Bugun...



Mesudiye Yangını: Şimdi Yardımlaşma ve Dayanışma Zamanı!

Çiçek ve Mahmut Akbaba'lar, geçen yıl Temmuz ayı sonlarında Marmaris/Armutalan'da başlayıp 7 günde Hisarönü'ne ulaşan yangından sonra Datça'da 11 mahallede kurulmaya çalışılan mahalle dayanışmalarından Kızlan'dakinde yer almışlar; geçtiğimiz Kış aylarında da MAG AME ve AFAD görevlilerince yapılan 'Afet Yardım Eğitimi'ne katılıp, eğitimi tamamlamışlar. Şimdilerde, MAG AME-SER'İN gönüllü elamanları konumundaydılar. MAG AME'nin 85 gönüllü çalışanı olduğunu, söylüyorlar.

facebook-paylas
Güncelleme: 16-07-2022 18:51:45 Tarih: 16-07-2022 18:44

Mesudiye Yangını: Şimdi Yardımlaşma ve Dayanışma Zamanı!

MEHMET ERDAL / DATÇA

     Mesaj geldiğinde, Eski Datça'da misafirlerini gezdiriyorlarmış; 'Hemen toplanmalıyız' yazıyormuş. Saatin 13.00'e gelmediğinden eminler.

     Çiçek ve Mahmut Akbaba'lar, geçen yıl Temmuz ayı sonlarında Marmaris/Armutalan'da başlayıp 7 günde Hisarönü'ne ulaşan yangından sonra Datça'da 11 mahallede kurulmaya çalışılan mahalle dayanışmalarından Kızlan'dakinde yer almışlar; geçtiğimiz Kış aylarında da MAG AME ve AFAD görevlilerince yapılan 'Afet Yardım Eğitimi'ne katılıp, eğitimi tamamlamışlar. Şimdilerde, MAG AME-SER'İN gönüllü elamanları konumundaydılar. MAG AME'nin 85 gönüllü çalışanı olduğunu, söylüyorlar.

     MAG AME, Datça Belediyesi'nin yardımlarıyla kurulmuş bir “Mahalle Afet Gönüllüleri” kuruluşu. Datça Sanayiinin karşısında bir yerleri var.

İLK MÜDAHALELER, MAHALLE AFET GÖNÜLLÜLERİNDEN

     MAG AME'nin yerinde, MAG AME sorumlusu Barış Muslu'nun o an orada bulunan gönüllüler ile yaptığı konuşmadan, yangına ilk müdahale eden grubun kendileri olduğunu ve belediye başkanı Gürsel Uçar'ın bu nedenle kendisini tebrik ettiğini öğreniyorum. Çiçek ve Mahmut hocalar, yangından etkilenenlere, örn: elleri yüzleri kısmen yanan ve şimdi Datça dışında farklı yerlerde tedavi gören 4 belediye işçisine, ilk müdahaleyi MAG AME elamanlarının yaptığını, söylüyorlar.

     Çiçek ve Mahmut hocalar ile yola çıkıyoruz; Karaköy su havzasından Betçe'ye su götürme projesi kapsamında kazıldığı için sürücülere araç kullanırken ciddi sıkıntılar yaşatan Datça-Betçe yolunda ilerlemeye çalışıyoruz.

     13 Temmuz günü saat 12.30 gibi Mesudiye'de çıkan ve 726 hektar civarında bir bölgeyi etkileyen yangının etkilerini yerinde görmek ve gözlemler yapmak, yangından etkilendiği duyumunu aldığımız bazı tanıdıkları ziyaret etmek istiyoruz.

     15.07.2022 Cuma günü, ilk olarak, yangının ilk çıktığı yer olduğu söylenen trafonun bulunduğu yere gidiyoruz. Trafo, Betçe yolu üzerinde, radara sapan yolun hemen yanı başında yapılan yeni su deposunun arka kısmında. Ön ve radar doğru olan yan yüzünün birer kapağının yerlerde olduğunu gördük; sözü edilen patlamadan dolayı savrulmuş olmalılar. Trafonun arkasındaki bir direğin tepesindeki sigorta fincanları darmadağın olmuş. İki sigorta fincanı aralıklı olarak yerlerde idi. Resimlerini çektik. Trafonun civarı, radarın olduğu tepenin bir kısmı ve özellikle tepenin sol yanı yanmış kavrulmuş; simsiyah. Yangının buradan başlayıp, rüzgara bağlı olarak Mesudiye'ye yöneldiği anlaşılıyor.

EVİ YANGINDAN ZARAR GÖREN FEYYAZ KURŞUNLU    

Palamutbükü’nden gelen Oktay Çukadar'ın katılımı ile iki araç halinde 4 kişi evi yangından zarar gören Feyyaz Kurşunlu'yu bulmak için Mesudiye mahallesinin içine yöneldik; Feyyaz Kurşuncu, evinin yangından zarar görmesi nedeni ile o an dostu Cengizhan Güngör'ün evinde olduğunu söyleyince, yer tarifi alarak Cengizhan'ın evine gittik.

     Cengizhan Güngör'ün Döşeme'de bulunan evine giderken, geniş bir havzada kurulu olan Mesudiye'nin her yanın, büyük ölçüde yakılıp kavrulduğunu gördük. Çam ağaçlarının bulunduğu alanlar, görebildiğimiz zeytinlikler ve bademlikler, bazı evlerin çevresi, bazı evlerin kendisi kısmen ya da tamamen yanmıştı. Güzelim Mesudiye, bir günde siyahlara bürünmüştü.

     Cengizhan Güngör'ün evindeki sohbette, Feyyaz Kurşuncu'nun evinin salonunun, rüzgarın etkisiyle açık pencereden içeriye dolan ateş ile yandığını ama odalara bir şey olmadığını öğrendik.  Anlattığına göre, mahallesindeki bazı gençler, ellerindeki arazöz ile gelip evinin pencere camlarını kırarak içeriye su basmışlar ve bu nedenle odalar değil yalnızca salondaki eşyalar yanmış. Cengizhan Güngörlerin evinin ise çevresi yanmıştı; evde, yangından kaynaklanan zarar yoktu. Merdivenden inerken gördüğümüz zeytin ağacını kesmeseler, yanma sırasında muhtemelen evin üzerine düşecekmiş. Anlatılanlara göre, evlerinin arka kısmında bulunan ve karı-koca bir doktor aileye ait olduğu söyledikleri evin salonunun ciddi anlamda yandığını öğrendik.

100 METRE GENİŞLİĞİNDE BİR ATEŞ TOPU, YUKARIDAN AŞAĞIYA DOĞRU SÖKÜN ETTİ

     Yanan ve yanmayan alanlara dair sorduğumuz sorulardan, yanan ya da yanmayan yerlerin ağaçlık, makilik gibi bitki örtüsünün yanı sıra asıl olarak rüzgârın esiş yönünden, yangının yol açtığı zararın ise, örn: bazı ağaçların tamamen, bazı ağaçların ise kısmen yanmasının, rüzgârın esiş şiddetinden kaynaklandığını öğrendik. Anlatılana göre, alevler, rüzgârın şiddeti ile çok hızlı ve inanılmaz bir biçimde oradan oraya savruluyor ve geçtiği yerleri yakıp kavuruyordu. Cengizhan Güngör, 3 katlı bir bina büyüklüğünde ve 100 m genişliğinde bir ateş topunun yukarıdan aşağıya doğru sökün ettiğini, her şeyi yakıp geçtiğini, söyledi. Feyyaz Kurşuncu, cayır cayır yandı denir ya işte öyle, cayırdayarak indi, diyor. Feyyaz Kurşuncu, çok net bir biçimde, bulunduğu bölgeyi kastederek, burayı kurtaranlar, mahalle gönüllüleridir, diyor.

     Cengizhan Güngörlerin evinden ayrılıp merdivenlerden yukarıya çıkıp, hemen Cengizhanların evinin yakınındaki Metin Kılıç'ın evine yöneliyoruz; Oktay, Metin'i tanıyormuş.

     Metin Kılıç'ın evinin çatısı yanık, çatıda bir işçi, elindeki el arabası ile yanmış kırılmış kiremitleri, tahta kırıklarını vb. getirip evin ikinci katının hizasındaki yola park etmiş traktörün kasasına boşaltıyordu.

YANGINDA BURHANİYE’DE OLAN METİN KILIÇ, EVİNE ULAŞAMADI

     Metin Kılıç, yangın başladığında Burhaniye'de imiş. Haber alır almaz, haberi veren arkadaşlarına, hemen evdeki mutfak tüplerini alın, çıkarın demiş. Yola çıkmış. Datça Dört yoldan Betçe'ye gidiş yolunun kapatıldığını öğrenince Bodrum'a yönelmiş ve geceyi Bodrum'da geçirmiş. Ertesi günü, vapurla, Bodrum'dan Datça'ya geçmiş. Eve gelmiş. Tamirata başlamış.

     Gördüğümüz çatı dışında yanan neler var, diye soruyorum; ormanın içerisine, 3 tonluk, yangın söndürmek için özel olarak yaptırdığı depo yanmış. Hortumlar, hidrofor yanmış. 2 dış ünite klima yanmış. Suyu yumuşatmak için su arıtma sistemi varmış, o yanmış. Evinin içinde ise hiç bir zarar yokmuş. Zararın tutarı 170.000 TL. imiş. Resmi kurumlardan, dün, 4 heyet gelmiş; zarar ziyan tespiti için. Bugün Orman, itfaiye ve evinin çatısındaki yangını söndüren iki kişi, ayrı ayrı gelmişler. Gelenler, uğranılan zarar ve ziyanı tespit etmeye çalışıyorlarmış. Biz gelmeden önce yapılan bir anons ile de muhtarlığa ve jandarmaya gidip zarar ve ziyanla ilgili bildirimde bulunulması isteniyormuş. Ayrıca, kaymakamlığın da kendilerini beklediği, söylenmiş. Çevre Bakanlığından gelen yetkililer, zararın ödeneceğini teyit etmişler.

     Ayrılırken, parası olan tamirata hemen başlıyor; peki gücü olmayan ne yapacak, diye düşünüyorum.

     Mesudiye'den Palamutbükü'ne giden sahil yolunun Ovabüküne sapan yol ayrımının tam karşı tarafına denk gelen yerdeki Mesudiye Mahallesi Afet Gönüllülerinin dağıtım işini örgütledikleri yere gidiyoruz; 10 kadar farklı yaşlardan kadınlar ve erkekler var. Biz vardıktan iki dakika sonra, bir karı-koca, Oktay tanıyor, Marangoz Mehmet ve eşi, ellerinde bir torba içinde ekmek, zeytin vb. ile geliyorlar, gönüllülere teslim ediyorlar. Oktay'ı tanıyanlar ya da Uygar marketin adını bilenler var. Oktay, yangın başladıktan sonra ciddi oranda içecek yardımı yapmış. Palamutbükülüler de çokça yardım ulaştırmışlar. Palamutbükü’nden, Oktay'ın oğlu ve damadı dahil pek çok gönüllü gelip yangın bölgesinde çalışmışlar.  

MEZGİT’DEKİ DURUM

     Mesudiye'deki mahalle afet gönüllüleri, geçen yıl çıkan Marmaris yangınından önce kurulmuş; bu, Mesudiye'deki oluşumun, Datça'nın ilk oluşumu olduğu anlamına geliyor. Muhtarlığın yanında, bir de dernekleri olduğunu söylediler.

     Oradan ayrılıp, Mezgit mahallesine yöneliyoruz; biraz aradıktan sonra, gazeteci Sedat Kaya'nın evine varıyoruz. Sedat Kaya'nı eşi Nurcan Kaya, Datça'daki sokak hayvanları ile ilgili de ciddi çalışmalar yapılmasına ön ayak olmaya çalışıyor; bu konuda, bir belediye meclis toplantısında sunum yaptığını anımsıyorum.

     Sedat Kaya, yangın süresince yaptığı paylaşımlar ile ciddi bir haber kaynağı oldu. Sohbete başlıyoruz.

     Yangının söndürülmesinde, havadan müdahalenin, inanılmaz ölçüde etkili olduğunu, bulunduğu yerden her yeri 360 derece görebildiğini ve Mesudiye'nin hava sahasının Vietnam'a benzediğini, söylüyor. Burada olup, görmeliydin, diyor. Gel, diyor. Kalkıyoruz. Balkonundan, evinin arka tarafına, yangının ilk çıktığı yere doğru bakıyoruz. Anlatmaya başlıyor; buradan görüyordum, diyor. Yangın başladı ve yayıldı. Uçak sayısı önemli değil. İlk uçak, yangın çıktıktan 45 dakika sonra geldi. Hemen gelse, yangın büyümeyecekti. Yangının 12.21'de çıktığını söylüyor. 13 26 civarı, önce İHA'lar gelmiş. Gözlem yapmışlar. Bulunduğu yerden her şeyi gözlemiş. Burada asıl sorun şu, diyor; burası ada statüsünde olmalı. İlçelerden uçak gelmemeli. Burada konuşlandırmak lazım, bir ya da iki tanesini. Bir sorun daha; helikopterin yakıtı bitiyor, aşağıda bir top sahası var, oraya iniyor. İkincisi inemiyor. İkincisi gidiyor, Kargı'ya, yakıt almaya. Yahu, helikopter inecek yerler yapılması lazım. Bu zaman kaybına neden oluyor. Bir gözlemim daha; muhalefet, THK (Türk Hava Kurumu) uçakları konusunda haklı imiş. O uçaklar, elleriyle karşıdaki dağların aralarını gösteriyor, şu yarlara giriyor ve suyu döküp çıkıyor. Helikopterler giremiyor oralara. Suyu yukarıdan boşaltıyorlar. THK'nın iki uçağı geldi, aman Allahım... Ters tarafı gösteriyor, şuralar için ise helikopterler gelip suyu boşaltıp gidiyorlar. Tank uçakları var, onlar iyi.

GECE GÖRÜŞLÜ UÇAKLAR, GEÇ GELDİ

     Gece görüşlü helikopterlere ilişkin ortalıkta dolaşan farklı sayıları soruyorum; ben bir tanesini gördüm. Kızılbük tarafında bir tane daha var diyorlar, olabilir. Olay şu, diyor; hava kararmaya başladığında, doğal olarak bütün uçaklar ve helikopterler gidiyorlar. Gece görüşlüler bir saat sonra geliyorlar. Diğerleri giderken gelseler, daha çok hizmet ederler.

     Çiçek hocanın 'Mesudiye çok ucuz kurtuldu' fikrine katılıyor. Şimdi, diyor, buradan göremiyorsunuz, yangın, hızla şu tepenin arkasından Kızılbük'e doğru geçti. Eğer orayı bir aşsaydı doğru Domuz Çukuruna, oradan da Kargı Koyuna ve Datça'ya... Şansımız şu ki, o gece saat 03.00-04.00 gibi rüzgar kesildi.

     Bir gazeteci olarak orman çalışanlarıyla konuştuğunu, onların, orman yangınlarının %90'ının enerji hatlarından çıktığını, söylediklerini aktarıyor. Dikkat edin, diyor, o hatlar, güneşin etkisiyle sarkarlar ve rüzgarın etkisiyle de sallanmaya başlarlar. Haliyle teller birbirlerine çarparlar. Bu 5'li çete dediklerimizin bu hatların düzenli olarak yıllık bakımlarını yapmaları/yaptırmaları gerekiyor. Ama yapmıyorlar. Neden? Çünkü, bu iş, çok pahalı. Yer temizliğinin yapılması lazım. O da yapılmıyor. Mahmut hoca, bir giriş yerinin bir de çıkış yerinin yapıldığını, aradaki uzunca bir bölgenin bakımının yapılmadığını, söylüyor. Sedat, ayrıca kabloların da kontrolü lazım ama onu da yapmıyorlar, diyor.

YANGIN ORGANİZASYONUNDA SIKINTI VARDI

     Sedat Kaya, yangına ilk müdahaleyi MAG AME gönüllülerin yaptığı düşüncesine katılıyor; Mesudiye'de yaşayan MAG AME gönüllüsü tanış Hüseyin Keleş'in adını veriyor.

     Sedat da Mahmut hoca gibi, bu yangında, organizasyonda sıkıntı olduğu eleştirisine bir biçimde katılıyor; yangının hızla yayılmasının bir paniğe neden olduğundan, haliyle, yangının yayılma hızına denk bir organize olamamadan söz ediyor.

     Mesudiye'de kaç evin yandığı ve zarar gördüğü konusunu, konuşuyoruz. Sedat, 10 tane olduğunu biliyorum ama muhtar Cüneyt'e soralım, diyor. Telefon ediyor. Muhtar, Çevre ve Şehircilik ile birlikte 4'ü ağır 10 yapının zarar gördüğünü tespit ettiklerini, söylüyor.

     Zarar ve ziyan tespitinin, şu an için yalnızca konutlarla sınırlı olduğu duyumuna sahip olduğunu, örn: mahallesinden kahveci Ömer'in zeytinliğinin yandığını ama gelen giden olmadığını, söylüyor.

     Sedat, son 3 yangın (2021 Marmaris, 2022 Bördübet ve Mesudiye) sürecinde tanık olduklarından hareketle, öyle bir toplumumuz var ki, diyor, inanılmaz dayanışmacı; bu toplum, nasıl böyle yönetiliyor arkadaş? Akıl almıyor! Mahmut hoca, örgütsüz, diyor. Sedat Kaya, bu fikre katılıyor. İnanılmaz bir dayanışma ve yardımlaşma var! Çiçek hoca, AKOM'a diyor, o kadar çok içecek geldi ki, biz nereye depolayacağımızı şaşırdık. Neyse, TUBORG'tan geldiler ve 2 büyük dolaplarından getirdiler. Gelenleri, o dolaplara koyduk. Marketlere mal pazarlayan elamanların anlattıklarını paylaşıyorum; birçok firmanın palet palet su, kahve gibi içecek bağışladıklarını söylediklerini, aktarıyorum. Sedat, yol kapanınca, yardımların Mesudiye'ye denizden teknelerle getirildiğini, söylüyor.

DATÇA CHP KADIN KOLLARININ, ÖZVERİLİ ÇALIŞMASI

     Nurcan Kaya, bu süreçte, Datça CHP Kadın Kolları Başkanı Filiz Aydeniz'in inanılmaz özverili çalıştığını, söylüyor. Çiçek hoca, bu düşünceye katılıyor. Sedat, Filiz Aydeniz'in, Datça için inanılmaz bir kazanç olduğu, görüşünü dile getiriyor. Filiz ekibi kurdu, gibi, diyorum; evet, öyle, diyor... Sedat, İlke Cura'nın da adını sayıyor. Nurcan, Mutlu Gündoğan'ın inanılmaz bir özveriyle çalıştığını, ekliyor. MAG AME'nin ilk kuruluş sürecinde görevli meclis üyesi olduğunu, söylüyorum. Evet, diyor, Sedat; ama belediye MAG AME'nin değerini bilmiyor. MAG AME o kadar önemli ki... Sürekli onore edilmesi gerekiyor.

     Sedat Kayalardan ayrılıp yangın süresince çok aktif bir biçimde çalışan MAG AME gönüllüsü Hüseyin Keleş'in sahibi olduğu Demlik Apart'ın yolunu tutuyoruz. Apartta eşi Av. Gülhan Keleş var; onunla sohbet etmeye başlıyoruz.

BOŞALTMA VE REZERVASYON İPTALLERİ

     Gülhan Keleş, yangının bir başka sonucuna dikkat çekiyor; yangın başladıktan sonra Mesudiye boşaltıldığından zorunlu olarak Palamutbükü'ne gönderilen müşteriler, ertesi gün gelir gelmez ilişiği kesip Datça dışına çıkmaya başlamışlar. Temmuz ayına yönelik bazı rezervasyonlar iptal edilmiş. Bizi tanıyanlar ve bizim, yangın söndürüldü, sözümüzün doğruluğuna güvenenler geliyor; bazıları, Mesudiye ve Ovabükü adını duyunca, aaa pardon, deyip telefonu kapatıyorlar, diyor. Boşaltma ve rezervasyon iptalinin kendileriyle sınırlı olmadığını da ekliyor. Yangının ertesi günü, bir müşterisinin, denize girdikten sonra aparta döndüğünde, bizden başka sahilde kimse yoktu, dediğini, aktarıyor. Betçe'ye su getirmek için kazılan yolların hali hazırda yapılmamasının yanı sıra bu yangın, işin tuzu biberi oldu, zararımız çok büyük, diyor.

     Bu konuyu Mesudiye muhtarına da sormak istiyoruz; arıyoruz. Datça'da bir gece önce magandalar tarafından öldürülen büfeci Erhan Okur'un cenazesine gitmiş. Ulaşamıyoruz. 

     Çok sayıda zeytin fidanı ve ağacı yanan Necati Sağır'ı görmek için Mesudiye tepesine çıkıp Necati Sağır'ın zeytinliğine yöneliyoruz. Necati Sağır'ı bulamıyoruz. Arıyoruz. Ulaşamıyoruz. Baktığımız bölgede çam ağaçları yandıktan sonra bir bölüm zeytinliğin yandığını, gözlemliyoruz. Bulunduğumuz yer, radardan Palamutbükü’ne doğru devam eden yolun radar ile Zeytincik (yerleşim yerinin adı) arasında bir yer.

ŞİMDİ YARDIMLAŞMA ZAMANI

     Saat 18.30 civarı Datça'ya dönüşe geçiyoruz.

     Bu haberin son düzeltmelerini yaparken aradığım (Cumartesi) Mesudiye muhtarı Cüneyt Aydeniz, konutların yanı sıra tarım alanlarındaki zarar ziyan tespitlerinin de kısmen başladığını, Mesudiye'de apart boşaltılmalarının ve rezervasyon iptallerinin %20 civarında olduğunu, halihazırda bozuk olan yolların yanı sıra bu yangının da turizm sezonunu kötü etkilediğini ama şimdi yangının tamamen söndürüldüğünü, herhangi bir tehlike olmadığını, tatilini Mesudiye'de geçirmek isteyenlerin gönül rahatlığı ile gelip tatil yapabileceklerini, söyledi.

     Şimdi yardımlaşma ve dayanışma zamanı!

 




Bu haber 782 defa okunmuştur.


FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER ÇEVRE Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI