Prof. Dr. Metin KAZANCI

Değerli Arkadaşlar,

Gündemi kaplamış önemli bir konuyu, Kılıçdaroğlu’nun önerisi hakkında düşündüklerimi bilgilerinize sunmak istiyorum. Kılıçdaroğlu’nun açıklamasına tepki var. CHP’li ve soldaki dostlar adeta yaylım ateşi açtılar. Ancak kinlenmenin, hayıflanmanın, kızmanın zamanı değil. Bütün kırgınlık ve kızgınlıkları kalbimize gömme zamanı çünkü hepimiz yapılacak seçimlere ve onunla ilgili yapılacak operasyonlara kilitlenmek durumundayız.

CHP AÇIKLAMADAN ÖNCE, ARAŞTIRMA YAPTIRDI

CHP’nin yaptığı büyük bir yanlış değil. Zaman içinde de tepkiler azalacaktır. Bu operasyon az da olsa CHP’ye oy getirecektir. Parti bu konuda küçük çaplı bir araştırma da yaptırdı ve bazı sonuçları gördükten sonra Kılıçdaroğlu açıklamasını yaptı. Yapılan küçük bir araştırmada da görüldü ki karşı taraf, “CHP iktidara geldiğinde, türbanı tümüyle yasaklayacağını” iddia eden bildirileri ele geçirildi. Açıklamaları görüldü. Kılıçdaroğlu’nun açıklaması, bu kozu da AKP’den almaya yöneliktir.

BU SEÇİMDE HERKESE İHTİYAÇ VAR

Her ne olursa olsun AKP’nin türban ile getireceği ve kendisine prim sağlayacağını düşündüğü projeye CHP’de ortak olmuş oldu ama benim asıl söyleyeceğim o değil. Şu anda ülkemizde doğruya eğriye karışmış, doğru söylemiş yalan söylemiş, eskiye yeniye karşı çıkmış kim olursa olsun herkese bu seçimde ihtiyacımız var. Çünkü bana göre seçimin en önemli belki de tek amacı   şeriata giden bu sistemi durdurup başındakini tahtından indirmek.

Bu süblim(yüce) amaca hizmet edecek her şeye, her desteğe, her göz kırpmaya; CHP kapısını açmak durumundadır. Unutmayın bu seçim ülkemizde adeta ölüm kalım mücadelesidir ve kaybedildiğinde bir daha durumu ve geleceği kurtarmak mümkün olmayacaktır. Bu seçimde şeriata yönelişi, arapseverliği engellemek ve durdurmak bir vatanseverlik görevidir.

TÜRBANDAN ZARAR GÖRDÜM

Türbanla ilgili açıklama kuşkusuz beni de dün akşam etkiledi. Türbandan çok zarar gören biriyim. Bir kısmınızın bildiği gibi Mülkiye’de sınıfta Türbanla ilgili bir tartışma yüzünden hem SBF hem de İletişim Fakültesinde  derslerim sonlandırıldı. Üniversite ile ilişkim kesildi ama bütün üzüntüm, hıncım, kinim, intikam duygularımı, ne derseniz deyin, kalbime gömdüm. Biliyorum ki haklılıktan doğan gücün faydası zamanında kullanılmasına bağlıdır.

İRAN’DA ŞERİATIN, ASTIKLARINA TANIK OLDUM

Yeri gelmişken beni çok korkutan şeriat düzeni ile ilgili size özet bilgi sunarak, bu konuda her türlü bahaneyi, yanlışı bir tarafa bırakarak kenetlenmemizi kolaylaştıracak bir olayı aktarmak istiyorum.

Humeyni’nin İran’a gelişinden yedi ay sonra beni Azeri asıllı İranlı Ayetullah Beheşti’nin (suikast sonucu öldürüldü) kardeşi (Fransa’dan arkadaşımdı) beni İran’a davet etti. Tahran da 21 gün kaldım. Arkadaşlar kaldığım lüks otelin penceresinden her gün onlarca insanın vinçli kamyonlar arkasında idam edildiğini korkarak, vicdanım titreyerek izledim. Alanın bir tarafında asılanların akraba ve tanıdıkları öteki yanda rejimin adamları vardı. Bir tarafta çığlık, feryat, ağlama sesleri gelirken diğer tarafta alkış, lehte tezahürat  sesleri geliyordu.

Sinirlerim iki gün içinde allak bullak oldu ve arkadaşımla Tebriz’e geçmek zorunda kaldım. Şeriat buydu ve ben bunu yaşadım, şahit oldum. İki dakikalık,  it kopuk tarafından alınan, ifade sonucu ölüme mahkûm edilenler. Sayıları 44.000. Bunların içinde eski başbakan (Amir Abbas Hüveyda) 39 bakan, üniversite hocası  insanlar var. Kolay yetişmeyen bu insanlar, dakikada yok edildiler. Şeriat nedir diye sorulunca bu örnek aklıma gelir. Gerçek de bu.

RAKİBİMİZ TEK

Değerli arkadaşlar, CHP’nin kuşkusuz birçok yanlışı vardır ve var. Bunları onarmanın zamanı şimdi değil. Ayrıca şu anda CHP yerinde duruyor. Rakibimiz tek. Ona karşı seçimlerde gönül birliği, el birliği ve oybirliği yapmamız gerekir değerli dostlar. Kalın sağlıcakla.

4 Ekim 2022 Kemer/Antalya