Bugun...



Datça Yangın Mahallinde Ne Var Ne Yok?

Datça Sol Parti İlçe Örgütünden bir grup 21.07.2021 Perşembe günü yangın bölgesini yeniden dolaştı. 13 Temmuz’da başlayıp ikinci günü kontrol altına alınan yangın sonrası tahribatı, zararı yerinde görmek, mağdur olan insanların ne düşündüklerini, neye ihtiyaçları olduğunu kendi ağızlarından dinlemek, yerel ve merkezi yönetimlerin neler yaptığını, neler taahhüt ettiklerini vb. gözlemlemek için bölgeye yapılan ikinci ziyaretin notları...

facebook-paylas
Tarih: 23-07-2022 09:05

Datça Yangın Mahallinde Ne Var Ne Yok?

     KADRİYE BAKŞİ / DATÇA

     Datça Sol Parti İlçe Örgütünden bir grup 21.07.2021 Perşembe günü yangın bölgesini yeniden dolaştı.

     13 Temmuz’da başlayıp ikinci günü kontrol altına alınan yangın sonrası tahribatı, zararı ziyanı yerinde görmek, mağdur olan insanların ne düşündüklerini, neye ihtiyaçları olduğunu kendi ağızlarından dillendirebilmek, yerel ve merkezi yönetimlerin neler yaptığını, neler taahhüt ettiklerini vb. gözlemlemek için bölgeye yapılan ikinci ziyaretin notları aşağıdaki gibi özetlenebilir:

     İLK DURAK

     İlk durak Datça- Palamutbükü arasında, Mesudiye Seyir Tepesinin az ilerisinde, sağdaki yangın hasarlı evler oldu. İki doktor aileye ait olduğu bilinen evler yangından ağır hasar görmüş ve hiçbir onarım çalışmasına başlanmamış. Evin arka girişinde ise tamamen yanmış bir otomobil iskeleti duruyor. Çevreye kesif bir yanık kokusu hâkim ve evlerde hala kalanlar var.  Konuşmak için kapılarını çaldığımızda kimseyle sohbet edecek durumda olmadıklarını söylüyorlar. Hallerinden yangın travmasının hala sürdüğü anlaşılıyor. Geçmiş olsun deyip oradan ayrılıyoruz.

     SEYİR TEPESİ

     Tekrar Seyir Tepesi noktasına dönüyoruz, soğuk suyumuzu içerken orada bal ve badem satan Sındı Köyünden Tuncer Ok ile sohbete başlıyoruz.  Yangın günü Datça merkezde imiş ve yol kapatıldığı için köyüne dönememiş. Yangının Zeytincik civarında nereleri yakıp kavurduğunu anlattıktan sonra, eliyle, bulunduğumuz yerin oldukça uzağında, Datça tarafında kalan elektrik trafosunu işaret ederek, bazıları yangın oradan çıkmış, bazıları da hayır yol kenarındaki trafodan değil, daha arkadaki, askeri bölgedeki trafodan çıktığını söylüyormuş. Taş ocağında çalışan kepçe operatörleri yangın başlamadan önce, oradan etrafa sıçrayan kıvılcımları da görmüşler. İşçiler ifade vermeye gitmişler, diye tamamlıyor sözünü.

     SÖZKESEN AİLESİ

     Bir sonraki durağımız, Seyir Tepesinin hemen altındaki evde yaşayan,  Adalet ve Süleyman Sözkesen ailesi. Burada âdeta bir mucize yaşandı diyorlar, rüzgâr alevleri rastgele sürükledi, bizi tesadüfen es geçti. Alevler yüz metre kadar yakınlarına gelmiş. Önce beklemişler, dumandan nefes alamaz hale gelince ve kıvılcımlar etraflarına düşmeye başlayınca yanlarına birkaç gerekli şeyleri alıp bölgeyi terk etmişler. Adalet Hanım, evimize döndüğümüzde hemen şurada yangın söndürmede görevli ekiplerin kamp kurduğunu, dozerlerin evimizin etrafını açtığını gördük; bu, evin korunmasında çok işe yaradı, diyor. Ama yeteri çabuklukta müdahale edilmedi, yoksa yangın bu kadar yayılmazdı, diye de ekliyor. Yangının çıkma nedeni konusunda ne düşündükleri sorulduğunda, AYDEM diyorlar ama AYDEM'de işin bizimle ilişkisi yok diyormuş, diyor. Sabotaj diyenler var, yangının çıktığı yerin askeri bölge olduğunu söyleyenler var. Yangının nedenini bilirkişi heyeti tespit etmeli. İşi uzatıyorlar, muhtemelen insanlara birkaç bin lira dağıtıp zaman içinde unutturmaya çalışacaklar.

     ORMAN YANGIN SÖNDÜRME MERKEZİ

     Bir sonraki sohbet, yolumuza çıkan orman işçileriyle; onlara ilk olarak aldığımız bir duyumun doğru olup olmadığını sormak istiyoruz. Yangın söndürüldükten sonra, elektrik hatlarından kaynaklı bir iki küçük yangın başlangıcının daha olduğu ve hemen söndürüldüğünü duyduk, bu doğru mu? Hayır, diyorlar. Yeni bir yangın başlangıcı hiç olmamış. Söndürülen alanda, toprak altındaki ağaç kökleri falan, rüzgârın da etkisiyle bir süre daha yanmaya, tütmeye devam ediyormuş, onları söndürmüşler.  Etrafta çok sayıda itfaiye, yangın gözleme araçları, iş makineleri falan var, bunlar yangın mevsimi yani yaz bitene kadar kalacaklar mı? Kalmayacaklarmış, şu anda 60 kadar işçi varmış, çünkü rüzgâr hala devam ediyormuş. Hava normale dönünce her zamanki orman muhafaza ekipleri kalacak, diğer personel, oralarda da yangın tehlikesi bulunduğundan, geldikleri yerlere gideceklermiş.

     METİN KILIÇ: “YANGINDAN ZARAR GÖRENLER SUÇ DUYURUSUNDA BULUNSUN”

     Mehmet Erdal’ın önerisi ile yangında evinin çatısı, su deposu, klima tesisatı vb. yanan Metin Kılıç’ın evine yöneliyoruz. Acaba ilk ziyaretten bugüne yeni gelişmeler var mı, meraktayız. Kılıç’ın evinin çatısı onarılmış, neredeyse bitmek üzere. Kendisi de arı gibi çalışıyormuş. Zarar ziyanı bildirmiş, bir de Datça Cumhuriyet Savcılığına dilekçe verip suç duyurusunda bulunmuş. Konu: yangında yaşanan maddi ve manevi zarardan ötürü sorumluların bulunması ve haklarında kamu davası açılarak cezalandırılmaları. İşlerin takibini de bir avukata vermiş. Üstelik bunu tüm komşularına da iletmiş. Siz de duyurun diyor, bu suç duyurusunu, herkes yapsın.

     Metin Kılıç, ayrılırken, gülerek,  İlçe Orman Müdürlüğünden gelen bir yetkilinin, önceki gezinin haberinde sözü edilen bahçesinde yanık durumda olan çam ağacının kesimine dair izni kendilerinin değil Muğla'nın verdiğini söylediklerini, ekliyor.

     AYŞE-CENGİZHAN GÜNGÖR AİLESİ

     Ayşe- Cengizhan Güngör çiftinin evine vardığımızda hem onların hem de misafirleri Muzaffer- Feyyaz Kurşuncu çiftinin de Metin kılıç gibi hem Cumhuriyet Savcılığına hem de Datça Sulh Hukuk Mahkemesine suç duyurusunda bulunduğunu öğreniyoruz. Başvuru metinlerini bize de veriyorlar, yayalım ve mümkün olduğunca çok insan aynı yolu izlesin istiyorlar. Anladığımız, zarar gören insanlar için sorumlunun bulunması en önemli konu.

     Cengizhan, geçtiğimiz Salı günü, Mesudiye mahalle gönüllüleri olarak muhtarları ile birlikte Basketbol sahasının orada bir toplantı yaptıklarını, toplantıya 80 kişi kadar katılım olduğunu, söylüyor. Gelip katılabilseydiniz, diyor. Mehmet Erdal, haberimiz olsaydı katılırdık, çok da iyi olurdu, diyor.

     FEYYAZ KURŞUNCU: “AFAD'TAN 8 BİN TL GELDİ!”

     Her iki aile de sohbet sırasında konut hasar bildirimlerinin yapıldığını ama ne zaman ödeme yapılacağının henüz bildirilmediğini söylüyorlar. Feyyaz Beyin adına, Ziraat Bankasına, AFAD’tan sekiz bin lira para yatırılmış; bunun ne parası olduğunu bilemiyorlarmış. Kurşuncu çiftinin ev tamiri de bitmek üzereymiş. Daha sonra baktığımızda evlerindeki yangın isinin kapatıldığını, duvarların boyandığını ama pencere camlarının hala kırık, sinekliklerin yırtık ve yanmış eşyaların bir kısmının bahçenin bir köşesinde yığılmış halde olduğunu görüyoruz.

     MESUDİYE MUHTARI CÜNEYT AYDENİZ

     Son durağımız, Ovabükü’nde, sahilin kıyısında, Mesudiye Muhtarı Cüneyt Aydeniz'in sahibi olduğu kafe restaurant idi; Muhtar ile orada buluştuk.

     Muhtara ilk sorumuz hasar tespitlerinin bitip bitmediği ve hasarların kimin tarafından tespit edildiği idi. Konutlardaki hasar tespitlerinin bittiğini ama tarım alanlarındaki zarar ziyana dair bildirimlerin devam ettiğini söyledi. Hasar tespitinde zarar görenin beyanı yetmiyormuş; evin iç hasarı için ayrı, dış hasarı için ayrı, tarla ve bahçe için ayrı ayrı görevliler gelip hasar tespiti yapıyorlarmış. Muhtar, 211 hektar zeytinlik, bademlik, 500 hektar da ormanlık alanın hasarından söz etti. Tarım alanları hasar görenlerin sayısı 180- 185 kişi civarındaymış ama kesin sayının önümüzdeki hafta belli olabileceğini, söyledi. Köylünün hayvanları kurtarılmış, hatta arı kovanları da kurtarılmış, kovanlar Emecik tarafına nakledilmişler ama arıların yüzde ellisi dumandan zarar görmüş. 150 civarında boş kovanın yandığını da ekliyor. Turizm işletmelerinin ise en az 10-15 günlük bir açığından söz etmek mümkünmüş. İlçe Turizm Müdürü, işletmelerin mağduriyetlerini giderebilmek için neler yapılabileceğini amirlerine soracağını ve bilgi vereceğini, söylemiş.

HASAR GÖREN EV SAYISI

     Muhtar, hasar gören ev sayısının 10 değil 20 olduğunu söylüyor; on tanesi orta, on tanesi hafif hasarlı olarak belirlenmiş. Ağır hasar da varmış elbette ama bu tespit, evin yıkılmasına sebep olacağı için birçok kişi orta hasar kategorisine girmeyi tercih etmiş. Yıkılan evlerin yeniden yapımı hem pahalı hem de izin konusu sorun olabilirmiş.

     Peki, ya vatandaşın zarar ziyanı ne zaman ödenir? Muhtar bu konuda kesin bir tarih tahmin etmek zor diyor ve ekliyor; Marmaris yangınında vatandaşa zararının yüzde altmışı ödenmiş, vatandaş elbet yüzde yüz karşılansın istiyor.

     Yangının sebebi konusunda muhtar her ihtimali açık tutuyor. Sorumlu AYDEM mi, Radar mı, ya da başka bir yer mi? Jandarma olay yeri incelemesi yaptı, açıklama bekliyoruz, diyor. Sivil toplum örgütleri de işin peşindeymiş. Bir de sigorta şirketleri tabi ki, onlar da yanan sigortalı evlerin yükü altında kalmak istemiyor, sorumlulara ödetmek istiyor.

     Önümüzdeki hafta, gelişmeleri takip etmek ve kamuoyuna duyurmak sözü vererek yangın bölgesinden ayrılıyoruz.




Bu haber 1110 defa okunmuştur.


FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER ÇEVRE Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI