NEVZAT ÇAĞLAR TÜFEKÇİ

Güllük Körfezi Dayanışması ve İasos Mahalle Meclisi bir açıklama yaparak; Güllük, Kıyıkışlacık, Boğaziçi ile Güllük Körfezi çevresindeki site sakinlerine ve yöneticilerine; Güllük Körfezini ilgilendiren üç konuda açılan ve açılacak olan davaların mahkeme süreçlerinde destek için çağrıda bulundu. Yapılan açıklamada, dava konuları şu şekilde belirtildi: Kıyıkışkacık Maden Yükleme Limanı, Yakamoz Yat Limanı ve Çekekyeri projesi, Aydın-Muğla-Denizli Bütünleşik Kıyı Planları.

“Güllük Körfezini ve denizlerimizi tehdit eden, kararları askıda olan ve dava açılması gereken  önümüzde üç konu var” denilen açıklamada ilk olarak Kıyıkışkacık’a yapılması planlanan Maden Yükleme Limanı ve Dip Tarama Projesinin iptali için  Kıyıkışlacık'taki siteler tarafından  davanın  açıldığı belirtildi. 

YAT LİMANI VE ÇEKEK YERİ PROJESİNİN KÖRFEZE ZARARI

Açıklamada ikinci olarak Dalyan’ın Kıyıkışlacık tarafında bulunan Pencereli (Şekerbank koyu) mevkiine TATSAN Turizm ve Tarım Sanayi AŞ tarafından yapılacak olan ve Güllük körfezine zehir akıtacağı öne sürülen Yakamoz Yat Limanı ve Çekekyeri Projesinin tehlikelerine dikkat çekilerek şu ifadeler kullanıldı: “Güllük Körfezini yakından ilgilendiren, Körfeze zehir akıtacak, emsal oluşturup, başka limanların ve tersanelerin yolunu açacak, Körfezi ikinci bir Aliağa’ya çevirecek olan Yakamoz Yat Limanı ve Çekekyeri projesi için henüz dava açılmadı. 40 günlük bir süremiz var. Çok hızlı hareket etmemiz gerekiyor. Zaman daraldı.”

BÜTÜNLEŞİK KIYI PLANININ ZARARLARI

Güllük Körfezi Dayanışması ve İasos Mahalle Meclisi, daha sonra Aydın-Denizli-Muğla Bütünleşik Kıyı Planlarının; Güllük Körfezini, İzmit Körfezine dönüştüreceğini ve körfezde deniz ölümünün gerçekleşeceğine dikkat çekerek, bu projeye de karşı çıktı ve bunun için 17 Şubat’a kadar dava açma hazırlığı içinde olunduğu ifade edildi. Açıklamada Kıyı Planlarıyla ilgili olarak şunlar dile getirildi: “Aydın-Muğla Denizli Bütünleşik Kıyı Planları da askıda. Zaman kalmadı. 17 Şubat’a kadar açıyoruz davayı. Her koya sanayi limanı ve yapılaşmanın önünü açan plan kararları da askıda. Güllük Körfezini, sanayileşme yolunda gözden çıkarmışlar. İzmit Körfezine dönmesi artık an meselesi. Elliden fazla limanın olduğu İzmit körfezinde, deniz ölümü gerçekleşmiş ve o sularda balık yaşamıyor artık!”

Açıklamada son olarak, bu üç konuda açılan ve açılacak davalar için Güllük körfezi çevresinde yaşayan herkesten destek ve katkı istenilerek şöyle denildi: “Liman davasında olduğu gibi; bizim dışımızdaki STK’lar, Belediyeler veya Mimarlar Odası bu konuda dava açarlarsa iyi olur. Ne kadar çok dava açılırsa, baskı unsuru o oranda artar. Hukuksal hakkımızı kullanmalıyız. İşimizi şansa bırakamayız. Vakit geç olmadan davamızı açmalıyız. Güllük Körfezinin doğal yapısının korunması ve dava açma sürecinde herkesten destek bekliyoruz.”

Güllük Körfezinin geleceği ve körfez çevresinde yaşayanlar için çok önemli olan bu davaların sorumluluğunu, Muğla Barosu Avukatlarından Bora Sarıca'nın üstlendiği açıklandı.