SÖYLEŞİ: NEVZAT ÇAĞLAR TÜFEKÇİ

Milas, sizin için ne anlam ifade ediyor?

MİLAS, Ortaokula kadar eğitimimi tamamladığım, tatillerde ve yaz aylarında yaşadığım, ailemin mezarının bulunduğu ölümümde de gömüleceğim Bafa gölünü geçince kokusunu duyduğum şehirim…

Milas'ın sahip olduğu tarihi, kültürel ve ekonomik potansiyellerin; bugüne kadar değerlendirildiğini söyleyebilir misiniz?

Ben ortaokuldayken Milas nüfusu yaklaşık 13 bin civarındaydı, şimdi 150 bin gördüğüm kadarıyla kaliteli bir nüfus artışı yok çünkü üniversite eğitimi, daha iyi iş ve yaşam için göçenlerden sonra gelenleri ve doğanları gerektiği kadar iyi bir şekilde yetiştirip eğitememişiz. O nedenle, Milaslı kültürü kaldı mı bilemiyorum. Ayrıca Şehrimizin büyümesi ve yapılaşması çarpık, plansız ve özensiz. Eski Milas dokusunu da korumamışız.

Aslanlı ev gibi güzel ve geçmişten gelen yapıların yıkılmasına seyirci kalınmış, yeni yapıların estetiği yok, mimar değil, kalfa kafasına göre yapılmış.

Milas’ta kazanılan para ile İzmir, İstanbul da konut alınmış ya da başka biçimde değerlenmiş, ilçeye sadece inşaat yatırımı yapılmış.

Zeytinyağı, kiremit ve kereste gibi imalathaneler dışında bir sanayi gelişmemiştir.

Ancak Hisarbaşı ve çevresi korunmuş kazılarla, Karia, Roma ve Bizans yapıları ortaya çıkarılmaya başlanmıştır. Bu konuda eski Turizm Bakanı Sayın Ertuğrul Günay çok katkı yapmış, Hekatomnos mezarı ortaya çıkarılmıştır. Sayın bakan ile muhteşem mezara dar bir delikten aşağıya indim, üzüldüm, ne yazık ki hazine arayıcıları tarafından mezarın duvar mermeri kesilmiş, yağmalanmış.

Özetle var olan potansiyel kullanılmamış, korunmamış hatta yok edilmiştir.

Zengin tarihi ve kültürel mirasa sahip olan Milas'ın turist çekebilmesi ve turizm gelirlerinden yararlanabilmesi için neler yapılmalı?

Şu anda var olan potansiyel ile dahi küçük dokunuşlar yaparak Milas turist çekebilir. Bunun için, Belediye, Ticaret Sanayi Odası, şehrin sivil toplum örgütleri ve etkin katkı yapabilecek kişiler;  bir an önce bir araya gelerek bir “ ARAMA KONFERANSI” düzenlenmeli, STRATEJİK PLAN yapılmalıdır. Bu işi, çok başarılı işlere imza atan oda başkanı Reşit Özer üstlenebilir.

Milas'ın başta zeytin ve zeytinyağı olmak üzere tarımsal potansiyelleri doğrultusunda kalkınma sağlayabilmesi için nasıl bir çalışma içinde olunmalı, ne tür projeler üretilmeli?

Tanrı vergisi verimli dağlarımız ovalarımız var. Önemli olan bu potansiyeli değerlendirmek. Bir kaç teşebbüs dışında yağlarımız dökme olarak satılıyor, katma değeri az. Ovalarda planlı bir tarım yapılmıyor, hayvancılık ne durumda bilmiyorum. Artık her konuda da bireysel girişimleri destekleyen organizasyonlara ihtiyaç var. Devletten mevcut mera alanları talep edilerek, ORGANİZE HAYVANCILIK BÖLGESİ ile ORGANİZE SERA BÖLGESİ kurmak gerekir ancak bu tür girişimle ürünler ihracat şansı bulabilir.

İki komşu ilçe, tarihte Karya uygarlığına sırasıyla başkentlik yapmış Milas ve Bodrum arasında önümüzdeki dönemlere ilişkin olarak nasıl işbirlikleri sağlanmalı?

Halikarnas Balıkçısı ile Bodrum kimlik kazandı. Benim çocukluğumda küçük bir sahil kasabasıydı, sünger ve balıkçılık ile geçiniliyordu. Sonra hedef kondu, Bodrum tipi evler, Mavi Yol gibi ilginç işlerle turizme açıldı. Şimdi milyon nüfuslu bir şehir oldu. Acilen yapılaşmaya dur denmezse Bodrum kaybedilecek dama bize faydası olabilecek potansiyeli de barındırıyor.

Çok şey yapılabilir. Bir örnek vermek gerekirse, Hisarbaşı bölgesi ve eski Milas’ın altyapısı düzenlendiğinde, nasıl Kuşadası’na gelen Kurvaziyer yolcuları Efes ‘e tur yapıyorlarsa ve bu sayı 1.5 milyona erişiyorsa, Bodrum’dan tur ile turistler getirilebilir.

Ama şu anda Bodrum Milas karayolu trafiği saçbaş yolduruyor, gördüğüm kadarıyla karayolları bir şerit daha ilave ediyor, bu şerit turist araçlarına ticari araçlara tahsis edilirse, Milas Belediyesinin ve Ticaret Odasının subvansesi ile başlayacak turlarla çok sayıda kaliteli yerli yabancı turist gelir ve Milas turizm şehri kimliği kazanabilir.

Milas'ta modern bir fuar alanına ihtiyaç var mı? Modern fuar alanı, ilçenin sosyal ve ekonomik yaşamına neler kazandırır?

Milas fuar yapabilecek potansiyeli taşımıyor, yapılsa dahi katılım yerelde kalır, ekonomik olmaz. Şenlik veya panayır havasında bir veya iki etkinlik yapılabilir

Milas'ın kültürel değerleri arasında yer alan eski evler ve konaklar bir bir yıkılıyor. Milas'ın bir Safranbolu, bir Beypazarı gibi olması için bu konuda nasıl bir çalışma içine girilmeli, ne yapılmalı?

Bu konu çok önemli. Eski Milas fiziki yapısı; devlet, belediye ve kampanyalarla eskiye uygun şekilde restore edilmeli.

Milas sahip olduğu değerler bağlamında bir Müzeler şehri olabilir mi? Örneğin Milas'ta Arkeoloji, Etnografya, Halıcılık, Zeytin ve Zeytinyağı, Mutfak Kültürü vb. müzelerin kurulması, sosyal ve ekonomik anlamda MİLAS'a ne kazandırır?

Bir kenti turizme açma düşünülüyorsa MÜZE olmazsa olmaz, kazıdan çıkan ve depolarda duran eserlerle başka yerlere giden eserler, bir TARİH MÜZESİ’nde sergilenmeli, HALI ve ZEYTİNYAĞI MÜZESİ de açılabilir

Milas geçmişte Rumlar'a, Museviler'e ev sahipliği yapmış, yurt olmuş bir şehir. Farklı kültürel yapılar, Milas için bir zenginlik midir? Buradan hareketle geleceğe yönelik hangi adımlar atılabilir veya neleri tasarlamak mümkün olabilir?

Milas, bir zamanlar Rumlar’a ve Yahudiler’e yurt olmuş çok kimlikli bir şehir ama bugün onlardan ne kalmış bakmak gerekir, bu azınlıkların eskiden var olan mahalleleri şu anda var mı ki gelip görsünler!

Yeni Belediye yönetimine tavsiyeleriniz neler olabilir?                   

Son yapılan yerel seçimlerde deneyimli bir başkan seçildi. O açıdan şanslıyız, bana göre ilk iş ana akslardan başlayarak Muğla Üniversitesi Mimarlık Fakültesi ile işbirliği yaparak ve küçük dokunuşlarla şehrin elini yüzünü düzeltecek makyaj yapılmalı, şehrin tarihi bölümünün tozu alınmalı.

EKREM DEMİRTAŞ KİMDİR?

1946 Muğla Gevenes doğumludur. Doğduğu yıldan itibaren Milas’ta Milas Baltalıkapı’da yaşamış, İlk ve orta eğitimini Milas’ta yaptı.  Lise öğrenimini İstanbul Kabataş Erkek Lisesi’nde tamamlamasının ardından İzmir İktisadi ve Ticari Bilimler Akademisi, Ticaret ve Sanayi İşletmeciliği Bölümü’nden mezundur.

1970–1974 yılları arasında İzmir’de profesyonel yönetici olarak çalıştı. 1974 yılından itibaren kendi firmasını kurarak inşaat sektöründe malzeme toptan satıcılığı, iş merkezleri ve konut siteleri yapımı, gıda sektöründe de ihracat ve ithalat yapmaya başladı.

Yenişehir İnşaatçılar Çarşısı, Modeko, Batı İş Merkezi Güney Çarşısı, İZDEP, Bornova İş Merkezi gibi iş merkezleri ile İTOKENT, Sıraselviler, Ayasandra ve Dalyan Panorama Evleri gibi konut sitelerinin organizasyon ve inşaatlarını yaptı.

Halen inşaat işlerine devam etmektedir.

 1992 yılında İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanlığı’na seçilmiş olup, 26 yıl aralıksız olarak bu görevi 2018 yılına kadar sürdürdü.

2013 yılında üçüncü defa Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Ticaret Odaları Konsey Başkanlığı’na seçilmiştir.

Görev süresi içinde, İzmir ile dış dünya arasında en yakın ülkelerden başlayarak, yakın ilişki kurmuş, iş fırsatları yaratmış, İzmir turizmine önemli katkılar yapmıştır. Güzel İzmir’in bir “MARKA KENT VE DÜNYA KENTİ” olması için, ticaretten sanayiye, spordan tanıtıma kadar oldukça geniş bir yelpazede çalışmalar yürütmüştür.

1988 yılında Meslek Odalarında ilk “Vakıf” kuruluşunu gerçekleştirmiştir.. Bu vakıf ile de ülkemizde ilk ihtisas üniversitesi ve kentimizin ilk vakıf üniversitesi olan İZMİR EKONOMİ ÜNİVERSİTESİ’ni 2001 yılında kurmuştur. 10 bini aşkın öğrencisi olan, İngilizce eğitim veren ve “Hayattaki en büyük eserim” dediği bu üniversitenin Mütevelli Heyeti Başkanlığını 2018 yılına kadar yapmıştır.

İzmir’in EXPO düzenlemesini bir proje olarak ilk defa 1992 yılında İzmir ve Türkiye gündemine getirmesinin ardından EXPO hedefinin takipçisi olmuş, İzmir’in EXPO 2015 adaylığı sırasında EXPO 2015 İcra Kurulu Başkanlığı yapmış, EXPO 2020 Yönlendirme Kurulu’nda görev almıştır.

2500 dönüm büyüklüğünde 367 sanayi parselinin yer aldığı İzmir Organize Ticaret ve İmalat Bölgesi’nin (İTOB) kurucusudur.

İzmir’in bir bilişim kenti olması yolunda büyük bir adım olan İzmir Bilimpark’ın kuruculuğunu yapmıştır

Yeni fikirlere, genç girişimcilere destek olmak amacıyla 2001 yılında Embriyonix A.Ş.’yi kurmuş pek çok projenin gelişimine destek olmuştur.

Türkiye’deki bütün yolcu limanları biraraya getiren ve İzmir ile ülkemizin kruvaziyer turizmden aldığı payı arttırmayı hedefleyen Türkiye Kruvaziyer platformu kurucu başkanlığını yapmıştır.

Türkiye – Yunanistan ilişkilerine yaptığı katkılardan dolayı 2008 yılında Yunanistan Hükümeti tarafından özel olarak ödüllendirilmiştir.

Türkiye – İtalya ilişkilerine yönelik olarak yaptığı önemli çalışmalardan dolayı İtalya Hükümeti’nin önerisi ile Liyakat nişanı verilmesi değerlendirilmiş ve iki ülke arasındaki ilişkileri önemli bir düzeye taşıdığı için İtalya Başbakanı ve Cumhurbaşkanı’nın imzaları ile 2009 yılında Şövalyelik Nişanına layık bulunmuştur.

Demirtaş’a Türkiye – ABD ilişkilerine ve ticaretine yaptığı katkılar nedeniyle de 2010 yılında ABD Ticaret Bakanlığı tarafından takdir belgesi sunulmuştur.

Türkiye – Afrika arasındaki ilişkilerin geliştirilmesine katkı koymak için de çalışan Demirtaş’a, 2014 yılında Benin Cumhurbaşkanlığı’nca Benin Cumhuriyeti Üstün Hizmet Madalyası ve Devlet Nişanı takdim edilmiştir.