K. Sayılı dosyada üstadım Av. Arif Ali Cangı ile birlikte davacılar vekilleri olarak görev yaptık.

SAMSUN İDARE MAHKEMESİNİN, BİLİRKİŞİ RAPORUNA RAĞMEN VERDİĞİ KARAR

Sinop nükleer ÇED iptal davamızda 15 kişilik bilim insanlarından oluşan bilirkişi heyeti lehimize rapor vermesine rağmen, Samsun 2. İdare Mahkemesi her nasılsa davayı RED etmişti. Samsun 2. İdare Mahkemesi bağımsız ve tarafsız olması gerektiğine göre; demek ki sadece hukuk eğitimi almış olan 2. İdare hakimleri Nükleer Fizik, Jeoloji, Jeofizik, Tıp -halksağlığı, Fauna -Biyoloji, Deniz Bilimleri, Ziraat Mühendisi, İnşaat Mühendisi, Elektrik Mühendisi, Çevre Mühendisi, İklim Bilimci -Meteoroloji profesörlerinden daha iyi bildiklerini ve sadece mahkemeye değil, fen bilimlerine de HAKİM olduklarını düşünüyorlardı ve ret kararı vermişlerdi.

NÜKLEER SANTRAL YAPMAK AKIL TUTULMASIDIR

Açık bir akıl tutulması olan bu ret kararına karşı; tayin-terfi derdi olmayan Danıştay’ın kıdemli hakimlerinden, bağımsız ve tarafsız olması gerekirken gelecekleri Adalet Bakanlığının elinde olan Samsun 2. İdare Mahkemesi hakimlerine ülke geleceğini aydınlatan bir BOZMA kararı geldi. 

İklim Krizi ve İklim Afetleri çağında iklim değişikliğinin depremleri tetiklediği bilimsel olarak ispat edilmişken, yakın gelecekte deniz seviyesinin yükseleceği ve tsunamilerin gerçekleşeceği bilim insanları tarafından ortaya konulmuşken, bizim karşılaştığımız şiddetteki depremlerde gökdelenleri dahi sarsılmayan Japonya’da depremle Fukuşima nükleer santrali patlayıp 1 trilyon dolar zarar maliyetinin üzerine troid kanseri çocuklarda 500 kat- yetişkinlerde ise 29 kat artmışken, yüzölçümümüzün 5 katı büyüklüğündeki Avrupa Coğrafyasından 5 kat daha fazla aktif fay hattımız varken Türkiye’de NÜKLEER SANTRAL YAPMAK AKIL TUTULMASIDIR.

İkizköylülerin dediği gibi, “ekmeğin-hayatın üzerine enerji olmaz.“