MEHMET ERDAL

Etkinlik düzenleyen bu örgütlenmelerden Datça Kadın Platformu ve Datça Kent Konseyi Kadın Meclisi'nin ortaklaşa çağrısı ile bugün saat 12.00'de Cumhuriyet Meydanı'nda toplanan Datçalı kadınlar önce “Kadın cinayetleri politiktir” başlığı altında bir performans sanatı izlediler. Kadın sorununa, kadınlara uygulanan şiddete, kadın cinayetlerine, ayrımcılığa dikkat çeken sloganlar attılar. Müzik eşliğinde oyunlar oynadılar, dans ettiler. Daha sonra Nurcan Kaya ortak hazırlanan basın açıklamasını okudu.

 KADINLARIN SÖZÜ VAR

“Bugün 8 Mart, Dünya kadınlarının eşitlik, özgürlük, emek mücadelelerinin alanlarda buluştuğu gün.” diye başlayan basın açıklamasında şunlar dile getirildi:

“Dünyanın dört bucağında kadınlar uğradıkları ayrımcılığa, eşitsizliğe, şiddet ve kötü muameleye, savaşa, sömürüye dur demek için meydanlarda cesur ve kararlı duruşlarıyla, ısrarla seslerini yükseltiyor, dayanışmayı büyütüyor.

Erkek egemen, eril iktidarların insanlığa dayattığı çıkarcı, yıkıcı sistemler dünyanın her yerinde çatışmalardan, ötekileştirme ve ayrıştırmalardan, sömürü, talan ve yağma düzeninden besleniyor, insanlığı, doğayı iyi ve değerli olan her şeyi yok ediyor.

Bu adaletsiz, yağma düzenine sistematik olarak direnenler, meydanları terk etmeyenler, tüm ezilenlerle omuz omuza yüreklerini ortaya koyan kadınlar. Kadınların sözü var, kadınlar isyanda.

Türkiye’de de kadınlar isyanda, Türkiye’de de her gün 8 Mart, her gün mücadele günü, her yer mücadele alanı.

En temel hakkımız yaşam hakkımızı savunuyoruz. Şubat ayında 36 kadın erkekler tarafından öldürüldü, 17 şüpheli kadın ölümü var. Kayıplar, kayda geçmeyen kız kardeşlerimiz var. 2 günde 8 kadın babası, boşanmak istediği erkek, boşandığı erkek tarafından öldürüldü. Türkiye’de eril devlet sistemin teşviki, koruması altında kadın kırımı yaşanıyor.

Kadını koruyan en temel yasa İstanbul Sözleşmesi kaldırıldı. 6284 uygulanmıyor. Erkek adalet katilleri, istismarcıları koruyor, kolluyor, cesaretlendiriyor.

Mücadele ile elde ettiğimiz tüm haklarımıza saldırılıyor. Bize her türlü eğitim, sosyal, ekonomik, laik eşit haklarımızdan vazgeçmemizi söylüyorlar. Medeni Yasayı şeriat hedefiyle tartışmaya açıyorlar. Nafaka hakkımızı, eşit mal paylaşımını kaldırmak istiyorlar. Laik eğitime saldırıyorlar.

Yerine koymak istedikleri kutsal aile. Çocukların annesi, itaatkâr eş, eğitimsiz, her türlü şiddete açık, mesleksiz kadın. Eril devlet muktedirlerinin iki dudağından çıkacak kelama bağlı kadın.

Köle ol cennete git, boyun eğ, hayatta kal, çalışma, çalış ama erkeklere hizmetkar ol, okuma, oku ama benim eril düzenimden sapma.

Yoksulluğun en dayanılmazını kadınlara, gençlere, çocuklara yaşatıyorlar. Kadınları savaşla ve korkuyla yönetmeye çalışıyorlar.

Kadınlar bütün bu saldırılar karşısında örgütleniyor, dayanışıyor. Hayatı her gün üretirken gösterdikleri dayanıklılığı, eşit ve özgür, sömürüsüz, savaşsız bir yaşam için verdikleri mücadelede sürdürüyorlar. Her yerdeyiz, evde, sokakta, gecede gündüzde asla boyun eğmeden varız, var olacağız.

Türkiye bir talan, bir yıkım, bir şiddet sarmalı içerisinde. Bu düzen hepimizin yaşam alanı Datça’yı da tehdit ediyor.

Şimdi buradan sesleniyoruz; Ayrışmanın yerine dayanışmayı, savaşlar, çatışmalar yerine barışı, doğayı, ağacı, toprağı, suyu, denizleri, hayvanları, koruyup yaşatmayı, kulluğun yerine eşit vatandaşlığı, kutuplaştırma, ötekileştirme yerine insan hakları temelinde ortaklaşmayı, bilgiyi, emeği, baskılar yerine özgürlüğü, herkes için laik eğitimi ve sağlığı önceliyoruz. Datça’da güvenli, özgür, eşitlikçi bir yaşam için mücadele etmeye devam edeceğiz.

BURADAN SESLENİYORUZ

Şimdi buradan sesleniyoruz:

Kadınlar Datça’da tek bir kız kardeşimizin, tek bir çocuğun bile şiddete, haksızlığa, kötü muamele görmesine izin vermeyecek. Kadına şiddet tüm toplumun sorunudur. Kadına karşı şiddet önlenebilir, ortadan kaldırılabilir. Herkesi Datça’da kadına karşı şiddeti ortadan kaldırmak için birlikte düşünmeye, harekete geçmeye çağırıyoruz.

İlk hedeflerimizden biri yerel seçimler sonrasında 7/24 Alo Kadına Karşı Şiddet Dayanışma ve Destek Hattı ile Kadın ve Gençlik Dayanışma ve Destek Merkezini hayata geçirmek, Belediyede toplumsal cinsiyet eşitlik biriminin kurulmasın sağlamaktır. Bu hedeflerin dayanışanı ve ısrarlı takipçisiyiz.

Datça sadece kadınların değil, ırkı dili, dini, cinsiyeti ve cinsel kimliği, yaşı nedeniyle şiddet ve ayrımcılığa uğramadığı, tüm canlı cansız varlıklarıyla doğanın katledilmediği bir yer olsun. Datça merkezi eril iktidarların ve onların desteklediği vahşi sermayenin sömürü ve talanına karşı ortaklaşmaya çalışarak kendi yerel politikalarını oluştursun, yerelde bugünümüzü ve geleceğimizi Datçalılar olarak kendimiz belirleyelim ve sorunlarımızı birlikte çözecek mücadele yöntemleri bulalım.

Datça’da özgür ve eşit, herkesin birbirini iyileştirdiği bir yaşam hepimizin olsun.

Kadınlar asla yalnız yürümeyeceğiz.

Yaşasın 8 Mart

Yaşasın Kadın Dayanışması.”

 Basın açıklamasından sonra Cumhuriyet Meydanı'ndan Datça Demokrasi Evi'ne doğru yürüyüşe geçildi. Yürüyüş çok renkli ve çok coşkuluydu. Demokrasi Evi'nde halay çekilerek etkinlik sona erdi.

Akşam saat 19.30'da ise PTT önünden başlayan ve Cumhuriyet Meydanı'nda biten geleneksel gece yürüyüşü yapıldı. Gündüz yapılan yürüyüşten daha az katılımın olduğu gece yürüyüşü de çok coşkuluydu. “İsyanın rengi kadın”, “Şiddete, savaşa, yoksulluğa karşı isyandayız” pankartlarının ve farklı dövizlerin taşındığı yürüyüşten sonra kadınlar müzik eşliğinde oyunlar oynadılar, dans ettiler.