Sevdiklerimizle gün sonunda paylaşılan bir akşam yemeği, yalnızca bedenimizi değil ruhumuzu da besler. Yemek hazırlama süreci ve birlikte olmanın getirdiği huzur, yemeğin lezzetiyle birleştiğinde doğal bir terapiye dönüşür. Uzmanlar, özellikle yemek esnasında ekrana bakmak yerine sohbet etmenin önemini vurguluyor. Hem yemeğin tadını daha iyi alır, hem de birlikte geçirdiğimiz anların kıymetini daha derinden hissederiz.

Ailece yenilen yemeklerin önemine değindik. Peki, bir aileye yemek hazırlamak bir tedavi yöntemi olabilir mi? Gary Chapman’ın tanımladığı beş sevgi dilinden biri “hizmet davranışlarında bulunmadır’’ ve bu dil, yemek yapmayı da kapsar. Sevgi dilimizi yemek yaparak ifade ettiğimizde, sadece yiyecek değil, aynı zamanda sevgimizi de masaya koymuş oluruz. Yaptığımız yemek, sevdiklerimize verdiğimiz değerin ve onların hayatındaki varlığımızın somut bir göstergesidir.

Sadece aileye yemek yapmak değil kendimiz için yemek yapmakta bir terapidir, kendimize olan sevgi dilimizi de bu şekilde ortaya koyabiliriz.

Aynı zamanda, yemek yapmak ilk bakışta kolay gibi görünse de aslında denge, koordinasyon, planlama ve yaratıcılık gerektiren bir süreçtir. Örneğin, daha uzun süre pişmesi gereken bir yemeği önceden hazırlayıp ocağa koyar, hızlıca soğuyabilecek yemekleri ise en son servis ederiz. Ve bu durum aslında yemek yapmanın ne kadar incelikli ve stratejik bir iş olduğunu gösterir. Sonuçta, lezzetli bir yemek ortaya koymak ve bunu başarmış olma hissi, insanı motive eder. Yemek pişirmek, sadece bir ihtiyaç değil, aynı zamanda bir sanattır ve bu sanatın her aşaması ruhumuzu besler.

 Yemek yapmak stresli olduğumuz bir anı daha kolay atlatmamıza, sakinleşmemize büyük etkisi olduğu kanıtlanmıştır. 5 duyu organımızla aynı anda odağımızı verdiğimiz bu iş olumsuz düşüncelere engel oluyor, yaratıcılığımızla desteklediğimiz bu aktivite bizi günlük hayatın stresinden az da olsa uzaklaştırıyor.

 Kısacası mutfak olmak bir terapistin yerini tutmasada günlük stresimizden uzaklaştığımız ve sevdiklerimizle bağ kurmamıza, kendimize olan sevgimizi ifade etmemize yarayan küçük bir tedavi yöntemidir.

Yemek yapmak. Sanatların en güzeli ve kusursuzudur. Beş duyumuzu birden harekete geçirir, hatta bir duyumuzu daha uyandırır; elimizden geleni ortaya koyma ihtiyacımızı. En sevdiğim tedavi budur.

-Paulo Coelho